Malumunuz, memlekette bir Justin Timberlake izdihamı yaşandı.
11 yıl aradan sonra İstanbul’a gelen yıldız, müzikseverlerin büyük ilgisiyle karşılaştı. Konserde 30 bin kişi vardı; dahası, sokaklar da doluydu. Pek çok kişi konsere giremedi. Hatta birçokları biletsiz bir şekilde konsere akın etmiş, istedikleri yerlere konuşlanmış. Tabii bu bilgileri ben de sizler gibi uzaktan izleyerek, gidenlerden duyarak öğrendim.
Aslında ben de niyetlendim, hatta harekete geçtim. Ama o kalabalık gözümü korkuttu. Ya da belki de, "11 yıl önce izledim. Şimdi yeniden anıları tazelemenin ne anlamı var" ya da “Ben çok dünya starı izledim. Sanırım şu an o hengameyi taşıyamayacak kadar yorgunum” düşüncesiyle erkenden pes ettim. Ki aslında asla pes etmem. Daha doğrusu eskiden olsa, havadan uçar, sürünür, koşar, depar atar yine de o konseri izlerdim. Ve hatta o konserde tam zamanında ve yerinde olmam gereken bazı önemli detaylara da vakıftım. (Neyse önümüzdeki maçlara bakalım)
İzleyenlerin çoğu zor şartlarda alana girmiş olsa da; ülkemizde bir dünya starının konser vermesi, İstanbul’a övgüler yağdırması ve sahnede şahane bir şov sunması gerçekten çok ama çok güzel.
Memleketin böyle konserlere, böyle starlara çok ihtiyacı var. Daha çok star gelmeli, daha çok konser verilmeli, daha çok şov yapılmalı. Eskiden bu ülkeye bir dünya starı gelir, diğeri giderdi.
O derece çok konser izledik güzelim memleketimizde.
-Neden yeniden olmasın?
-Neden daha fazlası gelmesin?
-Neden gençlerimiz, yeni nesil güzel konserler, şovlar izlemesin?
Bu nesil bu tarz organizasyonlara hasret. Evet biz şanslıydık, ama bu nesil de birçok şeyi hak ediyor. Ve hatta bizim dönemimizde çok güzel organize edilmiş konserler, şovlar, programlar yapıldı. Ve tabii bizler de hâlâ daha fazlasını izlemek istiyoruz. En güzel şekilde.
Bu yüzden her şeyden önce iyi organize olmak gerekiyor. Çünkü memleketimizde bu konularda müthiş usta, profesyonel kadrolar ve insanlar var. Onlarla yol alınıp daha da fazlasını, en güzelini yaşamak hepimizin hakkı.
Şimdi mesela JLO, Yenikapı’da konser vermeye hazırlanıyor.
Justin Timberlake konserinde yaşanan eksikler, JLO’da tamamlanır ve izleyenlere unutulmaz bir gece yaşatılır diye düşünüyorum. Çünkü hatalar bir kereye mahsustur; her defasında tekrarlanırsa tatsızlaşır.
Ben de bu memlekette daha önce iki kez Jennifer Lopez konseri izlemiş biri olarak şunu çok acık net söyleyebilirim ki, kadın yine büyüleyecek belli ki!!! On gün önce verdiği Antalya konseri hala dillerde.
Kadın;
– Güzel dans ediyor, güzel şarkı söylüyor.
– Üstelik şu anda 60’larını geçmiş ve hâlâ taş gibi.
O yüzden izlemediyseniz, kaçırmayın derim. JLO her zaman izlenir, izlettirilir.
Ha bu arada… İnşallah birileri, “Bu nasıl şov?”, “Bu nasıl ahlaksızlık?” gibi sözler kurmaz diye düşünmeden edemiyorum.
Ama tabii ne dersem boş… İlla ki söylenecek, konuşulacak öyle değil mi? Çünkü memlekette bazı insanlar asla şaşırtmıyor.
***
Ün ve şöhreti taşımak zordur
“Benden Sonra” şarkısıyla son yıllarda dillerde olan Rıza Tamer, önceki gün sosyal medyanın en çok konuşulan ismiydi.
Kendisi Azerbaycan’a konsere gitmiş.
Yemiş, içmiş, masajını olmuş… Sonra da “Türk parası geçmiyor burada, ben gidiyorum” deyip dönmüş.
Yani, anladığım bu!!!
Daha doğrusu önce ben yanlış mı anladım diye döne döne baktım, okudum.
Sonra kendisi şöyle bir açıklama yaptı ve “Bu benim fikrim. Türk parası geçmeyen hiçbir yerde çalışmak istemiyorum. Avrupa’dan teklif geliyor, gitmiyorum. Bana saygı duyun" dedi.
Peki…
İşin kötüsü şu ki, Türkiye’de bile artık bazı yerlerde neredeyse Türk parası geçmiyor. "Acaba Rıza Tamer’in bundan haberi var mı?" diyor ve daha fazla bir şey söylemiyorum.
Sadece şu bir gerçek: Ün ve şöhret zor iştir. Eğer güzel yönetilirse, tadından yenmez.
Ama yönetemezsen… Vah ki ne vah!