New York’un topal ördek Belediye Başkanı Eric Adams geçen hafta Florida’ydı. Bu ziyaretin amacının önce şahsi olduğu, daha sonraysa Miami’de doğum gününü kutlayacağı açıklandı. Son olarak da kim olduğu belirtilmeyen bazı politik figürlerle buluşacağı söylendi.
New York Times’a göre Adams’ın buluştuğu kişi Donald Trump’ın danışmanlarından Steve Witkoff. Gayrimenkul zengini Witkoff hem Trump’ın yakın arkadaşı, hem de Ortadoğu temsilcisi. Özellikle İsrail-Hamas arasındaki savaşta sık sık bölgeye giderek temaslarda bulunuyor. Şimdi bu görevlerine bir de Adams’a iş bulmak eklenmişe benziyor.
Times’ın haberine göre Trump yönetimi Adams’a uygun bir koltuk arıyor. Belediye Başkanı’nın yakın çevresinde bazı kişilere her senaryoyu değerlendirdiği, hatta iyi bir iş teklifi olursa belediye seçimlerinden çekilmeyi düşündüğünü söylediği iddia ediliyor. Zaten kazanma şansı yok, anketlerde tek haneli rakamlarda gözüküyor.
SKANDALLARIN BAŞKANI
Adams bu noktaya skandallarla geldi. Ama bu skandallar sayesinde de Trump ve çevresiyle yakınlaştı. İlk skandalın ucu Türkiye’ye dokunuyordu. New York’taki konsolosluk binamız Türkevi’nin 29 Ekim’e açılışının yetişmesi için birtakım izinlerin alınmasında kolaylık yaptığı, hatta itfaiye incelemesi olmadan binanın açılmasına izin verdiği iddia edildi. Adams’a bu yardımlarının karşılığında Türk Hava Yolları’ndan bedava upgrade, otel konaklamaları gibi hediyeler verilmişti. Hakkında soruşturma açıldı, hapse girme ihtimali doğdu.
Hayatı boyunca business class’ta uçmayı bir daha ancak rüyasında görecekti ki devreye Trump girdi. Adalet Bakanlığı’nın New York Belediye Başkanı’na yönelik yürüttüğü soruşturmayı durdurdu. Karşılığında Adams’dan yasadışı göçmenlerle mücadele için işbirliği sözü aldı; Trump’ın kaçak göçmen avcılarıyla şehir polisi iş birliği yaparak sokaklarda kaçak göçmen avladı.
Sırf Trump’la yakınlığı bile Adams’ın seçilmemesi için yeterliydi. Ama onun için son bir umut Müslüman-sosyalist aday Zohran Mamdani ön seçimi kazanınca doğdu. Kentin sermaye sahipleri sosyalist bir aday korkusundan hiç hazzetmedikleri Adams’ı desteklemeyi düşündüler. Sonuçta Adams onların adamıydı, bir dediklerini iki etmezdi. Dahası ‘upgrade’ skandalında da görüldüğü gibi ucuza satın alınabiliyordu.
Ama hemen ardından patates cipsi skandalı geldi. Siyasetçilerin gazetecileri “beslediğini” düşünenler böylesi bir rüşvet belgesi görmemiştir herhalde: Eric Adams’ın ekibinden biri belediye haberleri yapan bir gazeteciye bir patates cipsi paketi içinde bir tomar nakit para vermeye kalktı. Muhabir bu parayı almadı, onun yerine haberini yaptı. Sonradan anlaşıldı ki Adams böyle nakit paraları pek çok gazeteciye, özellikle de New York’taki Çin yerel basınında çalışanlara dağıtıyormuş.
Kasım ayındaki seçime katılmaması en azından lehine, zira buradan çıkacak bir-iki puanlık oy onu siyasette iyice rezil edecek. Bir iş bulup seçime girmeyeceğini açıklaması kendisi açısından çok daha stratejik bir veda olur.
BİR ORTADOĞU ÜLKESİNE BÜYÜKELÇİ OLACAK
Trump yönetimi de bir büyükelçilik vererek Adams’ı işsiz bırakmayacak gibi gözüküyor. Aslında Trump’ın Eric Adams’a bir vefa borcu yok. Hakkındaki yolsuzluk soruşturmasını durdurarak zaten ödülü peşin verdi. Ancak New York yerel seçimleriyle yakından ilgilenen Amerikan Başkanı doğup büyüdüğü ve çok sevdiği—ve iş yaptığı—şehirde Mamdani’nin seçilmesini engellemeye çalışıyor. Az oy alacak bile olsa Adams’ın Mandani’nin rakibi eski vali Andrew Cuomo’nun oylarını bölme ihtimali var.
Trump’ın benzer bir teklifi kendi partisinin belediye başkan adayına da yaptığı konuşuluyor. Seçime sadece iki aday girsin, kendi partisi de değil bütün Mamdani karşıtları tek bir rakipte birleşsin ve tehlike önlensin derdinde. Bu yüzden Adams’a iş bulmak için seferber olundu.
Bu görev büyük ihtimalle bir büyükelçilik olacak. Ve bir Ortadoğu ülkesine atanacak. Bu yüzden Ortadoğu Özel Temsilcisi Witkoff’la buluştu zaten.
Aslında Türkiye çok uygun olur Adams için. Ancak maalesef koltuk boş değil. Büyükelçi Tom Barrack’ın Ortadoğu’yu yeniden tasarlama, Lozan’ı sorgulama gibi açıklamaları tepki çekse de Trump’ın yakın adamı olarak koltuğu sağlam. Türk hükümetiyle de arası iyi.
Trump, Witkoff ve Barrack aynı çizgide, haritaları yeniden çizip bir an önce bölgeden çıkma amacıyla birlikte çalışıyorlar. Bu denklemde Ankara büyükelçiliği önemli bir koltuk. Eric Adams ancak Türkiye önemsizleşirse Ankara’ya gelir. O da şu aşamada pek ihtimal dahilinde gözükmüyor. Ama Trump bu, her an herkesi kovabilir. Bir bakmışsınız THY uçağıyla Ankara’ya geliyor Eric Adams.
TÜRKİYE OLMAZSA NERESİ OLUR
Trump hükümeti pek çok ülkeye henüz büyükelçi ataması yapmadı. Ortadoğu’da pek çok koltuk boş. Türkiye olmasa da Adams’a mutlaka bir yer bulunur.
Suriye’yle yeniden başlayan diplomatik ilişkiler çerçevesinde oradaki boş koltuğa yakışır mı? Böylesi bir dönemde bu kadar kritik bir koltukta görev yapacak kadar tecrübesi yok. Aynısı Irak için de geçerli. Bölgede İran’la zaten ABD’nin diplomatik ilişkileri yok. İsrail’i geçiniz. Katar şu anda boş; Trump’a en son uçak rüşveti vermişti, Adams’ın da rüşvet ve uçak merakı işine yarar mı diye merak ediyorum. Suudi Arabistan da müsait ve Hollywood ünlülerine meraklı MBS’le çok iyi geçineceğine eminim. Birleşik Arap Emirlikleri de müsait ama Eric Adams orada fazla mı dağıtır?
Lübnan, Bahreyn ve Kuveyt için Trump’ın adayları var, onay bekliyor. Ancak Umman’da Biden döneminde atanan büyükelçi hala görev yapıyor. Lüks otelleri, iklimi, Ortadoğu’nun geri kalanına kıyasla liberal yaşamı, turkuaz renkli sularıyla, bölgedeki krizlerden kendisini muaf tutabilmesiyle tam yan gelip yatılacak yer. Lükse, gece hayatına, giyinip süslenmeye çalışmaktan daha meraklı olan Adams için tam bir cennet Umman. “Ambassador çok çapkın adamdır,” diye berbat bir şaka aklıma geldi.
Hayatta benim de en çok istediğim şey şöyle krizsiz ve iyi iklimli bir ülkede büyükelçilik kapmak; şoför, aşçı, davet, konut vs. Ama bir türlü nasip olmuyor.