Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Türksat 7A nasıl üretilecek? 
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Uydular artık hayatımız önemli bir parçası. Ulaşım, iletişim, yayıncılık, güvenlik, savunma, tarıma, çevre aklınıza ne geliyorsa artık hepsinin yolu uydulardan geçiyor. Türkiye’de kendi imkânlarıyla tasarlayıp ürettiği Türksat 6A uydusuyla dünyada ayrıcalıklı ülkelerden birisi haline geldi. Sırada daha büyük ve daha gelişmiş uyduyu; Türksat 7A’yı milli ve özgün olarak tasarlayıp, olabildiğince yerli imkânlarla üretip uzaya göndermek var.

        Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Türksat 7A’nın üretimine yönelik hazırlıkların tamamlandığını duyurdu. Türksat 6A’dan çok daha gelişmiş kabiliyetlere sahip olması planlanan Türksat 7A’nın üretimine yönelik nasıl bir hazırlık yapıldığı ve hangi şirketlerin görev alacağı konusunda ise detay verilmedi. Türksat 7A’nın üretiminde görev alması muhtemel kurum ve kuruluşlar da tasarımı ve konfigürasyon planı henüz belli olmayan uydunun üretiminde görev alabilmek için hazırlıklar yapıyor.

        Bildiğim kadarıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı/Türksat AŞ, 7A uydu için yurtdışından Airbus, Thales ile Türkiye’de 6A’yı yapan TUSAŞ ve TÜBİTAK Uzay ile temas halinde. Bu kuruluşlar 7A için talep edilen donanımlar doğrultusunda Türksat’a teklifler sunacaklar. Öyle görünüyor ki daha büyük ve daha kapasiteli olacak 7A için planlan teknolojik donanım, ülkemizde yerli ve milli imkânlarla 6A’yı hizmete sokan şirketleri zorlayacak. Hem süre daraldığı için hem de talep edilen teknolojinin veya faydalı yüklerin olmaması sebebiyle hibrit; yerli/yabancı ortak üretim bir 7A uydu ortaya çıkacak.

        Netice itibariyle bakanlığın, “7A uydusu üretime hazır” ifadesinin netleştirilmesi lazım. Tasarım ve konfigürasyonu ile 7A mı hazır, Türksat AŞ mi bu işin üretime aşamasına geçmek için hazır?

        Türksat 7A’da olması planlanan 5-6 adat faydalı yük nereden temin edilecek? Türksat 7A’nın ana üstlenicisi hangi şirket veya şirketler olacak? Muhtemelen bir ihaleyle yerli ve yabancı şirket veya konsorsiyumlar arasından ana üstlenici belirlenecek. Bunlar bilinmeden veya netleştirilmeden 7A’nın üretilmesine yönelik hazırlıkların tamam olduğu yönündeki açıklamadan sonra daha açık bir değerlendirme daha yapılması gerekir.

        Türksat 7A’ya neden ihtiyaç duyuldu?

        İlgili çevrelerin bildiği üzere Türksat 3A uydusu görevini 2028 gibi tamamlayacak. İlave tedbirlerle kullanım süresinin 1-2 yıl daha uzatılması da söz konusu. Ancak her hâlükârda 4-5 yıl sonra 3A’nın süresi bitecek. Yerini daha gelişmiş faydalı yük ve donanımlarıyla Türksat 7A’nın alması için çalışmalar yapılıyor. Bu süre içinde de yeni uydunun göreve hazır olması gerekiyor. İşte bu noktada geç kalındığını söylenebilir. Yerli ve milli uydumuz 6A’daki tecrübelerin geliştirilerek yeni uyduda kullanılabilmesi için bu süre yeterli değil. Biraz geç kalınmış gibi…

        Öte yandan Türksat 6A’nın fikri mülkiyet haklarını elinde tutan ve çeşitli ülkelere pazarlamasını yapan bir uydu şirketimizin olmaması ise önemli bir mesele. Bu konuda henüz bir gelişme yok. Türkiye’nin uydu operatörü/işletmecisi Türksat AŞ’nin böyle bir rolü üstlenmesi mi, yoksa başka bir bakanlığa bağlı olan Türkiye Uzay Ajansı (TUA) altında bir uydu şirketinin mu kurulması makul olabilir? Tartışılması gerekir. Şayet Cumhurbaşkanlığı’na bağlı, Amerika’daki NASA gibi bakanlıklardan bağımsız bir uydu yapılanması olmayacaksa ikinci bir şirket kurmak çok da mantıklı görünmüyor.

        We have a problem Ankara?

        Öte yandan Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın devreye girmesiyle birlikte stratejik bir eşik aşılmıştı, ancak Türksat 7A’da bu kabiliyetlerin ne kadarının kullanılacağı ve üzerine yerli/milli nasıl bir ek katkı yapılacağını zaman gösterecek. Fakat bu detay bile ülkemizde milli teknolojilerin geliştirilmesi, korunması ve ilerletilmesinde bir modelin eksikliğini ortaya koyuyor.

        Artık Çinli şirketler, bazı alanlara ürünleriyle girebilmek için bedava teklif bile yapıyorlar. Türkiye’de 5G ihalesi için hazırlıkların yapıldığı şu günlerde Çinli bir şirket, bir GSM operatörüne 5G baz istasyonlarının belli süre bakımını da kendi üstlenmek şartıyla bedava kullanılmasını teklif etti. Daha önce de bu konuyu yazdım. Dolayısıyla yerlilik, millilik meselelerini biraz daha hassasiyet ve bilinçli yaklaşım icap ediyor.

        Türksat 7A’nın üretim sürecine yönelik ilk hazırlıkların Türksat AŞ tarafından başlatıldığını aktaran Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun açıklamasından da hazırlığın hangi safhada olduğu anlaşılmıyor. Açıklama şöyle:

        “Şu an itibarıyla Türksat 7A'nın üretimine ve yapımına yönelik ihale hazırlıkları tamamlanmış durumda. Bu süreçte öncelikli amacımız, Türk firmalarının güçlü bir iş birliği oluşturması ve daha büyük bir sinerji ile hareket etmesi. Bu projede yer alacak firmalarımız, dünyanın önde gelen uydu ve uzay şirketleriyle doğrudan rekabet edecek.”

        Bakan Uraloğlu’nun açıklamasından anlaşılacağı üzere 6A modelinde olduğu gibi bir uydu yapım süreci yaşanmayacak. Türksat 7A için belirlenen konfigürasyon ve tasarım ile ihaleye çıkılacak. İhale yerli ve yabancı şirketlere açık olacak. Belki yerli/yabancı ortak konsorsiyumlar da kurulacak. Türkiye’de böyle bir ihaleye şirket olarak ancak, TUSAŞ ve ASELSAN girebilir. Hatta ASELSAN bile tek başına değil TUSAŞ öncülüğünde oluşacak bir konsorsiyumun parçası olabilir. Daha önce Türksat 6A’nın proje yöneticisi olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bağlı TÜBİTAK Uzay da şirket olmadığı için yine TUSAŞ ile birlikte konsorsiyumun parçası olabilir.

        Ulaştırma Bakanı’nın Türksat 7A projesinde yerli sanayi katkısının en üst düzeyde tutulmasına yönelik vurgusu bu ihalenin en kritik noktasını oluşturuyor. Böylece kendiliğinden Türkiye’nin bir uydu şirketi de kendiliğinden, bu süreçti ortaya çıkabilir. Belki içinde Türksat AŞ’nin hissedar olarak yer alacağı, TUSAŞ merkezli bir uydu şirketimiz bu vesileyle ortaya çıkar ve uydu teknolojimizi dünyaya pazarlar.

        Türksat 7A ihale sürecini merakla takip edeceğiz.

        Yerli, milli ve Çinli

        Yerli/milli ürünler konusunda yaptığım araştırmalar, yetkili çevrelerle görüşmelerim ve gözlemlerim bu konuda ülkemizin bir politika eksikliği olduğunu gösteriyor. Ayrıca kamuda kurumlar arasında başarı paylaşılamıyor ve çekememezlikler, tartışmalar yaşanıyor. Bakanlıklar kendilerine daha fazla alanı açmak için sağlıklı işleyen kurumlara rahatlıkla zarar verebiliyorlar. Yerli/milli ürünlere değil, kendilerine olan faydaya öncelik tanıyıp, yabancılarla yeni oluşumlar için çok rahat hareket edebiliyor. Bazen de yerli/milli ürünü oyunu oynayanlar çok oluyor. Eğer bir kurum yerli/milli ürüne öncelik veriyorsa o alanda hiçbir gayreti olmayan şirketler bile içini Çin teknolojisiyle donatıp, yerli/milli ürün diye pazarlayabiliyorlar. Bundan sonra yerli/milli ve ne kadar Çinli ona da bakmak gerekecek.

        KKTC teknoloji üssü olabilirdi…

        TEKNOFEST sebebiyle kardeş vatanda geçirdiğim kısa sürede bazı bilgilerimi tazeledim. Mesela bazı bakanlar TEKNOFEST’te yaptıkları açıklamalarda KKTC’nin bilişim üssü olabileceğine dikkat çektiler. Ancak hamasetle, söz vermelerle, temennilerle bu işleri olmuyor. Vizyon ve icraat gerekiyor. Kısa sür önce yaşanmış ve elimizden kaçmış KKTC’deki bir teknoloji hamlesini ben sizlere güzel bir örnekle anlatayım. Buyurun…

        KKTC’de 4,5G ihalesi yapılacağı zaman kardeş vatanda kendi geliştirdiğimiz, kullanıp başarılı olduğumuz başta ULAK 4,5G baz istasyonu olmak üzere yerli/milli telekom ürünlerinin kullanılmasının iyi olacağını gündeme getirdim. Rize’de başarılı bir şekilde kullanılan milli baz istasyonunun KKTC gibi düz bir alanda hiç sorun yaşamayacağını belirttim. İhalenin de bu yerli/milli ürünleri önceleyecek şekilde yapılması gerektiğini vurguladım. Hatta ihale yapılmadan tüm masrafları Türkiye’den ilgili bakanlıkların bütçesinden karşılanıp, KKTC bir telekomünikasyon geliştirme merkezi gibi kullanılabileceğini belirttim. Ama dönemin Turkcell yönetiminin Huawei aşkı, ilgili bakanlıkların ilgisizliği sebebiyle hiçbir gelişme olmadı.

        KKTC’deki 4,5G ihalesi sebebiyle bizimkilerin ne kadar yabancı ürün sevdalısı olduklarını çok net gördüm. ULAK kullanılması için mücadele ettim. İhalenin gecikmesine, şartnamenin değişmesine de katkılarım oldu, ama Turkcell öncülüğünde KKTC’nin Huawei baz istasyonlarıyla donatılmasını engel olamadım. Turkcell ve onun gölgesinde Vodafone KKTC’yi “çok daha ucuz, hesaplı” dedikleri Çin malı 4,5G baz istasyonlarıyla donattılar. Halbuki Türk Telekom’un Türkiye’de 6 şehrin tamamında başarıyla kullandığı 4,5G ULAK baz istasyonları rahatlıkla KKTC’de hizmete sokulabilirdi. Hatta yerli/milli baz istasyonu üreticisi ULAK AŞ’nin diğer teknolojileri ve bu alanda ürün geliştiren şirketlerimize de rahatlıkla KKTC’de görev verilebilirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu konuya ilgi gösterip, 400 bin nüfuslu kardeş ülkenin tüm telekom altyapısında yerli/milli ürünlerin kullanımı destekleyebilirdi. Ürünlerimizin sahada test edilip, geliştirilmesi için KKTC iyi bir fırsat olabilirdi, ama olmadı.