Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SİYASETİN ideolojisi kadar, yapılış yöntemi, biçimi ve topluma ulaşma dili de önemlidir…

        Bazıları derinden sessizce yapar, bazıları da her bir yana çatıp, her kesimin işine karışarak ve her şeyi yerle yeksan ederek politika üretir…

        Yakın zamana kadar dünyada ikincisi yöntem çok daha etkili oluyordu…

        Ama bugün bir öneminin kalmadığını, derin ve sessiz şekilde, sinirlerine hakim olarak yürütülen siyasetin etkisine tanıklık ediyoruz.

        ABD’de Trump ve Çin’de Şi Jinping’in uyguladığı politika gibi…

        Bugün hangisi diğerine galip geldiğini anlamak için ABD’de yayınlanan gazetelerin dünkü birinci sayfalarına ve borsasındaki durumuna bakmak yeterliydi…

        ABD uzun süredir ambargo uyguladığı, çip teknolojisinin ihracına engel koyduğu Çin karşısında geleceğin en önemli aracı olan Yapay Zeka’da ne denli yenik düştüğünün ilanı yapılıyordu.

        ALGORİTMALAR ÇAĞI

        Oysa yakın zamana kadar internet ve ona bağlı motorların merkezi ABD olmuş ve bütün gelişmeler orada yükselmişti…

        Uhdesinde tuttuğu sosyal medya ve arama motorlarıyla, bilgiyi edilgen şekilde tüketen insanları etkin üretici ve dağıtıcı haline çevirmişti…

        İnternet ilk aşamada bilginin demokratikleşme aracı olarak görülürken, işin aslının böyle olmadığı, ABD’nin iki büyük şirketinin gizli algoritmalar ile insanları nasıl kendine hizmet eder hale getirdiği örnekleriyle sergilenmişti…

        Bunun başında da Trump’ın ilk dönem seçildiğinde Cambridge Analytica aracılığıyla kullandığı algoritmalar geliyordu…

        Facebook ve Google da bilginin doğruluğunun teyit edildiği yer olmaktan çıkıp, internette var olanı öne çıkarma rolünü üstlenen, verilerin görünür öncelik sıralamamasını belirleyerek kişilerin algısını yöneten platformlar haline dönüştü…

        Oy kullanarak daha fazla demokrasi getirmeyi hedefleyen Avrupa ile demokrasiyi teknolojiye yükleyen ABD karşısında ikinci büyük yenilgisine yol açtı…

        AMBARGOLAR BÜYÜTÜYOR…

        Yapay Zeka, bu süreçte ABD dışında kalan ülkeler için yeni bir fırsat kapısı oldu.

        İlk aşamada ABD, elindeki teknoloji birikimi ile yol aldı; başta Çin olmak üzere diğer ülkelere bilgi ihracatının da önüne geçerek tekel olmayı sürdüreceğini sandı.

        Ancak öyle olmadı, tıpkı Türkiye’nin İHA ve SİHA üretimindeki başarısında görüldüğü gibi, “ambargolar öldürmez, büyütür…” sloganını doğru çıkaran şekilde Çin, Yapay Zeka alanında atak yaptı, çip üretimi ve yazılımında önemli mesafe kat etti...

        Bugün Trump’ın yanında boy gösteren Elon Musk da Tesla otomobillerini Çin’de üretir hale geldi…

        Son gelişme ise önceki akşam yaşandı.

        Çin merkezli bir yapay zeka geliştiricisi olan DeepSeek (Derin Arama) platformu yeni modelini piyasaya sürdü ve ortalık birbirine girdi.

        ABD’nin GTP alanındaki bütün yapay zeka firmaları borsada ciddi kayba uğradı…

        DAHA UCUZ, DAHA İÇERİKLİ VE ÇOK DAHA SÜRATLİ…

        Aslında DeepSeek, yapay zeka araştırmalarını hızla ilerleten ve açık kaynaklı çözümler sunan bir platform ve diğerlerinden de çok farkı yok.

        Bu denli etkili olmasının nedeni ise çok daha ucuza bu işi yapıyor olması ve derin öğrenme modelleri kullanarak insan benzeri metinler oluşturup, metin tabanlı görevleri de çok daha süratle yerine getiriyor olması.

        Yani daha ucuz, daha çabuk, daha fazla veriyi sunan bir yapıda bulunması…

        Aynı veriyi sunan diğerlerinden farklı olarak ticari kullanımlarda da fayda sağlaması…

        Zeka platformunun bir diğer özelliği de metin çevirisini çok daha başarılı ve çoklu işlemlere tabi tutmasının yanında daha hızlı yapabilmesi…

        Yani çeviri yapacağı bir metinde kullanacağı kelimeleri o cümlenin akışına göre çok daha fazla kaynaktan bularak getiriyor, bu da metnin özünü çok daha iyi korumasını sağlıyor…

        Hem de bunu çok daha hızlı yapıyor…

        LAZERDEN DAHA HIZLI ÇIKTI

        DeepSeek’in bu denli başarısının ardında kim var derseniz görünen yüzü 1985 doğumlu genç bir araştırmacı Liang Wenfeng

        Firmasını da 2015 yılında kurmuş, High-Flyer adında bir fon oluşturmuş ve burada yapay zeka tabanlı ticaret algoritmalar geliştirmiş...

        İlk amacı ticari bir platform iken bugün yapay zeka alanında bir anda patlayan isim oldu…

        Apple şirketinin satış platformunda zirveye oturmasının gerisinde de ürününün çok iyi olması vardı.

        Buna bir de Trump’ın ABD’deki üreticilere verdiği, “Siz daha iyisini üretmek için lazer gibi odaklanmalısınız…” talimatı eklenince tanınırlığı çarpan yaptı…

        Trump lazer gibi odaklanmalarını isteyen durağanlık temelli talimatını verirken, Liang Wenfeng lazerin hızıyla hareket ediyor, ABD’nin en iyilerinden ChatGPT’nin de borsa değeri düşüyordu…

        VARSAYIN Kİ SİZDEN ALDIĞIYLA YAPTI; SİZ NEDEN YAPMADINIZ?

        ABD’de dün bütün teknoloji dergileri Liang Wenfeng’ten söz ediyordu…

        Bazılarına göre Washington’un Çin’e yönelik çip yaptırımları öncesi Liang Wenfeng Nvidia A100 isimli ABD yapımı çiplerden çok miktarda stoklamıştı ve onları kullanıyordu.

        Okuyunca anladım ki ülkede baskın olan dil ne derse bilim insanları da olsa onun alanından kurtulamıyor.

        Kimse çıkıp da “Elinizde olan bu çipleri siz neden kullanıp aynı etkiyi yaratmadınız?” diye sormuyor.

        Buna aynen otomobil üretiminde de olduğu gibi daha fazla kar elde etme hırsının, aynı otomobili daha ucuza satan Çin karşısında gerileyeceği gerçeğini görmesini engelliyor.

        Oysa Liang Wenfeng’in yaptığı az sayıda kaynakla daha etkili ve yetkin model inşa edebilmenin yolunu bulmuş olması…

        Bu kadar basit…

        Zeka daha ucuza, daha işlevsel ve daha süratli olunca herkes ona yöneliyor...

        Buna 1,4 milyar nüfuslu Çinlilerin kullanmak için akın etmesi eklendiğinde popüler hale gelmesi kaçınılmaz oluyor.

        Bu operasyonun gerisinde yapay zekaya 500 milyar dolar ayıran Çin yönetiminin bulunduğu da sır değil…

        ABD yönetimi ise yapay zeka için 130 milyar dolar ayırırken, onun nerelerde kullanılacağıyla da ilgilenmiyor.

        TRUMP’IN İLK KARARNAMESİ NEYDİ?

        Trump’ın ilk imzaladığı yönetmelikler arasında elektrikli otomobillere verilen desteğin kesip, kendisine destek veren otomobil üreticilerini kollamak için içten yanmalı motorların önünü açan kararnamesi de meseleye bakışını yansıtıyor…

        Zaten Trump da bir süredir içerdeki büyük gerileme yerine, daha popüler olan ve zahmet gerektirmeyen başka ülkelerin işleriyle uğraşıyor.

        Gazze’de yaşayan Filistinlilerin Mısır, Ürdün gibi çevre ülkelere yollanması, insan dışı bir muamele ile ABD’deki göçmenlerin nakliye uçaklarına doldurulup Kolombiya’ya yollanması da bunların arasında öne çıkan gerilim alanları olarak duruyor…

        Nitekim Kolombiya Devlet Başkanı Gustova Petro ilk aşamada bu uçakların ülkeye girmesine izin vermedi.

        Trump’ın Kolombiya’ya yapılan ihracata kısıtlama getireceğini açıklamasına rest olarak da Petro, ABD’den gelen ithal ürünlerin vergilerini arttırarak rest çekti.

        Ancak bir süredir yakın ilişkide olduğu Çin’in imdadına yetişemeyeceğinin farkına varıp, insanlık dışı da olsa çaresiz Trump’ın dayatmasını kabullendi.

        Şurası açık ki, Güney Amerika ülkelerinin ABD ile olan bağı bu noktada kalmayacak.

        ABD yönetiminin bu tutumu beraberinde Çin’in hemen yanı başında çok daha etkili hale gelmesine yol açacak.

        ABD yapay zeka işinde olduğu gibi elindekini kaybedecek…

        TÜRKİYE DE BENZERİNİ ÜRETTİ…

        Şimdi gelelim bir diğer soruya…

        Bu alanda Türkiye hangi aşamada…

        Yaklaşık 6 ay kadar önce Habertürk’te yayınlanan Ekosistemlere Yeni Bakışlar programımda konuk ettiğim Türkiye’nin bu alanda çalışan önemli isimlerinden Dr. Erdem Erkul’un anlattıkları aklıma geldi…

        Çin’de bugün üretilen DeepSeek’in bir benzerini oluşturduklarını ve bazı ülkelerin firmalarına bu sistemi kurmaya başladıklarından söz etmişti.

        Aradım, Kazakistan’a giderken havaalanı yolunda yakalayıp bir daha sordum, hafızam yanıltmamış...

        Çok benzer yapay zeka platformunu oluşturmuşlar ve bazı uluslararası şirketlerin kullanımına sunmuşlar…

        Peki DeepSeek bu denli etkili olurken, CareAI neden aynı etkiye ulaşmadı…

        Verdiği kısa yanıt koca bir kitap gibiydi:

        “Onun arkasında 1,4 milyar nüfus ve 500 milyar dolarlık destek var…”