Mart ayında yurtiçinde İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla oluşan siyasi tablo, yurtdışında ise gümrük tarifelerinin tetiklediği finansal piyasa depremi ekonomik atmosferi değiştirdi.
➔Yurt içinde faiz oranlarının yükselmesi, Türkiye’nin risk primi CDS’deki 252’den 371’e sıçrama, yabancıların finansal piyasalardan çekilmesi, kurdaki sıçramaması için yapılan müdahalelerde 30 milyar doların üzerinde rezerv eksilmesi, borsada hisse senedi fiyatlarının sert gerilemesi, finansal taraftaki bozulmanın göstergeleri.
➔Dünya piyasalarında ise adeta kan gövdeyi götürüyor. ABD borsalarındaki ortalama kayıp yüzde 18’i, dünya borsalarında yüzde 14’ü buldu.
➔Korku endeksi VIX ‘in düzeyi 15’ten 60’ın üzerine yükselerek dört katına çıktı.
ÜÇ POZİTİF KONJONKTÜR
➔Küresel büyüme düşeceğinden ve Trump yönetimi üretim artışını OPEC+’a kabul ettirmesinden dolayı petrol fiyatı düşüyor.
➔Yine ABD yönetiminin ülkenin yüklü borçlarını çevirmek için düşük faiz oranlarını hedeflemesi de sonuç veriyor.
➔Buna son dönemdeki finansal depremde sığınılacak liman arayışı da katılınca dünyanın temel faizi kabul edilen Amerikan 10 yıllıkları yüzde 4’ün altına indi. Dış kaynak kullanan ekonomiler için pozitif bir gelişme.
➔ABD’nin yerli üretime ağırlık verecek ekonomi politikası ve faiz oranlarının düşmesinin de etkisiyle dolar zayıflıyor.
➔Gelişmiş ülke para birimlerine karşı doların değerini ölçen Dolar Endeksi bu yıl içinde zirve değerine göre yüzde 8, yılbaşına göre yüzde 4 değer kaybetti. Gelişmekte olan ülke paraları da 2025’te ortalama yüzde 4 değerlendi.
➔Nitekim yılın ilk üç aylık döneminde en çok prim yapan finansal yatırım aracı Euro. Yılın ilk üç ayında TL karşısında dolar yüzde 6.4 artarken euro yüzde 12.1 yükseldi. Sepet kur artışı da yüzde 9.7 oldu. Aynı dönemin TÜFE’si ise yüzde 10.06.
➔ABD faizleri, dolar ve petrolde meydana gelen üçlü düşüş özellikle gelişmekte olan ekonomilerin lehine bir gelişme.
➔Bu durum artırılan gümrük oranları ve finansal piyasalarda yaşanan depremin tahribatını bir ölçüde azaltıyor.
➔Üç göstergenin gerilemesinden en çok yararlanacakların başında Türkiye geliyor.
DIŞ ŞOKLA İKİNCİ TUR SATIŞ
➔Ancak buna karşılık Türkiye iç ve dıştan gelen iki şokun etkisi altında yılın ikinci çeyreğine başlıyor. Beklentiler buna göre oluşuyor. Siyasi gelişmeler ön plana çıktı ve ekonomiyi baskı altına aldı.
➔Mart ayının ikinci yarısında yaşanan iç şoka nisan başında dış şok da eklendi. Bu nedenle finansal varlıklar üzerinde ikinci tur etkiyi yaşıyoruz.
➔Yabancılar Türkiye varlıklarından çıkıyor. Türkiye CDS’i ilk şokla sıçrayıp hafifçe geri gelmişken dışarıdan gelen ikinci şokla yeniden sıçradı. Sonuçta da ülke risk pirimi 252 baz puandan 373 baz puana kadar yükseldi.
YEMİNLİ BEKLENTİ ENDEKSİ NE DİYOR?
➔Yılın ikinci çeyreğinde ekonominin nabzını veren öncü göstergelerden biri dün yayımlandı. İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası’nın üyelerinden anket yoluyla derlediği Ekonomi Beklenti Endeksi daralma bölgesine indi.
➔Eşik veya nötr değeri 50 olan Beklenti Endeksi’nin yılın ilk çeyreğindeki değeri 52.4 ile büyümeye yönelikken ikinci çeyrekte 49.8’e inerek daralmaya döndü.
➔2017’den beri hazırlanmakta olan endeksin şimdiye kadarki en yüksek değeri 65.9 ile 2022 yılı üçüncü çeyreğine ait. En düşük değeri de Koronavirüs ortaya çıktığı ve eve kapanmaların zorunlu hale geldiği 2020 yılı ikinci çeyreğinde 33.9 düzeyi ile gerçekleşti.
➔Beklenti Endeksi’nin yılın ikinci çeyreğindeki gerilemesinde etkili olan faktör, toplulaştırılmış sorunlarda ortaya çıkıyor.
➔Buna göre şirketlerin en önemli sorunu artık ulusal ve küresel ekonomik görünüm. Enflasyon ikinci sırada, döviz kuru üçüncü sırada ve maliyet artışı dördüncü sırada geliyor.
➔En önemli sorun sıralaması sektörlere göre de değişebiliyor. Örneğin tekstil ve turizmin en önemli gördüğü sorun döviz kuru.
➔Manşette 49.8 değerini alan Beklenti Endeksi’nin sektörel dağılımına baktığımızda ise tekstil, imalat ve otomotivde beklenen daralma genel ortalamayı aşağı çektiği görülüyor.
➔Durumu büyümeyi gösteren sektörlerin başında ise sağlık, gıda, turizm, bilişim ve iletişim geliyor.
➔Özetle hem iç hem de dış şokların etkisinde ekonomide zor bir çeyreklik dönemin içine girdik. Yaşanmakta olan çifte şokun etkisini faiz, dolar ve petrolde düşüş bir ölçüde azaltıyor.