Bu yazının sonunda bazılarında eski Türkçe, bazılarında da yabancı dilde kısa metinlerin yeraldığı bir defterin çeşitli sayfalarının görüntüleri yeralıyor.
Sayfalar, Fenerbahçe Kulübü’ne ait olan ve şu anda kulüp tarafından muhafaza edilen “hatıra defteri”ne ait. Önemli isimlerden tutun, kulübün sıradan üyelerine kadar çok sayıda kişi, 1914 ile 1951 arasında 73 sahife boyunca Fenerbahçe hakkındaki duygularını dile getirmiş ve imzalarını atmışlar...
Kulüplerinin tarihine meraklı olan Fenerbahçeliler bilirler: 6 Haziran 1932 gecesi Kuşdili’ndeki lokalde çıkan ve dört saat devam eden yangında Fenerbahçe’nin geçmişine ait ne varsa, o zamana kadar aldıkları kupalar da dahil olmak üzere herşey küle dönmüştü!
Lokalde bulunan defterin de alevlere kurban gittiği zannediliyordu ama bu çok önemli hatıra, yangından 12 sene sonra ve esrarengiz bir şekilde ortaya çıktı: Kim olduğu hiçbir zaman öğrenilemeyen bir kişi, 7 Nisan 1944’te defteri Fenerbahçe’nin eski futbolcularından, sonraki senelerin idarecilerinden ve o sırada Vatan Gazetesi’nin yazı işleri müdürlerinden olan Kemal Onan’ın gazetedeki masasına bırakıverdi; daha doğrusu Fenerliler arasında “Con Kemal” diye bilinen Kemal Onan, defteri masasının üzerinde buldu!
Con Kemal, defterin son sayfalarından birine “Kulübün uğradığı yangın felâketinde kaybolan bu çok kıymetli defter, meçhul bir şahıs tarafından Vatan Matbaası’na getirilmiş. Benim masamın üzerine 7. 4. 944 tarihinde bırakıldı” notunu düşüp imzalayacaktı.
Hatıra defterinde, önemli kişilerin Fenerbahçe hakkındaki duygularının, yani düşüncelerinin, temennilerinin ve imzalarının bulunduğunu söylemiştim...
Defterde elyazısı ve imzası yeralan en önemli kişi, Mustafa Kemal!
3 Mayıs 1918’de kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal, “Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafta mazhar-ı takdîr olmuş bulunan âsâr-ı mesâîsini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbâb-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin îfâsı ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdîrat ve tebriklerimi buraya kayd ile mübâhîyim. Ordu Kumandanı M. Kemal. 3.5.1334”, yani “Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafta takdir kazanmış olan mesaisinin eserlerini işitmiş; kulübü ziyaret ve buna himmeti dokunanları tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin yerine getirilmesi ancak bugün nasip olabildi. Takdirlerimi ve tebriklerimi buraya kaydetmekle iftihar ediyorum” diye yazıp imzalamıştı.
“Atatürk, Fenerbahçeli idi” söylentisinin kaynağı, Paşa’nın elyazısı ile olan altı satırlık işte bu ifadeleridir...
YAYINLANMAMASININ SEBEBİ VARMIŞ!
Bu defter bahsi nereden mi çıktı?
Kütüphanemde kâğıt yahut dijital olarak bulunan bazı belgeleri dün gece tasnif ederken, elime Fenerbahçe’ye ait bu hatıra defterinin seneler önce edindiğim fotokopisi geçti ve “Kulüp, böylesine önemli bir hatırayı neden yayınlamaz ki?” diye düşündüm...
Sonra, koyu Fenerli bir-iki dostumu arayıp “Şu defterin tıpkıbasımını yapsanıza!” dedim. “Bunu daha önce düşündük. Hem orijinali, hem de yeni yazıya ve Türkçe’ye çevirisi birarada basılacaktı. Biraz bekle, arkadaşlara sorup ne olduğunu öğrenelim” dediler.
Cevap, on-on beş dakika sonra geldi. Galatasaray mezunu fakat koyu Fenerli olan dostum Prof. Vahdettin Engin klübün arşivini düzenlemek için bir ekip teşkil etmiş; defterin eski harflerle olan kısımlarını yeni harflere, yabancı dil ile yazılmış olan bölümlerini de Türkçe’ye nakletmişler ama yayınlamak bir türlü kısmet olamamış; zira kulüpteki didişmeler yüzünden muhatap bulamıyorlarmış!
Başta Mustafa Kemal olmak üzere daha birçok önemli ismin elyazıları ile imzalarının yeraldığı bu defterin tıpkıbasımının yapıldığını bir düşünün: Farklı iki kalitede basılır; hayal bu ya, halk baskısı Fenerbahçe’nin kuruluş yılının ilhâmıyla 1907, lüks tıpkıbasımı da 19 bin 700 liradan satışa çıkartılır ve emin olun, kapış kapış gider! Bizim Prof. Erhan Afyoncu gibi fanatik Fenerliler, en az birer düzine alırlar!
Fenerbahçe bu işi yapmadığı takdirde defterin bendeki görüntülerini ciddî bir yayınevine sevâbına versem mi acaba?
Mustafa Kemal Paşa’nın Fenerbahçe’nin hatıra defterine 3 Mayıs 1918’de yazdıkları ve imzası (sağdaki sayfanın alt kısmında). Son Halife Abdülmecid Efendi’nin 1920 ile 1924 arasında Fenerbahçe Başkanlığı yapan oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi’nin başkan olmadan önce hatıra defterine yazdıkları: “Kulübün faaliyetini görmek medâr-ı iftihârım olacaktır” (sol sayfada en üstte). 23 Haziran 1925’te kulübü ziyaret eden Maarif Vekili Hamdullah Suphi, defterin bir sayfasını doldurmuş. Fenerbahçe’yi 2 Ocak 1924’te ziyaret eden Macar heyeti, defteri Macarca ve Fransızca yazarak imzalamış.