Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Ah bu çocukların çektiği
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Beni bilen bilir…

        Boşanmış insanların çocuklarını aracı olarak kullanmalarına, onları taraf haline getirip duygusal şiddet uygulamalarına, sırf boşanmamak için çocukları koz olarak masaya sürmelerine hep karşı çıktım.

        Kadın ya da erkek fark etmez. Bu davranış bana göre sadece zayıflıktır ve açık söyleyeyim; çocuklarını kullanan biri ister ailemden olsun ister tanımadığım biri… Tiksinti duyuyorum.

        Arkadaş, çocuklar bu dünyaya bunun için mi geliyor? Siz çocuklarınızı bunun için mi dünyaya getiriyorsunuz.

        Yazık değil mi onlara?

        Sonra bu çocuklar büyüyor ama içlerinde taşıdıkları travmalar da onlarla birlikte büyüyor ve bir gün geliyor, sevdiklerinde, evlenecekleri kişilerde annesini ya da babasını arıyor, yaşadıkları kırılmaları ilişkilerine taşıyorlar.

        Yıllardır ünlülerin çocuklarının yaşadığı şeyleri gözümüzün önünde izliyoruz. Şimdi de Adnan Aksoy ve Güzide Duran boşanması gündemde ve yine bir çocuk, iki yetişkinin arasında sıkışıyor.

        İntikam almak için çocuk kullanılır mı?

        Unutmayın:

        İnsan, annesini de babasını da seçemez. Ama bazı anne babaların çocuklarına yaşattıkları öyle ağır geliyor ki… İzlerken bile insanın içi parçalanıyor. Benim yaşıtlarımdan, bazı arkadaşlarım hala çocukluk travmalarını üzerlerinden atamıyor. Psikologlar, terapiler, kendini arama çabası, yok aile dizilimi diye diye dolaşıyor ve mutsuzlar. Ve neden biliyor musunuz? Anne ve babalarının omuzlarına koydukları yük yüzünden.

        Çünkü bazı yükler öyle ağır ki ömür boyu taşınıyor.

        Ve bu travmaların sebebi olan insanlar anne ve babaları. Ne yazık!!!

        Ve diğer başka yazık durum da bazılarının çocuklarını sadece

        -Evliliğini kurtarmak için,

        -Boşanırken mal ya da para koparmak için,

        -Karşı tarafı süründürmek için,

        -Kendi öfkesine ortak etmek için kullanıyor.

        Oysa onlar birer birey. Her şeyden önce birer çocuk…

        Ve bunu unutan kadın ya da erkek her kimse, üzgünüm ama tek kelimeyle korkunç, sevimsiz insanlarsınız. Hatta sadece kendini düşünen bencil insanlar.

        Bakın ne Güzide Duran'ın yaşadıklarını, ne de Adnan Aksoy hakkında her hangi bir yorum ya da düşüncemi dile getirmedim. Sadece çocuklarına yaşattıkları travmaların farkında olmadıklarını dile getiriyorum. Ve lütfen bunu fark edecekseniz, bu sorumluluğu alacaksanız çocuk dünyaya getirin.!!!

        ***

        Gülben’in isyanı, aslında hepimizin isyanı

        Ahmet Mattia Minguzzi…

        Kadıköy’de bıçaklanarak öldürüldü, öylece yürürken. Ortada koca bir sebepsizlik varken. Ki olsa ne fark ederdi?

        Geri dönüşü yok. Ahmet artık yok ve annesi Yasemin Minguzzi ise adaletin peşinde. Oğlunu kaybetti, şimdi bir annenin en haklı isyanıyla Bakırköy Meydanı’nda sesini duyurmaya çalışıyor.

        Dava sürüyor ve sonuç yok. Önce Ece Seçkin, ardından Gülben Ergen anneyi yalnız bırakmadı. Ve Gülben Ergen’in açıklaması içimize dokundu: “Yasemin yaşayan bir ölü. Benim annem evlat kaybetti. Ben, evladını kaybetmiş bir annenin kızıyım. Abimi kaybettim ama annemi de o gün kaybettim…” dedi. Hem abisini kaybetmiş bir kadın hem de bir anne. Ve bu acıyı hissetmeyen anne olabilir mi? Anne olmanıza bile gerek yok. Yahu bir çocuk hiç yere, yok yere öldürülüyor. Sebep yok... Gerçekten insanın aklı gidiyor bazı olanları düşününce.

        Allah aşkına içinde biraz vicdan olan herkes bu sözlere kayıtsız kalamaz. Gülben'in açıklamasını hissetmemek de mümkün değil.

        Bu isyan, sadece Gülben’in değil.

        Vicdanı olan herkesin isyanı.

        Bir daha başka çocuklar ölmesin diye o kadın meydanda oturuyor. Anneler evlatsız, çocuklar annesiz kalmasın diye adalet peşinde. Ve benim de tek dileğim yasaların ivedilikle değişmesi, suçluların gereken cezayı alması ve bu acıların artık son bulması.