Altı yıl aradan sonra Jennifer Lopez, Türkiye’de yeniden hayranlarıyla buluştu. Antalya’da sadece konser vermekle kalmadı, aynı zamanda yeni yaşını da kutladı. 50 dansçı, 35 şarkılık repertuarıyla Antalya’da adeta JLO fırtınası esmiş belli ki!!!
Kendisini daha önce iki kez izlemiş biri olarak her seferinde konserden, “Kadın bu işi biliyor” diyerek ayrıldım. O yüzden izlemediyseniz, fırsatınız varken mutlaka izleyin derim malum yakında İstanbul Yenikapı’da olacak!
Neden mi izlemelisiniz?
-Çok iyi dans ediyor.
-Ekip çalışması mükemmel.
-Bir an bile “Eh işte” demiyorsunuz.
-Performansı birçok isme taş çıkartıyor.
Yani öyle alelade Hadise dansları gibi değil. Saatler süren provaların, profesyonel koreografların, sıkı bir ekip disiplininin ürünü olan bir şov izliyorsunuz. Üstelik Jennifer Lopez, yaşına rağmen sadece enerjisiyle değil, profesyonelliğiyle de büyülüyor gerçekten.
Ben öyle kendi insanını yerin dibine sokup, elin yabancısını öven biri değilim. Bilen bilir. Ancak şu son yıllarda sürekli yapılan, “JLO mu, Hadise mi?” karşılaştırmasına girmeyeceğim. Çünkü üzgünüm ama mukayese bile edilmez.
Ama Hadise’yi de tamamen yerin dibine sokmak istemem. En azından uğraşıyor, emek veriyor, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Son dönemde sahne performansları fazlasıyla eleştirildi, yazıldı, çizildi. Bu konu hakkında bir kelam etmedim. Hatta bazıları, “Bu nasıl dans?”, “Ahlak!” nidalarıyla sosyal medyada linç etti falan da gerek yok. Orası sahne... Ve orada sahne şovu yapılıyor. Artık şu sap ile samanı ayırsak mı?
Bir dönem Gülşen’in kıyafetleri de gündemi işgal etti. Ama unutmamamız gereken şu: Sahne ayrıdır, sokak ayrı.
JLO da, Beyonce de öyle saçma sapan kıyafetlerle ortalıkta dolaşmıyorlar sonuçta.
Sahneye çıktıklarında şov yapıyor ve profesyonelce hazırlanmış, sınırları belirlenmiş bir dünyanın içindeler. Aynı şekilde Hadise ya da Gülşen’i sahne dışı hayatlarında böyle görmüyoruz. Yani hala bunu ilkokul çocuğunu anlatır gibi anlatıp, yazmamız da ayrı bir olay ama neyse!!!
Hala bu konular konuşuluyorsa biz de yazalım bıkmadan madem!!!
Hadise'nin sahne performanslarına gelirsek, tabii ki eleştirilebiliriz. Bana sorarsanız Hadise sahnede dans etmeye çalışıyor sadece. Ve evet, çabalıyor…
Muhteşem, Türkiye'nin JLO'su falan değil.
Ama oluyor mu derseniz; tartışılır. Hadise’nin eksikleri var. Dans ederken esneklik, senkron, koreografi uyumu, geçişlerdeki akışkanlık çok ama çok önemli. Mesela son sandalye şovu… Maalesef iyi değildi. Üzerine biraz daha çalışması gerekiyor.
Profesyonel bir dans eleştirmeni değilim ama “göz var, izan var" ve sahne işi sadece güzel görünmek değil; teknik ister, emek ister, sabır ister.
Mesela JLO ve Beyonce gibi isimler günde 8 saat çalışıyor. Esneklik kadar disiplini de unutmamak lazım.
Yani biraz daha Hadise… Biraz daha çalışmak şart…
***
Mesela Edis bu işi çözdü
Son yıllarda erkek vokaller arasında sahne işini çözen nadir isimlerden biri de Edis. Hem dans ediyor hem şarkı söylüyor. Ve bunu yaparken eğreti durmuyor. Çünkü çalışıyor, kendini geliştiriyor. İlk çıktığında çok eleştirildi, ben de yazdım, “Kalk Edis, çalış, sende bu iş var, sahnede çok iyi duruyorsun ve bu işi çok iyi yaparsın” dedim, yazdım, söyledim.
Nitekim bizi yanıltmadı Edis.
Şimdi sahne tasarımı, şarkı seçimi, dans ve performans bütünlüğü açısından açık ara önde.
Kendisine “Çok zayıfsın” diyenlere cevabı da oldukça yerindeydi: “Bir zaman kiloluyum diye ‘Zayıfla’ diyorsunuz, şimdi ‘Kilo al’ diyorsunuz. Kimseyi memnun edemiyorum" demiş. Haklı mı, haklı...
Yahu şu kilo mevzusunu bi bırakamadınız. Bıkmadınız bıkmadınız!!! Neyse, “Boş ver Edis… Bizim insanımızı memnun edemezsin!”