Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nasuhi Güngör E-imza çetesi, algılar, gerçekler

        Günlerdir kamuoyunda tartışılan ve çok farklı isimlendirmeler, algı operasyonları ve manipülasyonlarla aktarılan “Sahte e-imza çetesi”ne dair bazı notları aktarmak istiyorum. Aslında bunların tamamı biraz sonra ifade edeceğim makam ve kurumlar eliyle açıklığa kavuşturuldu.

        Öncelikle bu konuda tartışmaya açılan pek çok başlık, söz konusu yasadışı faaliyetin ne olduğunu anlatmaktan çok uzak. Büyük bir bölümünün ise ilgili kurumlar tarafından belgelerle açıklanan gerçeklerle ilgisi bulunmuyor.

        HİKAYE AĞUSTOS 2024’TE BAŞLIYOR

        Hikaye 2024 yılının Ağustos ayında başlıyor. Üç kurumun ortak çalışmasıyla Türkiye’nin dijital altyapısına dair organize bir saldırı ve sahtecilik girişimi tespit ediliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi İşlem Dairesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve Gazi Üniversitesi.

        Bu tespitin ardından yine hızla ilgili makamlara suç duyurusu yapılıyor ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatıyor. İlk önemli bulgu şu: 35 kamu görevlisine ait e-imzalar, üretilen sahte belgelerle çete tarafından kullanılıyor. Böylece diploma ve ehliyet gibi resmi belgeler elde edilmek isteniyor.

        SADECE 2 BELGE

        Soruşturmanın devamında bu suç örgütünün, 108 ehliyet, 57 üniversite ve 4 lise diploması ürettiği bilgisine ulaşılıyor. Kamuoyundaki tartışmaların ve iddiaların aksine bunların sadece ikisi mesleki olarak aktif hale geliyor. Diğer belgeler, resmî işlemlere konu olmadan sistemden çıkarılıp iptal ediliyor. Üretilen bu belgelerin kamuda herhangi bir atama, noter işlemi veya resmi onayda kullanılmadığı da resmi makamların açıklamalarında yer alıyor.

        ÖSYM PUANLARINA MÜDAHALE YOK

        Dolayısıyla halen devam ettirilen 400 akademisyenin diploması sahte iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Daha vahimi milyonlarca öğrencinin ve ailenin kaderini ilgilendiren ÖSYM puanlarının değiştirildiği iddiası da tamamen gerçek dışı. Kurumun sisteminde tespit edilen herhangi bir müdahale ya da veri sızıntısı söz konusu değil.

        NARKOTİĞE MÜDAHALE İMKANSIZ

        Aynı günlerde emniyetin narkotik sistemine bir torbacının atandığı iddiaları ise daha baştan teknik bir nedenle imkansız. Çünkü narkotik sistemine e-imza erişimi yok. Burada da tıpkı ÖSYM’de olduğu gibi çok katmanlı ve çoklu onay mekanizmalarla süreçler yönetiliyor.

        Soruşturmalarda akademisyenlerin ve MEB öğretmelerinin de yer aldığı bilgisi de resmi açıklamalarla açık biçimde yalanlandı. Ayrıca herhangi bir akademik derecelendirme ya da atamada böyle bir müdahale yok.

        İKİ DALGA OPERASYON VE TUTUKLAMALAR

        Adli sürecin akışına gelince. Ağustos 2024’teki ilk müdahalenin ardından önce Ocak 2025, ardından Mayıs 2025’te iki ayrı operasyonla toplam 220 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı. 199 kişi hakkında kamu davası açılıp, 37 tutuklama, 150 adli kontrol kararı verildi.

        İçişleri, Adalet, Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının yanı sıra, ilgili kurumlar BTK, YÖK ve ÖSYM eliyle yapılan açıklamalar tüm bu bilgileri içeriyor. Ayrıca Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de sürecin akışında tüm bunları ele alan açıklamaları kamuoyuyla paylaşıldı.