Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Son günlerde şu noktadayım

        -Yenidoğan Çetesi.

        -Çözülememiş Narin davası. Ve sessizliği gömülen, konuşmayan köy halkı.

        -Annesi tarafından zehir içirilerek öldürülen Sıla bebek.

        -Sokakta herkesin gözü önünde, "Amcasının oğluyum" diye kadını taciz eden adamlar.

        -40 yıl ceza ile yargılanan ancak salıverilen Polatgiller.

        -Sahte bahis çetesi.

        -Sahile vuran cesetler.

        -Cem Garipoğlu mezarı açıldı, kaçmamış.

        -Oğul Timur Cihantimur'u Amerika'ya kaçırdılar. Yakalandı, ana-oğul cezaevindeler.

        Diye diye daha satırlara sığmayacak olaylar. Ve; 2025'e son bir ay kaldı. Dönüp şöyle bir geriye bakıyorum da!!! Arkadaş biz ne yaşadık, nasıl bir yıl geçirdik. Nasıl hızlı 2024 oldu böyle. Daha dün yeni yıl gecesini kutlamıştık.

        Ve "Hazırım, bu sene çok iyi olacak" diye diye geldiğimiz 2024 de üstüne koya koya, devire devire, parçalaya parçalaya, yıka-döke geldi gidiyor bile. Ve üstüne üstlük astrologlar; "Bu daha bir şey değil 2025'e hazır olun!!!" diyor. Üstüne üstlük, "Sizi çok korkutmak istemiyoruz, nasıl yumuşatarak anlatacağız bilmiyoruz ama daha fena bir yıl kapıda" diyor.

        Ben ise şu durumdayım;

        -Sakin...

        -Derin nefes al...

        -2024 geçti, 2025 de geçer.

        -Yeter ki, akıl sağlığını koru. Şu sosyal medya aleminde sapıtanlardan olma yeter.

        -Ailenle, sevdiklerinle, huzurlu ortamlarda zaman geçir.

        -Güzellikler düşün...

        Diye diye sürekli etrafımla konuşurken buluyorum kendimi. Budur yani, yapacak bir şeyimiz yok. Memlekette bazı insanlar o kadar şaşırdı, ne yapacaklarını bilmiyor ki, onlardan olmamak adına sakin ve huzurlu ortamlarda daha çok zaman geçireceğiz hepsi bu.

        ***

        Ve yıkıldığımız anda bu fotoğrafa bakacağız

        Bakın önceki gün Rahmi Koç ve Haldun Dormen bir araya gelmiş. Haldun Dormen 96, Rahmi Koç 94 yaşında. Fotoğrafa bakıp, "Hey maşallah!" dedim.

        İkisinin de yüzü gülüyor.

        İkisinin de keyfi yerinde gibi.

        Ve gayet şıklar.

        Oysa ki, fotoğrafa uzun uzun baktığımda; "Şimdi bu iki delikanlı kim bilir neler neler yaşamıştır. Kim bilir kaç kez düşüp, kaç kez kalkmışlardır. Kaç kez ihanete uğramış kaç kez umutlarını yitirmişlerdir. Üstelik Rahmi Koç acıların en büyüğü, evlat acısı ile de sınandı. Kaç kez kriz, sıkıntı, memlekette yaşanan kaoslara şahitlik etmişlerdir. Kaç hükümet, kaç siyasi lider gördüler. Ama hala gülebiliyor. Hala umutla yarınla bakabiliyorlar" demeden de edemedim. O yüzden durmamak, yılmamak, pes etmemek adına sizinle de bu fotoğrafı bir kez daha bu açıdan bakarak paylaşmak istedim.

        Eğer "Umudunuzun bittiğini" düşünüyorsanız bu fotoğrafa bakın ve biraz düşünün derim.

        ***

        Tabii bu dönem

        Geçmiş döneme, tarihe baktığımda elbet acayip şeyler yaşanmış. Ama bu kadar ahlaksızlığın görüntüsü ortaya çıkmamıştı. Şu anda bazı ahlaksızlıklar gerçekten tavan yapmış durumda. Ve bizler gibi insanları mutsuz eden de sanırım bu ahlaksızlık. O yüzden bu dönemden bu kadar nefret etmemiz, o yüzden bu döneme, bu yıllara bu kadar kusur bulmamız.

        Kendini bilmez.

        Ahlaksızlık had safhada. Ama benim inancım çok yüksek.. Bunlar geçecek ve bitecek.