Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Oray Eğin Elon Musk ve Donald Trump ne zaman küsecek

        Dünya gözünü dikmiş Donald Trump ve Elon Musk’ın arasının ne zaman bozulacağını bekliyor. Ama ikili aralarındaki bromance’i—romantik erkek dostluğunu—giderek ilerletiyor. Time’ın kapağında Musk’ı başkanlık masasında otururken gösterdiği hafta Trump onu Oval Ofis’te ağırladı. Her ne kadar oğlu X’in burnu karışmasına tiksinerek baksa da Musk’ın kendisini gölgede bırakarak şov yapmasına göz yumdu. Dahası, devletin diğer kurumlarının başına Musk’ı atadığı ve hiç kimsenin tam olarak ne işe yaradığını bilmediği denetleme dairesiyle işbirliği yapmaları talimatını verdi.

        Musk ve beraberinde getirdiği en büyüğü 25 yaşındaki birkaç genç böylece ülkenin sosyal sigortalarından vergi iadelerine kadar eşi benzeri görülmemiş kadar geniş bir veriye erişim sağlayabiliyorlar. Adını bir İnternet meme’inden alan DOGE sözde devlette verimliliği sağlamak istiyor, ama Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketleri gibi devleti yıkıp yakarak bunu yapmaya çalışıyor. Dahası hiçbir denetime de tabi değil. Öte yandan, Elon Musk’ın yaptıkları halkta karşılığını buluyor. Trump belki de ilk kez yüzde 53 halk desteğine bu sayede ulaştı, CBS anketine göre.

        SİLİKON VADİSİ YÖNTEMİ

        Musk’ın ustalığı bir şeyi yapmak kadar sunmayı çok iyi becermesi. Tesla onun kurduğu bir şirket değil, ama onun sayesinde elektrikli otomobiller popüler, hatta ‘cool’ oldu. SpaceX’le pek çoğumuza yeniden hayaller kurduran ikinci uzay çağını başlattı. Steve Jobs’ın kaç kere “Bu ürün dünyayı değiştirecek,” dediğini, Apple’ın her yeni ürününü “Bugüne kadar yaptığımızın en iyisi,” diye tanıttığını hatırlayın. Bu hayal tacirlerinin alıcısı çok, bizleriz. Altı boş, abartılı söylemlerin menşeiyse California’nın bu bölgesidir.

        Elon Musk ve gölgedeki başka teknoloji oligarkları devlete daha iyisi yapılabilir, yenilenebilir, düzeltilebilir bir ürün olarak bakıyor. Tıpkı bir şirket evliliği gibi yaklaşıyorlar. Adeta parasını verip satın almışlar, içini boşaltarak nereye varabileceğini görmeye çalışıyorlar. Olmazsa yeniden yaparlar. İnternet’te Google’ın milyonlarca dolar harcayıp devamını getirmediği yüzlerce projeye adanmış sayfalar var. Apple otomobil projesine harcadığı milyarlarca doları bir anda çöpe atabiliyor. Böyle bir lüksleri var. Devleti de böyle görüyorlar.

        Silikon Vadisi’nin mevcut bir sistemi ele alıp iyileştirebilmesi az başarı değil. Taksiye binmek dünyanın her yerinde tatsız bir tecrübeydi bir zamanlar. Ama bir gün Über diye bir şirket insanların kendi otomobillerinde de yolcu taşıyabileceğini düşünerek bu alanda devrim yaptı. Hepimiz de hemen uyum sağladık. Benzer şekilde astronomik fiyatlı otel odalarındansa geniş güzel evlerde kalmaya alıştık AirBnB sayesinde. Über’den önce yolda kalmıyorduk, AirBnB’den önce de tatile çıktığımızda sokakta uyumuyorduk. Ama onlar sayesinde işleyiş bizim için daha olumlu bir “kullanıcı tecrübesine” dönüştü.

        Ancak bu teknolojik yeniliklerin uzun vadede tüketiciye ve şehirlere zarar verdiğini de yaşarak gördük. Bugün New York gibi şehirlerde çok kısa Über mesafeleri bile astronomik ücret istiyor. Denetim olmadığı için yağmur yağarken ya da trafik tıkalıyken, ya da acil durumda, mesela metrolar çalışmazken, algoritma otomatik olarak zam yapıyor. Dahası, sarı taksi bulmak mümkün değil. İçi berbat “halal food” kokan taksileri özler oldum. Bir tekeli yok etmek isteyen teknoloji şirketi bizzat kendisi tekel oldu.

        AirBnB sayesinde de aç gözlü emlakçılar ucuza buldukları bütün daireleri kapatmaya, Ikea’dan ucuz ve yarı kaliteli mobilyalarla donatmaya ve “evmiş” gibi satmaya başladılar. Hem ilk başlardaki asıl tecrübe kayboldu, hem seçeneklerin kalitesi düştü, hem de kentlerde kiralanacak veya satın alacak mesken bulmak zorlaştı. Kentin daha önce turistlerin uğramadığı güzel mahallelerinin şimdi hayalet dairelerle dolması bizlerin de Cihangir ve Gümüşsuyu gibi semtlerde rastladığımız bir sorun. Emlakçılar “AirBnB’ye uygun” diye not düşerek kaç ev sattılar.

        Silikon Vadisi değiştirmek, devrim yapmak istediği bir alanı önce tatlı tatlı satıyor—beş dolara 30 kilometrelik o Über yolculukları nerede—sonra da azgın para kazanma hırsıyla ne varsa mahvediyor. İş yapma biçimleri bu, bir önceki kuşak milyarderlere kıyasla çok daha arsız, kontrolsüz ve ahlaksızlar.

        Dünyanın hiçbir yerinde devlet bir start-up değil. Kusurları, şişkinlikleri, zayıflıkları, ağırlıklı elbette var ve pek çok ülkede iyileştirilmesi gerekiyor. Silikon Vadisi’nin yakıp-yıkma yöntemini devlete uyarlamasıysa tamir edilmesi imkansız hasarlara yol açacaktır. Açabilir demiyorum, açacaktır.

        ABD’de muhalifler şok yaşıyor. Ama tıpkı Silikon Vadisi’nin yeniliklerine zamanında uyanamayan, adapte olamayan eski geleneksel markalar gibi yerleşik siyaset de çoğunlukla atıl, yaşlı ve yavaş. Nasıl mücadele edeceklerini bilmiyorlar. Amerikan Demokratlarının beceriksizliği ancak bizdeki CHP’nin basiretsizliğiyle kıyaslanabilir.

        İKİ SENE DAHA SÜRER

        Yaşanan bütün bu paniğe rağmen yine de Elon Musk ve ekibi henüz yeteri kadar sarsamadı Amerikan devletini. Ama propaganda üstünlüğünü ele geçirdi.

        Günlerdir Türkiye’de de çok ilgi çeken Amerikan devletinin yardım kanadı USAID meselesi bunun bir örneği. Elon Musk devlete tasarruf ettirmek adına baltayla daldığı USAID’in toplam harcaması—Kongre’de her iki partinin onayından geçiyor—ABD bütçesinin yüzde 1’i bile değil.

        Bazı ülkelerde bu kuruluşun çalışmalarının Amerika’nın çıkarlarına katkısıysa paha biçilmez. İlla Amerika’nın çıkarları da değil, Güney Afrika’da “apartheid” rejiminin bitmesindeki katkılarıyla USAID tüm insanlığın ilerlemesine yardım etti.

        Rusya ve Macaristan gibi Amerikan düşmanı otokratik rejimlerin Trump yönetiminin bu hamlelerinden mutlu olması boşuna değil. Diplomasi ve uluslararası ilişkilerden anlamayan iş adamı elindeki bilançoya bakarak “soft power”ın bedelini ölçemiyor.

        Ama yıllık 24 bin dolarlık aboneliği “devlet destekli medya” diye satıyor. Kendi sahibi olduğu sosyal medya ağında yalanlarla kandırdığı takipçileri gibi Amerikan seçmenini de ikna edebiliyor.

        Trump bu yüzden Elon Musk’ı yanında tutuyor işte. Hem işlerini yaptırıyor, hem de popülerliğinden faydalanıyor.

        İkisinin arasının bozulacağına dair Beyaz Saray’dan sızıntı üzerine sızıntı var. Ama en az iki sene Trump’ın ego’sunu bastıracağı, Musk’a katlanacağı ortada. Bir kere dışlanmış, kontrolsüz, X’ten saldırıya geçecek bir Musk’tansa kendi elinin altında işine yarayacak bir Musk’ı tercih eder. Dahası, ara seçimler öncesi Musk’ın parasına da ihtiyacı olacak. Ama bir gün, illaki bir gün, ona ağır hakaretler de edecek ve işte o zaman çok eğleneceğiz. Sadece o gün sandığımızdan daha geç gelebilir.