Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet İnsanımızın şöhret yapma hızı ne kadar iyiyse aynı hızda da unutturma hızına sahip
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Müzik dünyasında bazı isimler vardır ki…

        -Onları silemezsiniz.

        -Yok sayamazsınız.

        -Yok edemezsiniz.

        İşte Mustafa Sandal da o isimlerden biri.

        Durduk yere niye söylüyorum bunu? Çünkü Harbiye Açıkhava konserinde, kendisi “Hav hav’dan sonra ben de ‘miyav miyav’ diye bir şarkı yapacağım,” demiş.… Şarkıyı ti'ye almış daha doğrusu, ki hiç haksız sayılmaz. Musti gibi çok kişinin, "Hav hav" şarkısına bakış açısı bu şekilde.

        Tabii Lvbel C5 olarak bilinen Süleyman Burak Bodur hemen alınmış ve demiş ki: “Onun benim gibi bir efekt yakalaması çok zor. Premium üyeyse açsın Spotify’ı, dinleyenlere baksın. Yoksa ben verebilirim" demiş. Ve sosyal medya tabii hemen coştu bazıları “Mustafa Sandal’ın İsyankar’ının ilk üç saniyesi kadar bile hatırlanmayacak Lvbel C5” diye yorumlar geldi.

        Kendilerine ben de bir iki not düşeyim:

        -Çok yakında bu isim yerine biri çıkar “miyav miyav” der, bu isim unutulur.

        -Bu memleketin insanı birini şöhret yapma hızında ne kadar iyiyse, aynı hızda da unutturur. Aman dikkat!!!

        -Tavsiye: Bu kadar şımarmamak gerek.

        -Çünkü şöhret olmak kolaydır, orada kalmak ise büyük meziyet ister.

        Ve;

        -Mustafa Sandal bu ülkenin kültürel değerlerindendir.

        -Kolay kolay unutulmaz, unutturulmaz.

        -Çünkü kökü sağlam.

        -Sosyal medya hücumu olmadan, tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmiş adamlardandır.

        -O yüzden kolay silinmez.

        ***

        İnsanların evliliği bitse size ne fayda!

        Periyodik olarak çıkan şu “Barış Arduç ve Gupse Özay boşanıyor” haberlerinden herkes bıkmadı mı?

        Ama yılmıyorlar. Her seferinde el ele, gülümseyerek, poz vererek yalanlıyorlar.

        Yine yapmışlar, yine “Hadi oradan” demişler.

        -Çocukları var.

        -İkincisi için plan yapıyorlar, sinyaller veriyorlar.

        -Eğleniyorlar.

        -İşlerini yapıyorlar, gündem yaratacak saçma sapan olaylarda görünmüyorlar.

        Eee o zaman? Siz ne istiyorsunuz bu insanlardan?

        Bi salın artık şu evliliği.

        Boşansalar ne kazanacaksınız?

        -Ne geçecek elinize?

        -Ne faydanız olacak?

        Yoksa dert “Ben demiştim!” demek mi?

        Malum, bizim memleketin kronik hastalığıdır bu: Ben demişçilik.