Bugün biraz CHP içindeki tartışmalara değinmek istiyorum. 2023 Kasım kurultayında yaşanan genel başkan değişimi, özellikle 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin aldığı sonuçlarla farklı bir zemine oturdu.
Yerel seçim sonuçlarını Genel Başkan Özgür Özel üzerinden okuyanlar, ortaya çıkan yükselişin ana aktörlerinden biri olarak onu gördüler. Bu tezin kuşkusuz siyasi gerçekle bir bağı var. Ancak bütün başarının onun üzerinden tanımlanmasının getirdiği boşlukları bugünlerde daha iyi anlıyoruz.
Önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, uzun yıllar boyunca CHP’nin başında çok sayıda seçim kaybetti. Bu kayıplarda elbette partisinin muhalefet tarzının ve kendi liderliğinin rolü vardı. Ancak rakibinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu da unutmamak gerekiyor.
6’LI MASANIN YENİLGİSİ
2023 seçimlerinde bu fark çok daha belirgin hale geldi. Ekonomi başta olmak üzere pek çok nedenle ve 6’lı Masa olarak tanımlanan ittifakla seçimi kazanacağı öngörülenler kaybetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha seçildi, Cumhur İttifakı parlamentoda çoğunluğu sağladı.
2024 seçimlerini, CHP’nin ve Özgür Özel’in muhalefeti bir ittifak çatısı olmadan konsolide etmesi olarak görenlerin, hem rakamsal, hem de siyasi gerçeklik açısından haklı olduğu söylenebilir. Ancak bu durumu ortaya çıkaran asıl nedenin, seçmenin özellikle AK Parti’ye mesaj verme davranışı olduğu dikkate alınmadan yapılacak her değerlendirme eksik olacaktır.
2023 seçim sonuçlarını bugünlerde bile “güvenlik kaygısı ağır bastı” diye yorumlayanların, gerek CHP’ye, gerekse de masanın diğer aktörlerine toplumun “merkezi idareyi teslim etmeme” tavrını doğru değerlendirmediklerini düşünüyorum.
SALONDAN MAHKEMEYE
Genel seçimde başarısız olan Kılıçdaroğlu’nun, yerelde ortaya çıkan sonuçlar üzerinden bir anda bizzat partisinin bir bölümü tarafından hedef haline getirilmesi ise bir başka ilginç hikaye. Devamında artık köşesine çekilerek torunlarını sevmesi gerektiği söylendi. Ancak daha ilk günden söylediğim gibi işler hiç öyle yürümedi. Kılıçdaroğlu, muhalif siyasetin önemli aktörlerinden biri olmaya devam etti.
Kasım 2023 kurultayına giderken, az farkla kendisinin kazanacağını öngörenler hayli fazlaydı. Buna kendimi de dahil ediyorum. İstanbul il kongresinde dengelerin değiştiğini görsem de kendisinin Özgür Özel’e karşı kazanma ihtimali olduğunu düşünüyordum.
Özel, ilk turu 18 farkla tamamlayınca, ikinci turda işin seyri değişti ve seçimi kazandı.
Ancak gerek İstanbul kongresine, gerekse kurultaya yansıyan bazı tartışmalar CHP’nin yakasını bir türlü bırakmadı. Sonrası malumunuz, iş eski deyimle karakola düştü. Yani yargıda kritik bir süreç var.
Kurultayla ilgili çıkacak kararın, siyasi hayatımızda nasıl sonuçlar üreteceğini öngörmek kolay değil. Özgür Özel, yakın tarihte bir kurultay hamlesi yaparak yeniden seçildi ve desteğini artırdı. Bunda Ekrem İmamoğlu üzerindeki sıcak tartışmanın parti içindeki birleştirici rolü önemli rol oynadı.
CHP YALNIZLAŞIYOR MU?
Şimdi Haziran sonunda çıkması beklenen bir karar var. Bu elbette sadece bir ihtimal. Karar sonraki mahkemeye de kalabilir. Ancak CHP yönetiminde sakin görünen tavrın arkasında fırtınalar koptuğunu herkes biliyor. Partinin kamuoyuna yakın kimi isimlerin Kılıçdaroğlu’nu sorumlu gösterme yönündeki beyanları beklenenden çok daha fazla tepkiyle karşılaştı. Partisi eski genel başkanına sahip çıktı dersek abartılı olmaz.
Kurultayın iptali söz konusu olursa, seçilmiş son genel başkan olarak partisini yeniden kurultaya götürmesi beklenen isim elbette Kemal Kılıçdaroğlu. Bunun kayyum ataması olarak tanımlanmasının ise gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok.
Saraçhane’de toplanan kalabalıklara hitap ederken, CHP’nin kendisini yalnızlaştıracağını söylemiştim. Muhalefetin diğer aktörlerinin verdiği desteği, yeni bir ittifak gibi gösterme çabaları sonuçsuz kaldı Özgür Özel’in. Herkes geldi, tepkisini gösterdi ve kendi gündemine döndü.
Şimdi ana stratejisini Ekrem İmamoğlu’nun yargılanma süreci üzerine kuran bir CHP var. Terörsüz Türkiye başta olmak üzere ülkenin asıl gündemini ıskalayan bir ısrar bu. Kurultayla ilgili karar ne olursa olsun, CHP içinde artık buradan çıkalım diyen sesler giderek daha fazla yükselecektir.
