Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Her ayrılığa sebep aramak zorunda mıyız?

        Gündem malum: Hande Erçel – Hakan Sabancı ayrılığı.

        Bir kesim başka meselemiz yokmuş gibi bu çiftle yatıp kalkıyor. Oysa taraflar gayet net konuştu: “Konunun üçüncü şahıslarla alakası yok.” Nokta.

        Ama memleketin bir kesimi var ki, buna inanmak istemiyor. Dedikodu çarkını döndürmeyi seviyor hatta bayılıyor.

        Liste uzayıp gidiyor:

        -“Kesin anne Arzu Sabancı istemedi…”

        -“Kesin eski sevgili devrede…”

        -“Kesin biri birini aldattı…”

        -“Kesin Hakan, Barış Arduç’u kıskandı…”

        Olabilir mi? Evet.

        Olmayabilir mi? Evet.

        Ama taraflar konuşmak istemiyor. Yine de ciddi bir merak hâkim. Çünkü çoğu insan, “Sebep olmadan ayrılık olmaz” diye düşünüyor. Oysa bir şeyler tükenirse, ilişki de biter. Bu kadar basit.

        ***

        Anne faktörü

        Arzu Sabancı yıllardır bu söylentilerin merkezinde. Hacı Sabancı döneminde defalarca “baş kahraman” ilan edildi.

        Fakat dikkat: O dönem hiç konuşmadı, tek kelime açıklama yapmadı.

        Bu defa ilk kez net bir dille “Benimle hiçbir alakası yok” dedi.

        Ben bu açıklamaya inanıyorum. Neden olmasın?

        Çünkü artık kocaman insanlar bunlar. Günümüzde hâlâ annelerin ilişkilere müdahale ettiği vakalar var ama bu ilişkide öyle bir tablo hissettirmiyor. En azından öyle görünmüyor.

        ***

        Tarafların tutumu

        Hakan Sabancı çok netti: “İlişkiler başlar ve biter. Bazen de bitmez. Ama olayın üçüncü kişilerle alakası yok. Karşılıklı oturduk, ayrıldık" dedi.

        Hande Erçel ise hiç konuşmadı.

        Bu da doğal. Çünkü her ayrılığın bir “yas süresi” vardır. İnsan yaşadığı zamanı tartar, biçer. Hande hâlâ o süreci yaşıyor olabilir. Kadın hissiyatıyla bakarsak, biraz kırgın ve kızgın gibi duruyor. Belki de zamana ihtiyacı var.

        Ama toplum hâlâ tatmin değil. Söylentiler bitmiyor.

        Hatta bazı iddialar öyle uçuyor ki, evli insanların isimleri bile karıştırılıyor. İşte bu, sınırları aşmak.

        ***

        Magazin böyle yapılmaz

        Magazin, gerçeği ve hayatın nabzını anlatmalı. Bizde ise çoğu zaman “hayal gücü” ile “dedikodu” birbirine karışıyor.

        Oysa en basiti şu:

        -Bazen ilişkiler biter. Nokta.

        -Üçüncü şahıslara gerek yok.

        -Bazen erkek ilişkiyi taşımaz, yine biter.

        -Bazen de kadın sonunu görmediği için gitmek ister.

        Hepsi bu.