Fransa Milli Takımı’nın kampı için Clairefontaine’e gelen Paul Pogba, 19 Mart 2022 günü önce eski mahalle arkadaşlarıyla vakit geçiriyor. Paris banliyösünde büyüyen daha sonra Manchester United ve Juventus gibi büyük takımlarda oynayan futbolcunun her şehre geldiğinde eski mahallesine uğradığı, eski arkadaşlarıyla hasret giderdiği biliniyor.
Ancak o gece yarısı oteline dönmek üzereyken mahalleden eski arkadaşları onu yakınlarda başka bir şehirde, Airbnb gibi bir platformdan kiralanan apartman dairesine götürüyor. Orada zorla telefonu kapatılıyor, elinden alınıyor. Ardından kurşun geçirmez yelek giyen iki silahlı adam Pogba’dan üç milyonu nakit toplam 13 milyon euro istiyor. Bu para yıllarca Pogba’ya sağladıkları güvenlik hizmetinin karşılığı. Futbolcu sabaha karşı 4:00’te parayı ödeyeceğini söyleyerek ellerinden kurtuluyor.
Çete ayrıca Pogba’nın parayı ödememesi halinde ellerindeki USB belleğin içeriğini sızdırmakla tehdit ediyor. İddialara göre ellerinde Pogba’nın milli takımdan arkadaşı Kylian Mbappé’ye büyü yapması için bir hocaya para öderken çekilmiş görüntüleri var.
Bu hafta Paris’te filmlere uyarlanması şart bu tuhaf şantaj ve adam kaçırma olayının davası başladı.
KUSURSUZ BİR PLAN İŞLEMİŞ
Pogba’yı tehdit edenler arasında öz ağabeyi de var. O da bu büyü olayı ima eden bir video çekip kardeşi hakkında ifşaatta bulunacağını açıklıyor sosyal medyada. Hatta kardeşine tehdit dolu mesajlar bırakıyor. Pogba’yı tehdit edenler ağabeyinin birlikte yaşadığı annesinin evini basıyor, ardından kadını Nice’te tekrar kıstırıyorlar ve parayı ödemek için oğluna baskı yapmalarını istiyorlar. Ağabey Mathias mahkemede pişman olduğunu, kardeşiyle yeniden ilişki kurmak istediğini, kendisinin de tehdit aldığını ve tehdit video’sunu baskı altında çektiğini söylüyor.
Le Parisien’e göre Pogba önce şantaj parasının tamamını ödemek istiyor. Ama banka şüpheli bulduğu için transferi reddediyor. Daha sonra Manchester’da 100 bin euro nakit ödüyor; Le Monde’un ortaya çıkardığına göre kalanını kripto para olarak ödeyeceğine dair bir taahhüt belgesi de imzalıyor. İtalya’daki bankasına Dubai’ye 13 milyon euro transfer talimatı veriyor, fakat sonra vazgeçiyor.
Yine Le Monde’un incelediği belgelere göre Pogba’nın İngiltere’deki yakın arkadaşı bir buçuk sene boyunca ondan tam 200 bin euro çalmış. Bu çocuk bu kadar saf mı? Herkes dolandırıyor belli ki.
Şantaj gecesinden birkaç gün sonra Pogba’nın yakın arkadaşları futbolcunun sponsoru Adidas’ın Champs-Élysées’deki mağazasına gidip onun hesabından 47 bin euroluk alışveriş yapıyorlar. Artık Adidas’ta 47 bin euroluk ne buldularsa.
Pogba eski mahalle arkadaşlarına da yıllar içinde on binlerce euro’ya varan rakamlarda para göndermiş. Dünyanın en büyük star’larından birinin eski mahallesive arkadaşlarına sadakati olarak yorumlanıyor bu para transferleri. Hatta bazı arkadaşları Pogba’dan gelen ayda iki bin euro’yla geçindiklerini söylüyorlar. Ancak bir süre sonra Pogba para göndermeyi bırakıyor. Bu arada Pogba’yı kaçıran otomobil de Paris banliyölerinin birinde yakılıyor.
Daha önce polis soruşturmasında ifade veren, bu hafta da mahkemede konuşan sanıkların hepsi kendilerinin de tehdit edildiğini söylüyor. Pogba’dan para sızdırmak için bir ikinci çetenin olduğunu, ağabeyi Mathias’ı da kullandıklarını iddia ediyorlar. Ancak yargıcı pek ikna edebilmişe benzemiyorlar. Mahkemedeki sorgulamaların ortaya çıkardığı bu kaçırma ve para koparma operasyonunun çok önceden kusursuzca planlandığı. Belli ki para musluğu kesilince bu plan yürürlüğe girmiş.
Avukatın sanıklara sorduğu bir soru özellikle önemli: “Paul’un başarısının bir kısmı da size mi ait? Size bir borcu mu var?” Aslında bu soru sadece Paul Pogba olayına özel değil; ister film yıldızı, ister şarkıcı, ister futbolcu olsun alt sınıftan çıkıp bir yere gelebilenlerin sık sık yüzleştikleri bir durum. Geçmişleri onların peşini bırakmıyor, onlar da kendi geçmişlerini, mahallelerini, kesip atamadıkları için sonunda mutlaka tuzağa düşüyorlar.
ÜFÜRÜKÇÜ HOCAYA SIĞINANLAR
Arda Turan’ın İspanya’daki kariyerinin bitişi de biraz eski mahallesinin eseriydi. “İspanya’yı Bayrampaşa’ya çevirdi,” haberleri çıkıyordu. Eski futbolcu bugün hala mahallesinden nostaljiyle bahsediyor, ama Bayrampaşa’dan bir türlü çıkamamasının onda yarattığı hasarı gözlerimizle gördük.
Şöhret ve paraya kavuşan futbolcular, yaşları gereği hayat tecrübeleri eksik olduğundan kime nasıl güveneceklerini de bilemiyorlar. Hayatlarına yeni giren insanların kendilerinden bir beklentileri olduğunu düşünüyorlar. Çoğu zaman da haksız değiller, herkes çıkar peşinde. Bu yüzden de eskiden dost bildikleri mahalle arkadaşlarına daha fazla güveniyorlar, onlara sığınıyorlar. Oysa onların aç olduğunu, bu açlığın kıskançlığa ve öfkeye dönüştüğünü göremiyorlar. Neden-ben-değil-de-o küçük insanlara ait yaygın bir hasetliktir. Korunma ihtiyacındaki genç futbolcu eski mahallesinin hala güvenli bir liman olduğunu düşünür; gerçeği göremez.
Geldikleri yerin sonsuza kadar onları takip etmemesini sağlayanlar da var ama. Hagi’nin Romanya’dan gelen hemşerilerinden köşe bucak kaçtığını, eskiden kalan hiç kimseyi yanına yaklaştırmadığını bizzat görmüştüm. Çünkü herkesin ondan bir beklentisi vardı, herkes onun başarısında hak sahibiydi güya. Bunun da maddi bedelini talep ediyorlardı.
Hagi kendi kendisini korumayı biliyordu. Başka Galatasaraylı futbolcularsa korunma arzularını tatmin etmek için olmadık mecralara sığındılar. Gülen örgütü bunlardan biriydi. Pogba’dan para sızdıran mahalle arkadaşları misali örgüt de futbolculardan yılarca “hizmet” bedeli aldı. O zamanlar FETÖ’cü futbolcular yol alıyor, başkalarının da önü kesiliyordu. Bunlar biliniyor zaten.
Pogba olayını takip ederken özellikle şu büyü konusuna takıldım. Fransa ya da Türkiye, fark etmiyor, futbol yıldızları demek ki her yerde üfürükçü hocaları seviyor. Acaba Fethullah da bizde hangi futbolculara büyü yaptı? Hakan Şükür anlatsa da öğrensek.