Modanın prensesleri: Disney prensesleri gerçekten yaşasalardı nasıl giyinirlerdi?

ASLINDA GÖRDÜKLERİMİZ YANLIŞTI!

Ne zaman Disney prenseslerini düşünsek, onların imza niteliğindeki elbiselerini düşünmeden edemeyiz. Ancak Belle'i Çirkin ile dans ederken sarı kostümüyle görmeye alışmış olsak da, gerçek şu ki 18. yüzyılda modanın ekranda gördüklerimizle hiçbir ilgisi yoktu.

1. ALMANYA'NIN 15. YÜZYIL MODASINDA PAMUK PRENSES

1937'de yayınlanan orijinal masal, 1533 doğumlu bir Alman kontesi olan Margaretha von Waldeck'ten esinlenmiştir, bu da hikayenin o dönemde geçtiğini göstermektedir.

Disney animatörleri tarafından gösterilen elbisenin aksine, 15. yüzyılda kadınlar çok daha abartılı, yüksek belli ve altında keten katmanları olan giysiler giyiyorlardı.

Disney tasarımıyla bir diğer önemli fark da kollardır.

Gerçekte, kadın giysilerinin omuzlardan dışarı taşan çıkarılabilir uzun kolları vardı.

2. FRANSA'NIN 14. YÜZYIL MODASINDA: AURORA

Bu masalın en iyi bilinen versiyonu 1697 tarihli Histoires ou contes du temps passé adlı kitabında Charles Perrault'ya atfedilir, ancak Perceforest'ta hikayenin birkaç yüzyıl öncesine, 1330 ile 1344 yılları arasına ait kayıtları vardır. Dolayısıyla kahramanın o tarihlerde yaşadığı söylenebilir.

Bu dönemde kadınlar silueti oldukça sıkan elbiseler giyiyor ve geniş eteklerle kalçalarını genişletmek istemiyorlardı. Aksine, o dönemin terzileri mümkün olduğunca bu bölgeye hacim kazandırmaktan kaçınmaya çalışmışlardır.

Bunun yerine, daha resmi modeller uzun trenler giyiyordu. Ayrıca, omuzların üzerine katmanlar halinde düşen kıyafetlerin üzerine önlük giymek yaygındı.

3. ALMANYA'NIN 19. YÜZYIL MODASINDA: KÜLKEDİSİ

Grimm Kardeşler bu masalın en bilinen versiyonunu 1812 yılında Grimms Masalları adlı derlemelerinde yayınlamışlardır. Bununla birlikte, bu hikayenin en eski kayıtları MÖ 7. yüzyıl ile MS 1. yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Grimm Kardeşler sayesinde Külkedisi Alman geleneğine ait bir masal olarak hatırlanacağından, 19. yüzyılda nasıl görünmesi gerektiği konusuna yoğunlaşılır. Bu dönemde elbiseler giderek daha abartılı ve teatral bir hal almaya başlamış, Romantizmin sonuna kadar da bu eğilim artarak devam etmiştir.

4. ORTA DOĞU MODASINDA: JASMİN

Aslında Alaaddin, Binbir Gece Masalları'nın en bilinen hikâyelerinden biridir. Hikâyenin geçtiği yere gelince, masalın ilk satırları "Çin'in bazı şehirlerinde" der.

Ancak hikâyenin geri kalanında böyle bir mekândan bir daha bahsedilmez ve bazı unsurlar Alaaddin'in hikâyesinin antik Yakın Doğu'da bir yerde geçtiğini düşündürebilir.

Hikayenin Suriyeli yazar Hanna Diyab sayesinde kitaba dahil edildiğini ve eski Arapça'da "Çin" teriminin uzak ve egzotik toprakları ifade etmek için kullanıldığını da belirtmek gerekir. Bu nedenle ve hikayenin geleneksel tasvirini takip etmek için, Yasemin'in kıyafetinin eski Yakın Doğu'da nasıl görünmesi gerektiği düşünülmelidir.

Bu bölgedeki kıyafetler yıllar içinde çok az evrim geçirmiştir, çünkü amaçları aynı kalmıştır: sert iklimden ve kumdan korunmak. Sonuç olarak, ülkeler arasındaki farklılıklar da oldukça incedir.

Temel giysiler kollu bir gömlek, bol bir pantolon ve bir tuniktir. Daha sonra bu pelerinin üzerine uzun kollu ve yanları yırtmaçlı etekli bir elbise olan jellaba eklenirdi. Çoğunlukla, tüm bunlar krem renklerinde ve parlak kumaşlarla işlenmiştir.

5. ABD'NİN 1926 MODASINDA: TİANA

Grimm Kardeşler resmi olarak 1812 yılında yayınladıkları için orijinal hikaye Almancadır ve fikri ülkenin sözlü geleneğinden almışlardır. Ancak, Disney'in 2009 uyarlaması, E. D. Baker tarafından 2002 yılında yayınlanan orijinal masalın bir uyarlaması olan Kurbağa Prenses'e rahat bir şekilde dayandığı için özel bir durumdur.

Bu nedenle, orijinal masaldan bu kadar belirgin değişiklikler içeren bir hikaye olduğu için, Disney uyarlamasına göre Tiana'nın kıyafetlerinin 1920'lerde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde nasıl görünmesi gerektiğine değineceğiz.

O zamanın modası önceki trendlere karşıt olarak gelişmiştir. Her şey "kendini bırakmak" ile ilgiliydi, bu yüzden elbiseler bol ve düşük belli idi. Kadının siluetini neredeyse hiç göstermiyor ve neredeyse ayak bileklerine, bazen de dizlere kadar uzanıyordu.

6. FRANSA'NIN 18. YÜZYIL MODASINDA: BELLA

Disney, en ünlü animasyon klasiklerinden birini Fransız romancı Gabrielle-Suzanne Barbot de Villeneuve tarafından 1740 yılında yazılan La Belle et la Bête adlı hikayeye dayandırmıştır.

İnsan hikayenin yazıldığı dönemde geçtiğini düşünüyor. O halde, Bella'nın 18. yüzyıl Fransız modasına göre çok farklı kıyafetleri olmalıyd O zamanki elbiselerin tipik özelliği vücuda oturan korsajlarıydı. Kare yaka, büyük kurdele fiyonklar ve ön tarafta dantel ve çiçekler vardı.

Renklere gelince, zarif ve genç bir görünüm vermek için pastel tonlar seçilmiştir. Kollar kloştu ve elbisenin altına giyilen geceliğin kollarını ortaya çıkarmak için dirseklerde bitiyordu.

7. İSKOÇYA'NIN 10. YÜZYIL MODASINDA: MERİDA

Cesur, 2012 yılında gösterime giren ve ortaçağ İskoçya'sında geçen orijinal bir Pixar hikâyesidir. Merida'nın filmdeki kostümleri diğer Disney prenseslerinin kostümlerine göre gerçeğe çok daha sadıktır. Ancak, Ortaçağ Avrupa modasının bazı unsurları gösterilmemiştir.

Örneğin, o dönemin kadın kıyafetleri genellikle tunik içeriyordu. Dışarıda uzun bir pelerin, belden bir kemerle iç giysiye tutturulmuş bir palto olarak giyilebilirdi. Ayrıca, bacaklara çorap ve başa peçe giyilmiş olabilir.

8. ALMANYA'NIN 17. YÜZYIL MODASINDA: RAPUNZEL

2010'da gösterime giren Karmakarışık, Grimm Kardeşler'in 1812'de yayımladıkları Rapunzel masalına dayanıyor ve bu masal da Charlotte-Rose de Caumont de La Force'un 1698'de yazdığı Persinette adlı Fransız öyküsüne dayanıyor.

Bunu dikkate aldığımızda, kayıp prensesin hikayesi 17. yüzyılın sonunda Almanya'da geçiyor. O zamanlar kadınlar omuzları geniş, beli dar, dekolte korseler giyerlerdi.

Kollar geniş ve boldu ve dirsekte bitiyordu, etek ise ayaklara kadar uzanıyordu. Ancak zamanla eteğin boyu, kombinezonun ortaya çıkması için kısaltılmıştır.

9. ANTİK YUNAN MODASINDA: MEG

Herkül, Yunan yarı tanrısının maceraları etrafında dönüyor ve Antik Yunan'da geçtiği açıkça söylenmese de, film boyunca bahsedilen bazı şeylerden dolayı bu çıkarım yapılabilir.

O zamanlar Yunan kadınları nispeten basit ve bol giysiler giyerlerdi. Birincil amacı işlevseldi, bu nedenle kimlik kazandırmaya çalışmıyordu. Giysileri iki parçadan oluşuyordu: bir iç çamaşırı ve bir pelerin. Kadın ve erkek kıyafetleri arasındaki en büyük fark, kadınların tuniği ayak bileklerine kadar inerken, erkeklerinki sadece dizlere kadar inerdi.

Renkler genellikle nötrdü, ancak terziler parlak tonlarda dekoratif bordürler eklerdi. Ancak, bu sonuncusu yalnızca üst sınıf insanlar arasında yaygındı. Özellikle mor, fiyatı nedeniyle giyimde en önemli zenginlik işareti olarak kabul edilirdi.

10. AVRUPA 19. YÜZYIL MODASINDA: ELSA

Karlar Ülkesi, Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen tarafından 1844 yılında yayınlanan Karlar Kraliçesi masalına dayanmaktadır. Dolayısıyla, Disney'in hikayesinin ilham kaynağı göz önüne alındığında, Arendelle krallığı kurgusal olduğu için 19. yüzyılda, Avrupa'da bir yerde geçiyor olabilir.

Analizin doğru olduğunu varsayarsak, Avrupa ülkeleri arasında moda çok fazla değişiklik göstermediğinden Elsa'nın Sindirella'nınkine benzer bir tarzı olmalıydı. Bu anlamda çok daha belirgin bir yapıya, geniş bir eteğe ve abartılı süslemelere sahip olmalıydı.

Kaynak: Bright Side

Fotoğraf kaynak: IMDb