Edis gümbür gümbür, üzerine koya koya ilerlemeye devam ediyor.
En son Avrupa’nın en prestijli müzik etkinliklerinden biri olan Kosova Sunny Hill Festivali’nde dünyaca ünlü şarkıcı Dua Lipa ile aynı sahneyi paylaştı. Milyonları sadece dans ettirmekle kalmadı, halay bile çektirdi. Dua Lipa da Edis’e övgüler yağdırdı ki, fazlasıyla hak ediyor!
Çünkü;
-Oturduğu yerde oturmadı.
-Çok çalıştı.
-Sürekli kendini geliştirdi.
Yani açık ve net, oturmakla hiçbir şey olmuyor.
Çalışmak, çalışmak, çalışmak… Şart!!!
Bravo Edis, devam… Devam et ki, biz de seni canı gönülden alkışlamaya devam edelim.
***
JLO’yu tanımamak
Bu sene memlekette adeta bir Jennifer Lopez fırtınası esiyor.
Önce Antalya, şimdi İstanbul…
JLO bizim memleketi sever, sık sık gelir. Daha önce de birçok kez konser verdi. Bu sene de o senelerden biri.
Dünya starı da olsa, o da bir kadın sonuçta ve uçaktan iner inmez soluğu alışverişte almış. İstinye’deki meşhur AVM’ye gitmiş.
Hem de öyle tanınmamak için çaba falan da göstermemiş. Şapka, kocaman gözlükler yok…
Baya baya JLO ve göstererek yürüyor, hem de sakin sakin, telaşsız. Korumaları bile panik halinde değil. Hatta çekenlere bile ses çıkarmamışlar. Bazıları dibine kadar yaklaşmış. O kadar sakin ve telaşsızlar.
Neyse… Kendisi meşhur bir mağazaya girmek istemiş.
Ama güvenlik tanımadığı için içeri almamış ve "Doluyuz" demiş. O da "Tamam" deyip yoluna devam etmiş.
Korumalar da olaya müdahale etmemiş, ki olması gereken de bu.
Sonradan mağaza özür dilemiş, “Gel” demiş falan ama ne fayda!!! Giden gitti…
Her zaman söylüyorum, mağaza, gece kulübü, restoran ne olursa olsun, kapı çok önemlidir.
En az içerideki satış görevlileri ve müdürler kadar hem de.
Bu yüzden dünyaca ünlü markalar, kapıdaki personele yüz tanıma eğitimi verir. Dergilerde, gazetelerde, gündemde kim varsa, popüler ezberletir.
Ki olması gereken de budur!
***
Hadise ve gözyaşları
Hadise, “Biz robot değiliz” diyerek paylaştığı videoda gözyaşlarını tutamıyor.
Ve elbette, sosyal medya ahalisi hemen klavye başına:
“E çalışmazsın olur biter…”
“Bu kadar paran var, neden hâlâ çalışıyorsun?”
“Paraya doymadın mı?”
“Asıl haksızlık yapan sensin!”
Gelin görün ki…
Hadise’yi en çok eleştirenlerin başında ben geliyorum. Ama bu olayda, eleştirecek bir şey bulamıyorum.
Ya onlarda bir tuhaflık var, ya da ben de.
Ama şöyle de bir gerçek var:
-Memleket insanı ağlayanı hem sever.
-Hem de hiç çekemez.
Yani bu yaman çelişkili duygu haline fazla da bir şey demeye gerek yok.
Memleket insanı eleştirmeye doyamıyor.