Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Yerli/milli imkanlarla 3'lü operasyon!

        İstanbul Havalimanı’nda “Eş Zamanlı Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları” uygulamasına bu hafta içinde başlanacak. Uluslararası kriterler rehberliğinde, Eurocontrol destek ve gözetiminde, tamamen yerli ve milli imkanlarla 3’lü operasyon devreye alınacak. Ancak bu sene İstanbul Havalimanı için ek kapasite ve slot artışı yapılmadığı için kullanımı az olacak. Büyük ihtimalle yaz trafiğinde yüzde 20 artış beklenen 2026’da daha fazla kullanılacak ve havalimanı kapasite ve slot artışına bağlı olarak da sabah kalkış ve akşam iniş trafiklerinde kullanılacak. Türkiye’nin 3’lü operasyona başlamasından ziyade bu kabiliyete yerli ve milli imkanlarla ulaşmış olması önemli…

        Türkiye'de “Hava Trafik Kontrol (HTK)” hizmetleri birimini bünyesinde bulunduran Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ile simülasyon yazılım ve donanım ekipmanı geliştirme konusunda TÜBİTAK ve uçuş operasyon birikimiyle Türk Hava Yolları (THY) bu hususta ortak çalışma yürüttüler. Üçlü iş birliği ile yerli ve milli imkanlarla böyle bir operasyona imza atılması değerlidir.

        DHMİ işin sahibi olarak TÜBİTAK ile birlikte eğitimler için gerekli olan similasyon sistemlerini geliştirdi. THY’den uçuş, DHMİ’den hava trafik kontrol desteği alarak aynı zamanda bir de bu alanda simülatör geliştirilmiş oldu. Artık HAVELSAN de bu simülatörü de fuarlarda tanıtıp, pazarlayabilecek. Netice itibariyle 2022’den bu yana devam eden eğitimlerle, Paris'te Eurocontrol'de yapılan emniyet analizleriyle Türkiye, aynı anda 3 uçağın iniş ve kalkış yapma imkân ve teknik kabiliyetine sahip ülke konumuna geldi.Atlanta ve Hong Kong havalimanlarından sonra dünyada 3 uçağın aynı anda iniş-kalkış yapma imkân ve kabiliyetine sahip 3’üncü meydan İstanbul oldu. Avrupa’da ise 3’lü operasyonu ilk hizmete sokan ülke konumundayız.

        2026’dan itibaren sık kullanılacak

        Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İstanbul Havalimanı’nda mevcut pistlerin kullanımının verimli hale getirilmesini katkı sunacak, “Eş Zamanlı Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları” uygulamasını 17 Nisan Perşembe günü başlatacak. Ancak havalimanında şu an 3’lü operasyon yapmayı gerektirecek bir yoğunluk söz konusu değil. Yazın yoğun uçuş trafiğinin olduğu günlerde sabah kalkış ve akşam inişlerde zaman zaman 3’lü operasyon yapılarak bu kabiliyetin canlı tutulması sağlanacak. İstanbul Havalimanı’nın kapasitesinin yaklaşık 80’nini kullanan THY de bu alanda da öncü olacak.

        Halihazırda sahip olduğu 3 pistle hizmet veren İstanbul Havalimanı, en yoğun saatlerde bile iniş ve kalkışlarda yoğunluktan dolayı sıkışıklık veya problem yaşamıyor. Ayrıca bu sene içinde de 4’ncü pist hizmete girecek. İstanbul Havalimanı çok geniş alana yayıldığı için uçakların iniş veya kalkış yapacakları pistlere göre taksi yapma süreleri uzun oluyor. 3’lü operasyonun da bu duruma bir katkısı ise beklenmiyor. “Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu” ile İstanbul Havalimanı trafiği yoğun saatlerde rahatlatılmış olacak ve kapasite daralmasının önüne geçilecek. Uçaklar iniş için havada tur atmayacak, kalkış için yerde beklemeyecek. Böylece yoğun trafik zamanlarında hem havada hem de karada zamandan, yakıttan ve uçakların yıpranma sürelerinden de tasarruf edilmiş olunacak. Havalimanlarının kapasitesini uçuş konisi, pistler, taksi yolları, terminaller ve ulaşım imkanları; karayolu, demiryolu ve deniz yolu bağlantıları belirliyor. Dolayısıyla en dar halkaya bakılarak havalimanı kapasitesi hesap ediliyor, bu sebeple 3’lü operasyonla havalimanının kapasitesi artmayacak, uçuş trafiğinde, zamanında kalkış ve inişlerde fayda sağlayacak, seyahat konforu artacaktır.

        İstanbul hava sahası yeniden tasarlandı

        İstanbul hava sahası 3’lü operasyon için yeniden tasarlandı. İstanbul Havalimanı’ndaki 3’lü operasyon Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarının trafiğine etki etmeyecek. Hava sahası buna göre tasarlandı. İstanbul Havalimanı’nda 3’lü operasyon yapılabilmesi için proje çalışmalarına 2022’de başlandı. Dünyada ilk 3’lü operasyona yapan Atlanta Hartsfield-Jackson Havalimanı’ndaki faaliyetler incelendi. Buradaki tecrübe, uygulama ve prosedürler dikkate alınarak çalışma yapıldı. Türkiye hava sahasının kontrolünden sorumlu Eurocontrol ile DHMİ, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve THY çok defa toplantılar yaptılar. Havalimanının konumu, rüzgârın durumu gibi detaylarla risk analizleri yapılarak, güvenli iniş-kalkış çalışmaları üzerinde duruldu. Bunun için TÜBİTAK’ın yerli ve milli imkanlarla özel olarak tasarladığı simülatörlerde simülasyonlar gerçekleştirildi, eğitimler yapıldı. Çalışmalar ve gelişmelerin her adımı 2022’den bu yana Eurocontrol ile paylaşıldı. Emniyet analiz raporları hazırlandı. 'Hava Trafik Kontrolleri' 3’lü operasyon için TÜBİTAK’ın geliştirdiği simülatörlerde eğitildi. İstanbul Havalimanı’na uçuş yapan ve yapacak olan tüm hava yolu şirketleri de bilgilendirilerek 3’lü operasyona hazır hale gelindi. Türk sivil havacılığına hayırlı olsun..

        Uçakta kaba yolcu sorunu!

        Kaba yolcular havacılık sektörünün önüne geçemediği ciddi sorunların başında geliyor. Kabalıkları havacılık sektöründe “kural tanımaz” yolcu sınırına kadar olduğu için uçuştan alıkoymak gibi cezalar bunlar uygulanamadığı için bulundukları ortamda herkese rahatsızlık verirler.

        Bu yolcular kaba hareketleri ve beklenmedik davranışlarıyla uçuşlarda etraflarında bulunan herkesi rahatsız ederken, görevli personel için de sorunun nasıl biteceği belli olmayan sıkıntılara sebep olurlar.

        Aslında kaba ve rahatsızlık veren yolcular havalimanlarına ilk adım attıklarında kendilerini gösterirler. Böylelerine gördüğünüzde etrafında olmamaya özen göstermek en iyi önlem olacaktır. Kural tanımaz yolcu kategorisine girmeyen bu yolculara ve özelliklerine bir göz atalım.

        Öncelikli yolcu gibi davrananlar

        Engelli veya hasta yolcular havayollarında her zaman önceliklidir. Havayolu şirketleri bu yolcuların rahat seyahat etmesini sağlamak için özel programlar hazırlarlar. Biniş sürecinde uçağa öncelikli olarak alınırlar. Her zaman onlar için özel geçiş alanı açılır. Ancak kapıya erken gelen kaba yolcular, onlara tanınan imkanlardan faydalanmak, fırsatçılık yapmak isterler. Engelli ve hasta yolcuların geçişini engelleyecek duyarsız ve kaba davranırlar.

        Görevli personle kavga edenler

        Uçuşta teknik sebeplerden veya hava muhalefeti gibi nedenlerden rötar olması halinde veya başka beklenmedik sorunların yaşanması halinde karşısına çıkan ilk görevliyle kavga eden yolcu tipleri… Bu tür kaba yolcular biniş hazırlıkları esnasında check-in kontuarındaki havayolu personeli veya yer hizmetleri çalışanlarıyla tartışırlar. Hatta hakarete varan şekilde onları suçlarlar. Halbuki gelişen sorunlarda onların hiçbir katkısı olmamasına, hatta onlar da ortaya çıkan problem sebebiyle mağduriyet yaşamasına rağmen kaba yolcular bu durumları dikkate almazlar.

        Business veya sadakat kartlı yolcu gibi davranmak

        Yolcular uçağa biniş esnasında çeşitli sebeplerden belli kategorilere ayrılarak sıraya sokulurlar. Havayolları, business yolcularını öncelikli olarak duruma göre ayrı bir bölümden uçağa alırlar. Ekonomi sınıfında uçan ama havayolunun sadakat kartına sahip olanlara da öncelik tanınır. Hasta ve engelli yolcular ise tüm yolculardan önceliğe sahiptir. Diğer tüm ekonomi sınıfı yolcular ise uçakların geniş ve dar gövde tiplerine göre, biniş hazırlıklarını hızlandırmak, uçak içinde kargaşayı önlemek için çeşitli uygulamalarla uçağa alınırlar. Kaba yolcular bu kuralların hiçbirini dikkate almaz, fırsatçılık yaparlar. İşine gelen tüm imkanlardan faydalanmaya çalıştıkları için görevli personelle tartışırlar, zaman zaman yolcularla da münakaşaya girerler. Uçak içinde de diğer yolcular bunlarla muhatap olmak istemez, personel mesafeli davrandığı için uçakta da gerginlik devam eder.

        Hazırlıksız ve duyarsız yolcular

        Uçağa binmek için acele eden, güvenlik ve biniş işlemleri sırasında uyanık tavırlar sergileyen bu yolcular aynı zamanda işlemler için gerekli hazırlıkları yapma konusunda duyarsız olmalarıyla öne çıkarlar. Pasaport, kimlik, biniş kartı veya başka gerekli dokümanları zamanında hazırlamazlar. Sıra kendilerine geldiğinde çantalarını karıştırmaya başlarlar. Arkalarında bekleyenleri dikkate almazlar. Güvenlik geçiş noktalarında da aynı tavrı sergilerler. İlgili personel uyarınca veya arkadaki yolcular tepki gösterince de kaba davranırlar.

        Uçaktan inişte acele edenler

        Uçağa binişte zaman kaybı yaşanmaması ve yolcuların keyfini kaçıracak karışıklık olmaması için havayolu ve yer hizmetleri personeli gerekli önlemleri alırlar. Sorumluluk da onlarda olduğu için kurallarını uygularlar. Ancak uçaktan inişte, personel devrede olmaz. İniş için teamüller oluşsa dahi kaba yolcular kendilerini göstermeyi becerirler. Eğer uçak körüğe yanaşmışsa, en yakın koltuklarda oturanlar sırasıyla bagajlarını alıp, kapıya yönelirler. Eğer açığa park etmiş bir uçağın ön ve arka kapısından inilecekse de yine aynı teamüle uyulur. Kapıya en yakın olan önce iner, kimsenin de ayağa kalkıp beklemesi gerekmez. Böylece kargaşa da olmaz. Ama kaba yolcular, uçak daha piste teker koyar koymaz ayağa kalkarlar. Baş üstü dolaplarını açıp, eşyalarını almaya çalışırlar. Başarırlarsa da herkesten önce inebilmek için diğer yolcuları rahatsız ederek uçak içinde kapıya doğru ilerlerler. Bu tip yolculara personel de pek engel olmak istemez. Onlar da bunu fırsata çevirmeye çalışırlar.

        Havacılığın hayvanlarla imtihanı!

        Havacılık sektöründeki bazı uçak ve helikopter kazalarında çeşitli hayvanların da ciddi rolleri söz konusu. Hava araçları içinde veya dışında bulunan bu hayvanların sebep olduğu önemli kazalar söz konusu. Bu kazaların çoğunluğu da Afrika’da meydana gelmiştir. Ancak neticede yine insan hatasının da bu kazalarda payı büyük.

        ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, uçaklar ve yaban hayatı arasındaki ilişkilerin havacılık güvenliği açısından giderek artan bir endişe kaynağı olduğuna dikkat çekti. FAA, 1988 ile 2023 yılları arasında sivil ve askeri uçaklarla yaban hayatı çarpışmalarının dünya genelinde 491’den fazla kişinin ölümüne ve 350’den fazla uçağın tahrip olmasına neden olduğunu açıkladı. Havacılıkta yaşanan kazalara baktığımızda hayvanların sebep olduğu çok ilginç kazalar söz konusu…

        Penguen helikopteri düşürdü

        19 Ocak’ta Güney Afrika Cumhuriyeti’nde meydana gelen helikopter kazasına, uçuş kurallarına aykırı şekilde kabine alınan penguenin neden olduğu açıklandı. Güney Afrika Sivil Havacılık Otoritesi (SACAA), kaza araştırma raporunda uçuş kurallarına aykırı şekilde kabine penguen alınmasının kazaya neden olduğuna yer verdi. Helikopterin ön koltuğunda oturan araştırmacının kutuda taşıdığı penguenin kalkış sırasında yerinden çıkmaya çalışarak, pilotun kontrol panelinin üzerine düşmesi kazaya sebep oldu. Henüz 15 metre yükselmiş olan helikopter, penguenin pilota kontrolü kaybettirmesi yüzünden dolayı keskin bir şekilde sağa yatmasına yol açtı. Pilotun kontrolü sağlayamaması sonucu kalkış noktasından 20 metre uzaklığa düşen helikopterde ağır hasar meydana geldi. Kazada penguen dahil ölen ya da yaralanan olmadı. Kaza raporunda pilotun, penguenin sabitlenmiş ve güvenli bir kutuda tutulması konusunda uçuş kurallarına uymadığına dikkat çekildi.

        Çakal uçağa çarptı

        ABD’de United Airlines’a ait bir yolcu uçağı geçtiğimiz ocak ayında Chicago’da kalkış sırasında pistte bir çakala çarpması sonucu iniş takımları hasar gördü. Uçak kalkış yaptığı Chicago O’Hare Uluslararası Havalimanı’na geri dönmek zorunda kaldı. Havayolu şirketi yaptığı açıklamada, meydana gelen olayda Boeing B737 MAX 9’da bulunan 167 yolcu veya altı mürettebattan hiçbirinin yaralanmadığını ve hasarlı bir şekilde operasyonun icra edilemeyeceği için uçağın geri dönmek zorunda kaldığını bildirdi.

        Uçaktaki timsah sonları oldu

        Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde yolculardan birinin çantasından kaçan timsah, Let L-410 Turbolet tipi uçağın düşmesine neden oldu. 2010 yılındaki kazada uçakta bulunan 21 kişiden biri hariç yolcuların tamamı hayatını kaybetti. Kazaya neden olduğu iddia edilen timsah ise kurtarma ekipleri tarafından bıçakla öldürüldü. Ağustos 2010 tarihindeki kazada Filair şirketinin uçağı, başkent Kinşasa’dan Bandundu’ya gitmek üzere havalandı. Let L-410 Turbolet tipi uçak iniş sırasında bir evin üzerine düştü ve olayda 20 kişi hayatını kaybetti. Kazadan kurtulan tek kişi olan Kongolu kadın yolcunun anlattığına göre, yolculardan timsahı büyük spor çantasında gizlice kabine soktu. Ancak timsah çantadan kaçtı ve uçakta büyük bir kaos çıktı. Bunun üzerine uçağın dengesi bozuldu. İngiliz ve Hollandalı pilotlar da bir daha kontrolü sağlayamadı. Yolcunun ifadesine göre, timsahın aniden ortaya çıkmasıyla, yolcular ve mürettebat timsahtan uzaklaşmak için kokpite doğru koşmaya başladı ve uçakta kaos çıktı.

        En ölümcül kazada ördeklerin etkisi!

        Geçen ay, Güney Kore’de meydana gelen ve ülkenin en ölümcül hava kazalarından biri olarak kaydedilen Jeju Air kazasına ilişkin ilk ön rapor açıklandı. Raporda, Boeing B737-800 model uçağın her iki motorunda, kış aylarında Güney Kore’ye göç eden Baykal ördeklerinin DNA’sına rastlandığı belirtildi. Kaza raporuna göre ise kesin nedeni henüz belirlenemedi. Uçağın iniş takımlarının açılmadan iniş yapmasına neyin sebep olduğu ve uçuş veri kayıt cihazlarının son dört dakikada neden kaydı durdurduğu sorularına da cevap bulunamadı. Jeju Air’in 29 Aralık’ta Bangkok’tan kalkan uçağı, Muan Havalimanı’na acil iniş yaparken pistten çıkmış ve lokalizatör adı verilen navigasyon ekipmanlarının bulunduğu bir duvar setine çarpmıştı. Çarpmanın ardından uçak alev aldı. Patlama meydana geldi. Uçakta bulunan 181 yolcudan 179’u hayatını kaybetti.

        Çekirge sürüsü uçağı düşürüyordu

        Ethiopian Airlines’a ait bir yolcu uçağı 2020’de havada çekirge sürüsüyle çarpışma sonrası Addis Ababa Havalimanı’na yönlendirildi. ET-363 sefer sayılı ET-ALN tescilli Boeing B737-700 tipi uçak Cibuti'den Etiyopya’nın Dire Dawa kentine sefer gerçekleştiriyordu. Uçak iniş için Dire Dawa’ya yaklaşırken başlangıçta az sayıda çekirgenin arasından uçtu. Mürettebat, çekirgelerin havalimanına yaklaşmalarını engellemeyeceğini düşünerek Dire Dawa’ya dikkatle yaklaşmaya karar verdi. Ancak durum beklenildiği gibi olmadı. Birkaç dakika sonra uçak daha büyük bir çekirge sürüsüne çarptı. Bazı çekirgeler motorda sıkıştı. Bazıları ön cama çarpıp, yapışarak kokpitten görüşü azalttı. Pilot sileceklerle camı temizlemeye çalışmış, ancak başarılı olamamıştı. Gelişme üzerine pilot iki kez Dire Dawa’ya inmeyi denedi, fakat başarılı olamadı. Uçak Addis Ababa’ya yönlendirildi ve güvenli bir şekilde iniş yaptı.