“Suç makinesi” lakaplı 14’lük Muhlis’i tanıdığımda, doğup büyüdüğü Almanya’dan sınır dışı edileli bir gün olmuştu. Münih muhabirimiz Celal Özcan, Hürriyet’e getirmişti çocuğu. Bakışından, duruşundan hergelelik akıyordu; “Almanlar abartıyor, 62 suç kaydı var diyorlar, vallahi toplasan 30’u geçmez” diye kafa buluyordu. Biz, hukuka aykırı olarak Bavyera eyaleti tarafından sürülen çocuğun Almanya’ya geri alınması için bastırıyorduk, çünkü sabıka dosyası dayaktan ağır yaralamaya, hırsızlık ve gaspa uzanan Muhlis’in alıştığı kültürde ıslah edilmesi gerekiyordu. Oysa bir sömürü vakası vardı karşımızda. Kral TV “Uslanmaz, yaramaz, sempatik” diye tanıttığı çocuğu alıp VJ yapmaya yeltenmiş, stüdyodan bir takım cihazları çalınca kapı dışarı etmişti. Nitekim hukuk mücadelesi sonucu Almanya dört yıl sonra Muhlis’i geri aldı ama anne ve babasına şiddet suçundan içeri atıldı, sonra Türkiye’ye kaçtı. Şimdi 41 yaşında olması gereken Muhlis Arı nerede, bilmiyorum. Alman kaynaklarında gördüğüm son bilgi 2020 yılında Antalya’da cezaevinde olduğu.
Muhlis, Milenyuma ramak kala 1990’ların çocuğuydu. O dönem, ergenlerin davranış kodlarını anlamak yine zordu ama yetişkinler bugünkü dijital adölesan evreniyle imtihan edilmiyordu henüz. Milenyum öncesi kodları analiz etmeye yarayan sosyal çevre aniden, sosyal medya aracılığıyla kurulup kendine has dili ve sembolleri olan acımasız bir evrene dönüştü. Yetişkinlerin erişimi olmayan bu dünyada akran zorbalığından, kızların yüz vermediği oğlanların yuvarlandığı incel kültürü ve kadın düşmanlığına, görünmez olmanın ideolojik öfkesiyle filizlenen şiddete katman katman erişim dışı kodlar mevcut.
Almanların “suç makinesi Mehmet” diye andığı Muhlis doğru tanımıyla suça sürüklenen çocuktu ama bugünün suça sürüklenen çocukları gibi “kiralık katil” değildi mesela. Bugün Avrupa’daki organize çete savaşlarında, dijital kanallar üzerinden tetikçi olarak kiralanan 15’inde suça sürüklenmiş çocukların ürkütücü gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Almanya’dan Fransa’ya, Hollanda’dan İsveç’e uzanan neredeyse bir distopya. Ve o çocukların davaları görülüyor şimdi.
HAMBURG DAVASI
Silahların konuştuğu olay Hamburg’un St. George semtindeki Türk fırını Back-Lava’da başlayıp İtalyan lokantasında sona eriyor. Bu şiddet vakası nedeniyle 32, 49 ve 53 yaşındaki üç adam, 15 yaşındaki çocuğu yaralama ve kötü muamele suçundan yargılanıyor. Çocuğun bacaklarına sıkıp öldüresiye tekmelemişler.
Ama önce o 15 yaşındaki ateş etmiş. Çünkü Hollandalı Mocro Mafyası, Hamburg’daki Bulgar fahişelerin tellallığı için kapıştığı Çeçen mafyasıyla hesaplaşmak üzere çocuğu tetikçi olarak Hollanda’dan yollamış; 15’lik “kiralık katil” Türk fırınında atıştıran 49 yaşındaki Çeçen çete reisinin bacaklarına nişan almış ama hedefteki kurtulmuş ve altı kişi çocuğu kovalayarak İtalyan lokantasında kıstırmış, yere yatırarak bacaklarına ateş etmiş ve yüzüne tekmeleri indirmişler. Çocuğun soruşturması sürerken, daha önce de Kuzey Ren Vestfalya’da yine planlı iki ayrı şiddet olayına karıştığı tespit ediliyor.
Çocuğu suça sürükleyen Mocro Mafyası’na gelince, Hollanda’nın en azılı çetelerinden. Örgütlü suçun peşindeki araştırmacı gazeteci Peter R. de Vries’i vahşice katledenler onlar. Tetikçileri mi? Delano G. adlı 21 yaşındaki rap’çi ama müzik hayatında başarısız. Telefonundan “Bu köpeği öldüreceksin” mesajı çıkıyor gazetecinin fotoğrafıyla birlikte. Rotterdam’da yetiştiği çevre, daha küçük yaştakilerin de birkaç bin Euro’ya kiralık katil olarak tutulabildiği bir mahalle.
MARSİLYA DAVASI
Fransa’ya şok geçirten 14’lük kiralık katil vakasında rayiç daha yüksek; 50 bin Euro’yu buluyor. Olay yeri uyuşturucu şebekelerinin cirit attığı Marsilya. Çeteler savaşında geçen yılki ölü sayısı 49. Cezai ehliyeti düşük 15 yaş altı çocukları genelde torbacı ve gözcü olarak kullanıyorlar. Ancak mesajlaşma servisleri üzerinden devşirilen çocuk tetikçiler yeni bir realite.
Herşey, DZ Mafia adlı uyuşturucu çetesinin hapisteki bir üyesinin Telegram kanalıyla 15 yaşındaki bir tetikçi bulmasıyla başlıyor. Çocuk 2 bin Euro karşılığında, New Blacks adlı rakip çete mal sevkiyatı yaparken birkaç el ateş açıp göz korkutacak. Ancak Komor Adaları menşeli New Blacks üyeleri zavallı çocuğu yakalayıp 50 yerinden bıçakladıktan sonra canlı canlı ateşe veriyor. DZ Mafia’nın hapisteki üyesi bu korkunç cinayetin intikamını almak için bu sefer 50 bin Euro’ya 14 yaşındaki bir tetikçi bulup, şoförlü bir kiralık araçla hedefteki torbacı mekanına yolluyor. Ancak aile babası şoför yarı yolda vazgeçiyor, 14 yaşındaki tetikçi silahı ateşleyip adamı öldürdükten sonra kaçıyor. Çok geçmeden yakalanıyor.
Fransızlar şunu sorguluyor: Azılı bir suçlu nasıl olur da, tecrit hapsindeyken dışarıdaki işleri yönetebilir? Üç adliye muhabirinin yazdığı “Kiralık Katiller” adlı kitap cevabını veriyor; uyuşturucu baronlarının hücrelerinden cep telefonuyla işlerini yürütmesi sıradan gündelik olaylar.
UMUTSUZ VAKALAR
İsveç yıllardır suç şebekelerinin giderek tırmanan silahlı ve bombalı eylemleriyle mücadele ediyor. Geçen yıl kamuya açık alanlarda işlenen cinayetlerde çevrede bulunan 53 masum insan da can verdi. Ve aynı dönemde bir başka dehşet ortaya çıktı; uyuşturucu ve sanal bahis çeteleri, Telegram, Snapchat ve Signal gibi kanallar üzerinden 15 yaş altı çocukları mafya hesaplaşmaları için tetikçi olarak devşiriyordu. Bu yaş grubundaki çocuklar, 2023’te 31 cinayet vakasına karışmış, sayı 2024’te 102’ye yükselmişti.
Çocuklarla mesajlaşma servisleri üzerinden temas kuranlar ise 19-20 yaşlarındaki aracılardı. Varmland kentindeki operasyonda cinayet siparişi verenler de potansiyel kiralık katiller de ele geçti. İçlerinde en şok edici olan 11 yaşındaki bir çocuğun da varlığıydı. “Bro, ilk leşimi görmek için sabırsızlanıyorum” diye yazmıştı çocuk Instagram’da. Haberleştiği şahıs 19 yaşındaydı; “Sen böyle motive kalmaya devam et” diyerek 150 bin kron, giyecek ve suç mahalline transfer vaat etmişti. Operasyonda ele geçen dört genç, yaşları 11-17 arasında dört çocuğu çetenin pençesine almıştı.
Kriminoloji uzmanlarına göre suç yapılarına çekilen bu çocuklar genelde okulda sorunları olan ve daha önce de adli vakalara karışmış bireyler. Çocukların çoğu para arayışında, görünür olma ve suça aktif katılımla aidiyet kazanma arzusunda. Sonunda, kendileriyle hiç ilgisi olmayan çete savaşlarının paralı askeri haline getiriliyorlar. TikTok’taki “suç influencer”ları (Crimefluencer) bir yandan kendi kriminal yaşamlarını sergilerken, bir yandan da çeteler ile müstakbel kiralık katillerin aracılığını yapıyorlar.