Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nasuhi Güngör "Belki Osmanlı dönmeyecek ama"
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Malazgirt’te yaptığı "Kıblesini şaşıranlar, kendine yeni patron arayanlar ise kaybedecektir.” uyarısı uzun zaman konuşulacak.

        Bu uyarının iki boyutu var. Birincisi Suriye sahasında yönünü yine Cumhurbaşkanının ifadesiyle Ankara ve Şam’dan başkasına çevirenler. İkincisi, bölgede barış ve denge adına ne varsa hepsine saldıran güç. Adres tek; İsrail.

        Yaşadığımız coğrafyayı yeniden bölüp parçalamak ve ortaya çıkacak kaosta kendisine daha geniş alanlar elde etmek. Teolojik yanıyla da, siyasi boyutuyla da aynı. İsrail’in hedefi bu.

        Tekrar ele almakta yarar var. Bu Türkiye açısından yeni bir tehdit konseptine karşılık geliyor. Önceki yazıda ifade ettiğim gibi, Terörsüz Türkiye sürecinin ana stratejisi, ülke içinde kalıp coğrafyaya sırtını dönen anlayıştan fersah fersah uzak.

        Dolayısıyla “Önce ülke içinde yapmamız gerekeni yapalım, sonra SDG/PKK işine bakarız” diyenler, Türkiye’nin çıktığı yoldan haberdar olmayanlar.

        NETANYAHU’NUN YALANLARI

        Şimdi geçtiğimiz Haziran ayında kıymetli hocam Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yaptığı çıkışı hatırlamanın tam zamanı.

        Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin ziyaretiyle birlikte İsrail Meclisi’nde konuşan Netanyahu şunları söylemişti:

        “Arjantin, 19. yüzyılın ikinci yarısında binlerce Yahudi için bir varış noktası haline geldi. Sadece Doğu Avrupa’da değil, Osmanlı İmparatorluğu’nda da ekonomik sıkıntılardan ve antisemit zulümden kaçıp sığınacak yer aradılar.”

        ORTAYLI: “PALAVRA ATMASIN”

        İlber Hoca bu yalanlara sert bir tepki gösterdi:

        “Türk-Yahudi tarihi onun gibi cahillere kalmadı. Kendince tarih yazmasın. O zamanlar Osmanlı’ya Yahudi göçleri her taraftan devam ediyordu. Polonya’dan, Rusya’dan kaçan Yahudiler İstanbul’a, İzmir’e sığınıyordu.Hiç palavra atmasın, o zaman Lübnan’daki, Suriye’deki Yahudiler göç ediyordu. Onlar da ABD’ye gidiyordu. O zamanlar dahi Osmanlı’ya Yahudi göçleri her taraftan devam ediyordu. Yahudiler İstanbul’a, İzmir’e sığınıyordu.”

        BELKİ OSMANLI DÖNMEYECEK

        Netanyahu aynı konuşmada “Bazıları benimle aynı fikirde olmasa da, Osmanlı İmparatorluğu’nun yakın zamanda geri döneceğini düşünmüyorum, dönmeyecek” demişti.

        Ortaylı, buna şöyle cevap verdi: “Belki Osmanlı dönmeyecek ama Osmanlı İmparatorluğu’na yakın bir şey dönecek inşallah. Ortadoğu’nun daha huzurlu olacağı, milletlerin huzurla bir arada yaşayacağı bir ortam olacak. Bambaşka şeyler oluyor. Avrupa da değişecek, bunları nereden bilecek, konuşuyor işte.”

        Daha güzel nasıl ifade edilir ki.

        TOPLUM SÜREÇTEN TEDİRGİN Mİ?

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, ASELSAN Çelik Kubbe Teslimatları, Tesis Açılışları ve Oğulbey Temel Atma Töreni'nde bir konuşma yaptı. Türkiye adına görkemli ve gurur vericiydi.

        Bu konuşmayı bir grup misafirimizle birlikte dinledik. Yıllardır Ankara siyasetinin en derin kulislerini aldığım Sadık Karayel ve dostları konuşmayı sonuna kadar dikkatle takip ettiler.

        Sadık Karayel, aktif siyasetle meşgul olduğu için hemen sözü aldı. Erdoğan’ın hangi görüşten, fikirden olursa olsun gençleri dünya markası şirketlerimizde çalışmaya davet etmesine dikkat çekti: “Cumhurbaşkanı, Türkiye’den göç eden beyin gücümüzü savunma sanayiinde rol almaya çağırıyor. Bu davet karşılıksız kalmaz, çünkü oy versin vermesin toplumun büyük çoğunluğu bu hamleleri destekliyor.”

        Konu Terörsüz Türkiye’ye gelince de Karayel şunları aktardı:

        “Ben sabahtan akşama kadar esnafı geziyorum, toplumun içindeyim. Toplumun bir kesiminde tedirginlik var bu doğru. Bunu sahada görüyorum. Ama zaman geçip hedeflere yaklaşıldıkça bu azalacaktır. Terör belasından kurtulmak istemeyen tek bir makul insan göremezsiniz. Ayrıca toplum bunu siyaset üstü görmeye başladıkça, devletin eli de güçlenecektir.”