Türk Hava Yolları (THY), risk içeren lityum iyon (li-ion) batarya kullanan, ama üründen ayrılmayan akıllı bagaj ve çeşitli cihazların uçuş güvenliği sebebiyle kabin içine ve uçak altına alınmayacağını açıkladı. Ancak uçak içine alınan lityum iyon bataryalı cihazlar için de ciddi riskler söz konusu. Amerika’da her yıl önemli sayıda hadiseler yaşanıyor. Avrupa Birliği’nde benzer durum olduğu için uyarılar yapılıyor.
Uçak içi lityum iyon pil yangınları ABD’de ortalama haftada birden fazla gerçekleşiyor. Havayolları için tehlikeli olaylar artık önemli bir mesele ve uçuş personeli için güvenlik açısından özel eğitim programlarını hazırlanmasını zorunlu kılıyor. Türkiye’de de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün güvenliği dikkate alarak bu açıdan bazı düzenlemeler yapması gerekiyor.
Uçağa binen her yolcunun yanında cep telefonu, tablet veya dizüstü bilgisayar başta olmak üzere lityum iyon ile çalışan birden fazla ürün bulunuyor. Herhangi bir havayolunun uçağında artık çok sayıda bazen aynı anda binlerle ifade edilecek kadar cihaz bulanabiliyor.
Nasıl bir risk içerdiklerine gelince…
Lityum iyon piller, aşırı ısınma, çeşitli sebeplerden alev alma ve patlama gibi olaylarla gündeme geliyor. Lityum pil yangınları en başta ısınma olarak kendini gösteriyor, kısa süre içinde de söndürülmesi zor yangın tehlikesine dönüşebiliyor. Amerika Federal Havacılık Dairesi (FAA) verilerine göre 2023’te uçaklarda her hafta birden fazla lityum batarya kazası yaşanmış.
Kaza sebepleri incelendiğinde özellikle daha önce hasarlanan bataryaların aşırı ısınarak, kısa devreye yol açtığı tespit edilmiş. Lityum iyon bataryalar önce erimeye başlıyor veya alev alana kadar kendi içinde reaksiyona girerek önlenmesi zor hadisler sebep oluyor.
Bataryalar, elektronik cihaz sahiplerinin düşürmesi, çarpması veya değişik hadislerle hasar vermesiyle riskli hale geldiği tespit edilmiş. Ayrıca denetimsiz üretilen, garantileri olmayan, gri pazarlardan temin edileni şarj cihazları, lityum iyonla ürünler de ciddi riskler içeriyor.
Bu riskler nedeniyle havayolları kabin ekiplerini eğitiyor. Lityum iyon piller dışardan müdahale ile söndürülemediği için dışarıyla, havayla temasını kesecek önlemler alınıyor. Muhafaza torbaları uçaklarda bulunduruluyor. Lityum iyon piller yanmaya başladığı zaman normal yangın söndürme sistemleri (halon ile boğma) başarılı olamıyor. Alevleri söndüremiyor. Bu sebeple kabin içinde tedbir alınıyor, ama risk kabin altında, uçağın bagajında gerçekleştiği zaman ciddi bir sorun meydana gelmiş oluyor.
Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) da lityum pillerin risklerini vurgulayan yeni bir Güvenlik Bilgi Bülteni yayınlamış durumda. Mesela EASA elektronik sigaralar ve taşınabilir şarj cihazları (powerbank) özellikle kabul ediliyor. Her ikisinin de bagajda taşınması yasaklamış durumda. Ayrıca uçaklarda elektronik sigaraların şarj edilmesi de yasak.
Yolcuların dikkat etmesi gereken hususlar şöyle:
- Taşınabilir şarj cihazları (powerbank) ve elektronik sigaralar da dahil olmak üzere yedek piller, el bagajında taşındıklarında kısa devreye karşı korunmalıdır.
- Ayrıca, yanlışlıkla etkinleşmeye karşı korunmalı ve çantanın içinde diğer pillerden ve/veya potansiyel olarak yanıcı maddelerden (örneğin parfüm) mümkün olduğunca uzakta saklanmalıdır.
- Uçak operatörleri ve yer hizmetleri sağlayıcıları ayrıca yolcuları, PED'lerin kısa devre yapması, hasar görmesi veya koltuğun hareketli parçalarına takılması nedeniyle oluşabilecek riskler konusunda bilgilendirmelidir. (THY uçağı, koltuk aralığına düşen powerbank sebebiyle bir risk yaşamamak için geri dönmüştü.)
Buraya kadar kabin içindeki lityum pillerin risklerine dikkat çektim. Benzer şekilde uçak altında taşına lityum iyon pilli cihazların taşıdığı riskleri ise çok daha yüksek. Bir süre önce THY, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) kısa önce yaptığı tavsiye ve bilgilendirme sonrasında, uçuş güvenliğini riske sokan lityum bataryası bulunan ürünlerden cihazlardan ayrılma imkânı olmayanları kabin içine ve uçak altına almayacağını açıkladı.
Detaylı bilgiler de THY’nin internet sitesine kondu. Lityum bataryaların herhangi bir bagaj ve cihaz üzerinde entegre halinde bulunması durumunda uçaklarla taşınması esnasında kısa devre yapma veya başka sebeplerle yanma riski barındırdığı için dünya genelinde ilave önlemler alınıyor. Kısıtlanıyor.
THY ile yapacağınız seyahatlerinizde sıkıntı yaşamamak için lütfen şu hususlara dikkat edin:
- Akıllı bagajların kayıtlı bagaj olarak taşınması için lityum bataryalar akıllı bagajdan ayrılmalı ve kabinde ayrı olarak taşınmalıdır.
- Lityum düğme pillerle çalışan akıllı bagajlar için yukarıdaki kurallar geçerli değildir.
- Hoverboard, segway, airwheel, solowheel, balance wheel, elektrikli-şarjlı bisiklet vb. lityum iyon batarya ile çalışabilen taşınabilir araçların, uçuşlarda yolcu beraberinde kabinde veya kayıtlı bagaj olarak taşınması yasaktır.
- Hobi amaçlı kullanılan İHA’ların (insansız hava aracı) kabinde taşınması hususunda tehlike oluşturabilecek tek unsur, ihtiva ettikleri pilin çeşidi ve kapasitesidir. ICAO Doc.9284 Teknik Talimatlarında belirtilen lityum batarya içeren elektronik cihazlarla ilgili kısıtlamalar dahilinde pil ihtiva eden İHA’ların kabinde taşınmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
- Sıvı (akabilen) bataryalı tekerlekli sandalye/diğer hareket cihazlarına ait bataryaların çıkarılması gereken durumlarda, çıkarılan batarya yolcu tarafından emniyetli ve sert bir ambalaja konulmalıdır. Bataryanın uygun ve emniyetli bir şekilde paketlenmemesi durumunda ise uçağa yüklemesi yapılmaz.
Uçuş eğitimlerinde başı boşluk var!
Sürekli olarak uçuş okullarının eğitim uçaklarıyla karşılaşıyoruz. Bursa’da bir okul kısa süre içinde tam 4 kaza yaşadı. Bu kazaları ne önüne geçilmek için bir şey yapılıyor ne de uçuş okullarının belli bir disipline kavuşturulması için adım atılıyor. Adana’daki son kaza bu durumu çok güzel özetliyor.
Uçuş eğitiminin bu kadar ciddiyetsiz yapıldığı bir dönem olduğunu sanmıyorum. Bir defa öğretmen pilot olarak ortada dolaşanlar önemli bir kısmı böyle bir yetkinlikte değil. Uçuş okullarının çoğunu hafif rüzgarda kolaylıkla savrulan ve kontrolü zor olan hafif sınıftaki uçakları eğitimlerde kullanıyorlar. Çünkü daha az masrafı var. Daha az yakıt yakıyor. Ama pilot adayı öğrencilerden 70 bin Euro civarında para alıyorlar.
Uçuş okullarındaki kazalara acilen el atılması, neden bu kadar sık kazan yaşandığının sebeplerinin araştırılması gerekiyor. Bu görev de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) düşüyor. Genel Müdür Prof. Dr. Kemal Yüksek’in daha fazla kaza yaşanmadan bu uçuş okullarını hizaya sokması şart.
Adana’da evlilik teklifi yapıldığı sırada gerçekleşen kaza Kemal Hoca’ya çok işi düştüğünü gösteriyor. Okullarda lakaytlığın, ciddiyetsizliğin artığı çok net ortada olduğuna göre bir yerlerde sorun var demektir!
Ayrıca çok kaza yapan uçuş okulları için bu durumun negatif bir tabloya sebep olmaması, hiçbir şey olmamış gibi yeni kazalara hazırlanıyorlar. Ceza almak, bazı şeylerden men edilmek yerine de bir Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) askeri pilot eğitiminde rol almak için ihaleler girip, kazanıyor olmaları da ayrı tuhaf durum. Bursa’da uçuş okulu tam da bu durumda.
Bir not daha; böylesine disiplinsiz uçuş okullarında yetişen pilot adayları yarın havayollarında pilot koltuğuna oturduklarında sektör ne kadar güvende olacak çok merak ediyorum? Bir dönem Ankara’da bir uçuş okulu vardı, paraya bastıran pilot oluyordu. Onların birçoğu da şu an havayollarında uçuyor olmalı.
KKTC’ye kısa sürede 100 bin turist!
THY ve AJet, “Ada Kıbrıs” projesiyle 100 bin turisti Kuzey Kıbrıs’a taşımış. THY ve AJet Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, 7 Temmuz’dan bugüne kadar düzenlenen 550 seferle yaklaşık 100 bin turisti Kuzey Kıbrıs'a ulaştırdıklarını açıklayınca, KKTC pazarındaki rekabeti ve toplam yolcu sayısındaki artış sayısını da merak ettim. Çünkü KKTC’de pazarının hakimi Pegasus Havayolları. 2025'in ilk 4 aylık diliminde KKTC Ercan Havalimanı’na sefer yapan havayollarının durumu şöyleydi:
1) Pegasus % 60
2) AJet % 22
3) THY % 13
4) Sunexpress % 5
Acaba bu tabloda nasıl bir değişim oldu? Toplamda yolcu artışı nasıl bir trendi takip etti? Şirketlerin geçen yıl taşıdığı yolcu sayısı ve pazar paylarında nasıl gelişme oldu? Anladığım kadarıyla KKTC uçuşlarında ciddi bir rekabet söz konusu. Kampanyanın toplam trafiğe etkisi bu sebeple önemli. Şirketler arasındaki pazar paylaşımında nasıl bir değişim olduğu da ilginç bir husus. Bu detaylara da bakarak, KKTC’yi desteği istikrarlı hale getirmek gerekir. Bir sonraki yazıda detaylara bakıp, yazacağım.