Rüşvet, hile, hurdanın konuşulmadığı bir gün, girmediği bir alan neredeyse yok. Eskiden bu kelimeler daha çok siyasetle, ihalelerle, büyük şirketlerle anılırdı. Şimdi müzikten spora, sosyal medyadan influencer dünyasına kadar her yerde. Gerçekten yeter!!!
Bizler ne yazık ki, her gün bunlara maruz kalıyoruz. Şimdi de Türkiye’de müziğin en çok dinlendiği dijital platform Spotify’e soruşturma başlatıldı. İddialara göre rüşvet karşılığı şarkılar listelere sokuluyormuş! Evet, “Bu şarkılar nasıl oluyor da zirveye çıkıyor?” diye merak ettiğimiz o parçalar var ya işte belki de sorunun cevabı burada.
Sanatçılar uzun süredir konuşuyordu bu meseleyi. Hatta çoğu kulislerde “Para döndüğü” mevzuları ayyuka çıkmıştı. Birçok sanatçı isyan ediyordu. Ve inceleme geldi.
Ve en baştan bu yana bu konudan şikayetçi olan Tan, “Bu şarkılar nasıl tutuyor, kim bunları dinliyor? İşte cevabı bu davada! Duyduğunuz abuk sabuk müziklerin ve hayatımıza musallat olan garip tiplerin sebebi bu" dedi.
Eğer iddialar doğruysa.
Eğer gerçekten haksızlık var ise çok geçmeden, hızla, ivedilikle ortaya çıkmalı.
-Kim rüşvet veriyor?
-Kim-kimler alıyor?
-Hangi şarkılar listeye böyle girdi?
-Hangi ünlü isimler işin içinde?
Hemen ortaya çıkmalı. Öyle dava aylarca, yıllarca sürmemeli. Başlamalı, bitmeli, cezalar hemen uygulanmalı. Çünkü bizim ülkemizde davalar bitmiyor.
Asla bitmiyor!!!
Aylar, yıllar sürüyor, bu nedir Allah aşkına. Tamam şu an bazılarınız, "Ne diyor bu" diyebilir ama kusura bakmayın gerçekten bitmiyor davalar. Bir vatandaş olarak isyan ediyorum bu duruma. Özellikle kadına, çocuğa, hayvana, doğaya, sağlık adına yapılan her suç anında cezalandırılmalı. Rüşvet desen aynı şekilde. Kayıt var, tanık var, delil var ama bazı davalar yıllarca sürüyor. Neden?
Kim ne derse desin umurumda değil, tek bildiğim gerçekten yıllarca süren, bitmeyen davaların insanlara zarar verdiği.
Adalet dediğin, geciktiğinde caydırıcılığını kaybeder. “Nasıl olsa zaman aşımına girer” mantığıyla yaşayanlara gün doğmamalı. Ve bunu planlayan, bu düşüncede olan, davalar yıllarca sürsün diye rüşvet, hile-hurdayı da devreye sokanlar asıl cezalandırılmalı. Ve onların istediği; "Zaman aşımı" adaleti kirletmemeli.
***
Gözümüz yok maşallah
Bu yazı “Zenginin parası, züğürdün çenesini yorar” yazısıdır, baştan söyleyeyim.
Georgina Rodriguez, Nil Karaibrahimgil gibi “Tek taşımı kendim aldım” demedi. Onun yerine, dört çocuğunun babası Cristiano Ronaldo’dan aldığı ceviz büyüklüğündeki tektaşı gururla gösterdi.
Şükür dünya olarak rahatladık! Çünkü malum, kadın yıllardır evlilik teklifi bekliyordu. Tabii çoğu insan da onunla birlikte. Çünkü Georgina, Ronaldo neredeyse o da oradaydı. Dört çocuk dünyaya getirdi, gıkını çıkarmadı, sabırla bekledi… Hak ediyordu ve bingo! Teklif geldi.
Yüzüğün boyutunu tahmin edersiniz. Bu kadar yıl beklemenin yanında minnacık bir taş zaten olmazdı. Yoksa Georgina, kafasında hesap makineleriyle geziyordu, alimallah.
Bu hikâyenin magazin kısmı tatlı ama aslında sosyolojik bir yanı da var: Bazı kadınlar kendi başarılarıyla “tek taşımı kendim aldım” derken, bazıları “bekleyelim, nasılsa gelir” diyor. Georgina ikinci gruptaydı ve beklediğinin karşılığını aldı. Beklerken kendi; ün-şöhret-servetini de yapmayı ihmal etmedi elbet.
Kendisine ayrı bir cumhuriyet kurdu.
Diziler, reklam çekimleri, teklif üstüne teklifler derken zaten o evlilik teklifine de ihtiyacı yoktu. Fakat, dosta- düşmana göstermesi gereken bir zafer vardı. Sonunda o zaferi elde etti.
Bu arada Jeff Bezos’un Lauren Sanchez’e yaptığı jestler de kayıtlara geçsin. Dünyanın en zenginleri listesinde üst sıralarda olan bu iki adam, hem paralarıyla hem jestleriyle konuşuluyor.
Erkekler buradan pay çıkarmalı: Paran varsa jestini de ona göre yapacaksın. Çünkü bazen bir yüzük, sadece bir yüzük değildir; yılların sabrının ve dört çocuğun sessiz karşılığıdır.