Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek AB - Türkiye savunma işbirliği kolay olmayacak!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Amerika, NATO çatısı altındaki ülkeleri, özellikle Avrupa’da Almanya ve Fransa başta olmak üzere diğerlerini, savunma harcamalarına yeterli katkıyı vermedikleri için uzun bir süredir eleştiriyor. Donald Trump da başkanlığının ikinci döneminde bu meseleye daha fazla önem veriyor ve çözmek istiyor. Avrupa’ya “başınızın çaresini bakın, savunma sistemlerinizi kurun ve bunun için harcama yapın” baskısı yapmakla kalmıyor, artık destek vermeyeceğini de alenen söylüyor.

        Son günlerde Avrupa Birliği (AB) çatısı altında savunma konusunun çok fazla gündem olmasının sebebinin birisi Amerika ve Trump, diğer ise Rusya-Ukrayna savaşı… AB üyesi ülkelerin savunma sanayi şirketlerini harekete geçirmeleri, ortaklık için işbirliği modelleri üzerine kafa yormalarına 2025’te daha fazla şahit olacağız. Aynı zamanda Almanya ve Fransa arasında savunma sanayinin geliştirilmesi için yapılacak çalışmalarda bazı çatlak sesler de duyabiliriz. İki ülkenin tartışma yaşayacağı konular arasında Türkiye’nin yer alacağını not etmekte fayda var.

        Dün (Çarşamba) Avrupa Komisyonu’nda, AB ülkelerinin savunma harcamaları için oluşturulan fonun yalnızca AB merkezli savunma şirketleri ve savunma anlaşması yapılmış üçüncü ülkelerin şirketlerini kapsayacak şekilde bir teklif yapıldı. Hâlbuki son günlerde İngiltere ve Türkiye'nin AB’nin savunma sanayisine katkı yapacağı, ortak savunma stratejileri ve projelerin geliştirileceği belirtiliyordu. Avrupa Komisyonu’na böyle bir kararın teklif edilmesi İngiltere ve Türkiye ile mutlaka görüşüp, anlaşması gereken hususların olduğunu gösteriyor. İşbirliği için bazı şartlarının gündeme getirileceği anlaşılıyor.

        ABD’ye göre oldukça düşük olan AB’nin 150 milyar Euro hacmindeki yeni savunma fonundan sadece AB merkezli şirketler ve savunma anlaşması yapılan ülkelerin faydalanması için karar alınmaya çalışılıyor. Böyle bir karar çıkması halinde ABD’li şirketlerin de fona erişimi olmayacak. Türkiye, ABD ve İngiltere ise AB ile anlaşma imzalamadığı sürece fondan yararlanamayacak.

        Ancak bu adıma karşılık mutlaka ABD Devlet Başkanı Trump’tan da bir açıklama gelecektir. Çünkü ABD’nin dev savunma şirketi RTX (Raytheon) tarafından üretilen Patriot hava ve füze savunma sistemi ile Washington’un kullanımına kısıtlama getirdiği diğer Amerikan silah sistemlerinin fona erişememesi yönünde bir karar alınması ciddi olarak tartışma başlatacaktır.

        AB’nin bu yeni yaklaşımında Fransa’nın çok büyük etkisi olduğu, hatta bu stratejinin daha çok Paris’in menfaatine olacağı için kurgulandığı belirtiliyor. Fakat ABD’nin Avrupa’ya yönelik son bir ayda geliştirdiği söylemler sebebiyle de “Avrupa’dan Al” yaklaşımını desteklediği için de Avrupa Komisyonu’nda karşılık bulabileceği düşünülmüş bir karar olarak dikkat çekiyor. AB’nin kenetlenmesine "Avrupa'dan Al" sloganıyla vesile olması düşünüldüğünden başarılı bir aksiyon olarak da gören azda olsa ülkelerde söz konusu.

        Daha önce Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “NATO’nun beyini ölümü gerçekleşti” sözleri ve Donald Trump’ın yeni dönem başkanlığında kurduğu cümlelerle Avrupa’nın savunmasından çekileceği ve destek olmayacağına dair ifadeleri küresel ölçekte bir hareketlenmeye sebep olacak. AB’deki hareketlilik ve alınmak istenen kararlar veya Avrupa Komisyonu'na gelen tekliflerden Türkiye’nin fayda temin edip etmeyeceğini ise öğrenmek için çok fazla beklememiz gerekmeyecek gibi…

        ABD ile AB arasında yakın bir zamanda ticaret savaşları daha da yoğunlaşacağından savunma sanayinin rolü, ülkeler arası işbirliklerinde yadsınamaz olacaktır. Bizim için de birkaç önemli kilometre taşı var;

        ABD ile F-35’ler için yeniden anlaşma olacak mı? ABD-Rusya ilişkileri düzelirse, Rusya’dan aldığımız S-400’ler ne olacak? Türkiye, Eurofighter Typhoon savaş uçaklarını İngiltere’nin öncülüğünde Tük Silahlı Kuvvetleri filosuna dâhil etmeye başladığında Avrupa ile ilişkilerimiz nasıl bir döneme girecek? Türkiye’ye yönelik gizli açık tüm savunma ambargoları kalkacak mı? Fransa’nın “Meteor Füzeleri” için verdiği destek, Almanya’nın savaş uçağına yönelik koyduğu ambargoyu kaldırması, İtalya’da Baykar’ın Piagio’yu satın alıp daha sonra Leonardo ile ortaklık yapması AB ile daha yakın ilişki kurmamıza vesile olacak mı? Ya da politik gelişmeler sebebiyle sıkıntılar, sorunlar devam mı edecek?

        Avrupa Komisyonu’nda gündeme gelen savunma fonunun en az yüzde 65’inin Rusya sebebiyle Norveç ve Ukrayna’da kullanılacağına yönelik karar çıkacağı yönünde tahminleri yapılıyor. Yüzde 35’lik bölüm ise AB ile güvenlik anlaşması yapan üçüncü ülkelerin kullanımına kalabilir. Netice itibariyle Rusya – Ukrayna savaşı ve ABD’nin ortaya koyduğu yeni stratejiler Avrupa’nın yeni bir yol haritası belirlemesi için dönüm noktası olacak. Türkiye bundan sonra ABD ile AB arasında iyi bir savunma dengesi kurmak zorunda. Avrupa’dan yeni fırsat kapılarını iyi değerlendirmesi gerekirken Amerika’yı da sürekli gündeminde tutması icap edecek. Zira Ortadoğu’nun her yerinde ABD’nin menfaatleri, nüfuzu ve üsleri var!

        Ortadoğu’da İngiltere her hâlükârda Avrupalı diğer ülkelerden daha nüfuzlu olduğundan son yıllardaki Türkiye-İngiltere yakınlaşmasının iyi analiz edilmesi halinde AB için de önemli neticeler çıkabilir. Mesela Türkiye'nin savunma sanayi alanında İngiltere ile ilişkileri Fransa ve Almanya’dan daha güçlü, ama AB çatısı altındaki faaliyetlere katkısı sınırlı. İngiltere, Avrupa’nın savunma sanayi projelerindeki önemli rolü nedeniyle AB fonlarına erişebilmenin mutlaka yolunu bulacaktır. Anlaşmayı iki taraf da isteyecektir. Çünkü BAE Systems ve Babcock International gibi büyük İngiliz savunma şirketleri, İtalya ve İsveç gibi AB ülkelerinin savunma sanayisiyle güçlü bir entegrasyona sahip. Türkiye’nin Baykar, öncülüğünde İtalya ile kurduğu ilişki, İspanya olan yakın savunma sanayi işbirliklerimiz bize de AB imkânlarının açılmasını sağlayabilir. Bizimle de iyi bir anlaşma yapılması Avrupa'nın faydasına olur. Politik gündemin ve gelişmelerin bu tür anlaşmaları yapmamızı biraz geciktirme durumu riski olabilir!

        İngiltere, AB’deki bu son gelişme sebebiyle mayıs ayındaki AB-İngiltere zirvesine odaklanmış durumda. Eğer AB-İngiltere anlaşması olursa, Türkiye’ye de olumlu yansıyacaktır. Büyük ihtimalle İngiltere ve Türkiye, AB savunma sanayisinde rol almaktan dışlanmayacak, ama anlaşmalarla ilişkilere bir boyut kazandırılmak istenecektir. Çünkü İngiltere ve Türkiye’nin AB üyesi ülkelerin çeşitli şirketleriyle olan ortaklıklarının gelişmemesi Avrupa’yı da olumlu etkileyecektir.

        Mesela İngiltere’nin önemli şirketlerinden, dünyada alanında öncü olan ve CEO koltuğunda bir Türk’ün bulunduğu Rolls-Royce, Avrupa için de çok önemli bir kurum pozisyonunda. Bünyesinde de Almanya’nın önemli güç kaynakları yani motor üreticisi şirketi MTU var. MTU’nun fikri mülkiyete hakları Almanya’nın ama sahibi İngiliz Rolls-Royce. Hafif, orta ve ağır zırhlı araçlar, askeri gemiler, ve sivil deniz taşıtları olmak üzere geniş bir alanda hizmet veriyor. Altay tankının başlangıçta motoruna MTU verecekti. Almanlar sorun çıkarıp, vermedi. Böylesine girift ilişkilerin olduğu bir Avrupa’da savunma sanayinin iyi dizayn edilmesi şart.

        Avrupa Komisyonu’nun İngiltere, Türkiye ve ABD şirketlerini dışarda bırakan teklifi, Fransa’nın etkisiyle yapıldığı için bazı ülkeler bu gelişmeye sıcak bakmıyor. Ortak savunma ve güvenlik stratejisi çerçevesinde ortaya çıkan bu tabloya Almanya, İtalya, İsveç ve Hollanda itiraz ediyor. Ancak Fransa da savunma harcamalarını yalnızca AB şirketleriyle sınırlandırmak için çaba sarf etmeye devam ediyor. Neticede komisyona gelen teklifin yürürlüğe girebilmesi için AB ülkelerinin çoğunluğunun onay vermesi icap ediyor. Mayıs ayına kadarda zaman var.

        Türkiye'nin savunma sanayisinin yükselişe geçtiği bir dönemde Avrupa Birliği ile yoğun işbirliği yapılacağına dair haberler sevindirmişti. İyi gelmişti. Bakalım gelişmeler nasıl ilerleyecek.