Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Bu çağda çocuk olmak
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bugün 23 Nisan. Çocukların bayramı.

        Dünyada başka hiçbir ülkede olmayan, sadece bizim topraklarımıza ait bir gurur kaynağı.

        Ama artık sadece bayram değil bu gün…

        Biraz vicdan, biraz yüzleşme günü de aynı zamanda.

        Sokağa çıkın, bakın çocuklara, gerçekten ne kadar çocuklar?

        Oyun mu oynuyorlar, yoksa sınav mı çözüyorlar?

        Kahkaha mı atıyorlar, yoksa telefon ekranında beğeni mi kovalıyorlar?

        Ben üzülüyorum çocuklara, ne yazık ki bu çağda "Çocuk" olmak aslında hiç de, kolay değil.

        Çocukluk dediğimiz şey, artık çabuk tükenen bir lüks oldu, kendi çocukluğumu düşününce...

        Ve yine bizim çocukluğumuzdaki gibi olmasa da, bu yıl da her yıl olduğu gibi sokaklar süslü, marşlar çalıyor, çocuklar ellerinde bayraklarla yürüyor. Ama omuzlarında yüklerle. Kafalarındaki karmaşayla. Çünkü neredeyse biz büyükler kadar bir yanı eksik.

        Çünkü artık aramızda olmayan çocuklarımız var.

        Narinler mesela… O güzel gözlü, incecik, zarif kız çocuğu yok.

        Sıla bebek mesela. Daha anne-baba bile diyemeden göçüp gitti bu dünyadan.

        Mattia Ahmet mesela. Henüz büyümeden toprağa düşen bir minik can. Düşünün hayalleriyle göçüp giden birçok çocuk gibi.

        Bu yüzden bu bayram çok eksiğiz.

        Ve bu bayram da, içimizde onların sessizliği var.

        Kahkahaları yarım kaldı.

        Ne kadar gülersek gülelim, içimizde bir sızı duruyor. Çünkü biliyoruz ki, bazı çocuklar hiç büyüyemiyor.

        ***

        Atam'ımızın hediyesi aslında bir sorumluluk

        Atatürk bu bayramı çocuklara armağan ettiyse, bu sadece bir hediye değil, bir sorumluluktu bize: “Bu ülkeyi çocuklara göre inşa edin” diyordu. Onlar geleceğimiz....

        Ama biz ne yaptık?

        Savaşların ortasında büyüyen çocuklara göz yumduk.

        İşçi çocukları görmezden geldik.

        İnternette “oyun” diye yalnızlaşan çocuklara sırt döndük.

        “Çocuklar ağlamaz” dedik ama seslerini hiç duymadık.

        Bence artık ciddi ciddi düşünme zamanı.

        Gerçekten çocuklar için güvenli, adil, eşit bir dünya kurabildik mi?

        Bir çocuğun sokakta aç kaldığı bir ülkede bayram tam olur mu? Bir çocuğun öldürüldüğü bir dünyada bayram olabilir mi?

        Tabii yine de umudumuzu kaybetmiyoruz, kaybetmek istemiyorum.

        Çünkü her 23 Nisan’da sokakları şenlendiren o küçük adımlar, gözlerindeki pırıltı, bize hâlâ umut veriyor.

        Diyor ki çocuklar; “Yeniden kurabilirsiniz. Yeter ki bizleri ciddiye alın, yeter ki bize kulak verin!”

        Evet bugün 23 Nisan.

        Sadece bir kutlama değil.

        Bir söz, bir yemin, bir yüzleşme günü.

        O yüzden kutlu olsun 23 Nisan.

        Ve kutlu olsun bir gün herkesin çocuklar gibi tertemiz yaşayabildiği o büyük dünya.