Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Gaz çıkışı kapatılmış düdüklü tencere gibi…
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        KAHRAMANMARAŞ’TA 7.8 büyüklüğündeki depremin 11 ilde yarattığı yıkımın yaraları iki yıldır sarılmaya çalışılırken acının yıl dönümünde yeni bir felaketin fırtınası esiyor…

        Ege’de neredeyse bir haftadır devam eden deprem fırtınasında en büyük rakama da dün ulaşıldı; AFAD dün 16:04’te meydana gelen depremin büyüklüğünü 5.2 olarak açıkladı.

        Oysa son 28 Ocak’tan bu yana devam eden ardışık depremlerin büyüklüğü 3 ile 4 arasında sallantı gösteriyordu…

        Düne kadar da 4.9’u geçenine rastlanmamıştı…

        Yunanistan’ın Santorini Adası ve çevresinde devam eden deprem fırtınasının nedeni ise Dünya’da izlenmesi gereken 6 aktif yanardağdan biri…

        Adanın geçmişte büyük bölümünü alıp götüren, denizin 5-8 kilometre altında bulunan yanardağ, bugüne kadar da farklı zamanlarda faaliyete geçmiş.

        Her birinde de benzer sallantılar sergilemiş; bunların ikisinde büyük patlamayla sonuçlanmış…

        Hatta birisi Girit Adası’nı dahi etkileyecek boyutta olmuş, on binlerce kişinin ölümüne yol açmış…

        Benzer hareketlerin sonuncusuna da 2006’da rastlanmış…

        BÖLGEYİ EN İYİ BİLEN…

        Afrika ve Asya çarpışma bölgesi olan bu bölge aslında sürekli aktif tektonik süreçler ve depremler üretmiş…

        Santorini Doğu Akdeniz için gaz çıkışı olmayan büyük bir düdüklü tencere olmuş…

        Bölgeyi en iyi bilen, denizin 8 kilometre altındaki yanardağın sismik fotoğrafını çeken ve 2006’da buradaki hareketleri bizzat yerinde gözleyenlerden biri Türk bilim insanı Prof. Dr. Tuncay Taymaz…

        Deprem üzerine çalışmaları ile bilinen, Jeofizik ve Sismoloji uzmanı Prof. Dr. Taymaz ile dün sohbet ederken 2006’da yaptıkları çalışma hakkında bilgiler aktardı.

        O tarihte sismolojik aletlerle çektiği görüntüleri yolladı.

        Fotoğrafa bakınca aslında durumun de denli vahim bir hal içerdiğini anladım…

        Denizin altındaki yanardağ tam anlamıyla dev bir kratere ve “Kaldera”ya sahip; yani daha önceki patlamada oluşmuş 3 ile 5 kilometre genişliğinde ve bir o kadar da derinlikte olan çöküntüye sahip…

        Prof. Dr. Taymaz, Ege’deki küçük adaların ağırlıklı bölümünün volkanik kayalardan oluştuğunu anımsatıp ekledi:

        “Bu adalardan muhtemelen Avrupa'daki en tehlikeli patlayıcı volkanlardan biriyle oluşmuş Santorini’dir. Geçtiğimiz 150 milyon yıl boyunca, Santorini’de 12 büyük patlama yaşandı ve bunlardan birkaçı atmosfere büyük sütunlar halinde enkaz fırlattı…”

        Yaklaşık 3 bin 600 yıl önceki patlamanın Girit’teki Minos uygarlığını sona erdirdiğini de anımsattı, “Volkanik adaya ek olarak, Ege Denizi'nde birkaç denizaltı volkanik deniz dağı vardır” bilgisini paylaştı…

        COLUMBO VOLKANI

        Bunların en önemlilerinden birinin Santori’nin 8 km kuzeydoğusunda bulunan Columbo deniz dağı olduğuna vurgu yaptı.

        Depremlerin 2006’da da görüldüğü gibi ağırlıklı olarak bu bölgede yoğunlaştığını belirtti.

        Santorini-Amorgos bölgesi olarak adlandırılan bu bölgedeki depremlerin, gelişen volkanizma ve buna bağlı magma veya sıvı göçüyle oluştuğuna vurgu yaptı.

        Sohbetimizde yoğunlaştığı, 2006’daki makalesinde de altını özenle çizdiği bir noktada da Santorini ve Columbo su altı volkanlarının yarattığı tehlikelerle ilgiliydi.

        Aktardığına göre Santorini’nin gelecekteki patlama potansiyel riski bilim insanları ve Ada sakinleri tarafından biliniyor…

        Columbo su altı volkanı ise su altı patlamaları olmasına karşın o denli büyük risk oluşturmuyor…

        DENİZİN ALTINDAKİ KALP ATIŞI

        Nitekim Haziran 2006’da yaptıkları araştırmalar sonrası gelişmeler de tam da bekledikleri gibi olmuş…

        Depremler Columbo ve Santorini-Amargos Sırtı boyunca devam etmiş; bugün de aynı davranışı göstermeye başlamış.

        Deprem fırtınası için ilginç bir betimlemede bulundu, “Bunlar volkanın yaşadığını gösteren kalp atışı” dedi…

        Sonrasında nasıl bir gelişmenin yaşanacağı konusunda öngörüde bulunmaktan kaçındı, ancak hangi şiddette olursa, bunun yaratacağı tsunaminin dalga boylarının farklı olacağını belirtip ekledi:

        “Eğer 7 veya 7,5 şiddetinin üzerine çıkarsa, denizde yaratacağı tsunaminin dalga boyu da yaratacağı sorun da büyür; onun altındakiler Türkiye sınırlarını çok etkilemez…”

        Prof. Dr. Taymaz, Sicilya’daki Etna başta olmak üzere, İzlanda, Hawai yanardağlarının aktivitesine benzer bir sürecin burada da denizin altında devam ettiğini söyledi.

        Girit Adası’nda da 400’ü aşkın depremle karşılaşıldığını belirtti.

        Deniz altındaki depremin 7.5 şiddetinin üzerine çıkması halinde, Kahramanmaraş depreminden çok daha ağır sonuç doğuracağını da vurguladı.

        “Kahramanmaraş depreminin 400 kilometre uzaktaki Halep’i de vurduğu unutulmamalı. Fayın nasıl kırıldığı da önemli” dedi.

        SÜREKLİ BÜYÜYOR

        Santorini ve Columbo çevresinde 2006’da yaptıkları sismik ölçümlerde depremlerin şiddeti çok düşükken, aradan geçen 19 yılda gittikçe büyüdüğünü ve 5.2 sevilerine kadar ulaştığını anımsattı.

        Şiddetinin her geçen yıl artarak devam etmesini de riskin yakınlaşmasının işareti olarak gösterdi.

        Denizin altındaki volkanik faaliyetin matematiksel sonucunu anlattığı örnek ürkütücüydü:

        “Denizin 8 km altında, Kalderası 3 ile 5 km arasında değişen bu volkandaki patlama üzerinde bu kadar suyun hareketini de sağlayacak demektir. Bu kadar yüksek basınç oluşturan bu kadar büyüklükteki bir suyun hareketi ve aşağıdan fırlayan taş, kayanın hareketi roket etkisi yaratır…”

        Özetle, Kahramanmaraş ve civarında iki yıl önce yaşandı, uyarıların dikkate alınmamasının nasıl sonuç ürettiği görüldü.

        Bugün de kimsenin, “bize uzak, dalgaların hızı oradan gelene kadar tükenir; bize bir şey olmaz” yaklaşımının maliyetinin de büyük olacağı konusunda uyarıyor.

        Tıpkı iki yıl öncesinde gelen felaket öncesindeki uzmanların uyarısı gibi; dinleyene…