TDK'ya göre 'Aile', “Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik, aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü" demek.
Yani kan bağı olmayan kişilerin "Aile" içinde yaşanan olaylara, gelişmelere dahil olmaması anlamına da gelir. Ancak bizim memlekette özellikle aile içine girmeye çalışan, yorum yapmaya müsait çok insan vardır. Ve özellikle ünlülerin dünyası da buna çok açık. Ve ailenin içinden birileri sürekli yaşananlardan bahsederse, konuşursa ister istemez çoğunluğa da söz hakkı tanır.
Mesela son aylarda Türkiye'ye mal olmuş, tanınmış kişi olan Özcan Deniz'in ailesinin mevzusunun tüm kamuya açılması gibi.
Yok annesi Kadriye Deniz ekranlara çıkıp konuşuyor.
Yok kardeşi Deniz Özcan bir şeyler söylüyor.
Yok kardeşleri bilmem giderli paylaşımlar yapıyor.
Yazık...
Bir de anne Kadriye Deniz canlı yayınlarda konuşunca Özcan Deniz, set de fenalaşıyor. Düşünsenize dizi çekiyor, çalışıyor ama bir anda anneniz sizin hakkınızda demediğini bırakmıyor canlı yayınlarda. Kim olsa fenalaşır. Kim olsa hastalanır!!!
Daha önce de yazdım, yine söylüyorum, "Aile içine girilmez, karışılmaz" ancak Özcan Deniz ve ailesinin mevzusu artık yakışmayacak bir hale bürünmüş durumda.
Ancak ekranlarda boy boy, dizi dizi konuşulması ne Özcan Deniz'in adına ne de kariyerine yakışmıyor.
Ki bunu Özcan Deniz değil sadece ailesi yapıyor. Bence en yakın zamanda bu tavırdan, bu tarzdan, bu duruştan, bu tutumdan vazgeçilmesi gerek. Aile sorunları her zaman kendi içinde çözülmeli ve kapının dışına çıkmaması gerek. Ve bunu da aile büyüğü sağlar sağlamalı.
Ve Kadriye Hanım da ailenin en büyüğü olarak ekranlarda konuşmayı bırakıp aileyi bir araya getirip elini masaya vurmalıdır. Sözünü geçirmeli, eğer geçiremiyorsa da bu duruma bir an önce son vermelidir. Aile bütünlüğü için.
***
Aile bütünlüğü için
Her ailede sıkıntılı durumlar yaşanır, hele ki Türk toplumu ve aile yapısı gereği artık çok normal geliyor. Ancak bu normal değil!!!
Aile içinde çoğu insan çok meraklı ve ailenin içinde yaşanan olayları büyütmeye daha da meraklıdır.
Ancak sizi bilmem ama benim bildiğim, öğrendiğim, örf-adet, saygı gereği aile içinde yaşananlar aile içinde kalır ve kalmalıdır da! Gerek yaşanan olayları çaktırmadan dedikodu yapan aile fertleri "Gelin, kaynana, damat, kardeş, elti" gibi faktörlerin de uzak tutulması gerektiği düşünürüm.
Bu tartışmalar üzerine yüzlerce, sayısız dizi ve film de yapılmıştır. İşte tüm bunlara son verecek, susturacak ve durduracak kişi ve kişiler de başında ailenin büyükleri gelir. E aile büyüğü de bu kavgaya çanak tutarsa geçmiş olsun konu daha da büyür ve kapanmaz. Mesela bu konuda Show TV'nin reyting rekorları kıran dizisi "Kızılcık Şerbeti"ndeki Pembe karakterini verebiliriz. Mevzular, kavgalar, sorunlar ailenin büyüğü Pembe tarafından daha çok kaşınıyor, daha çok büyüyor ve arapsaçı bir hal alıyor.
Neden; Çünkü kızına, oğluna, gelinine, komşusuna haddinden fazla karışıp yön vermeye, kendi fikrini empoze etmeye çalışıyor.
Kimsenin hayatına, kararlarına saygı göstermiyor.
Kendinden olmayan fikri asla takdir etmiyor, hatta eleştiriyor, küçümsüyor, beğenmiyor.
Oğlu birini seviyor karşı çıkıyor.
Kızı bir şey yapmak istiyor karşı çıkıyor.
Her şeye muhalefet ve karşı çıkıyor ve olanlar oluyor. Bitmiyor, bitemiyor.
Ve ne oluyor; kavga büyüyor ve sokağa taşıyor. Ünal Ailesi'nde ne yaşanıyor, neler oluyor hepsi ortaya seriliyor. Tıpkı Özcan Deniz ve ailesinde yaşandığı gibi.
Bu durama ailenin büyükleri son vermezse daha da çirkin görüntüler izleyecek gibiyiz.