Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı PKK'nın silahlarını 'gömmeye' götürecek yol haritası
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan bu hafta sonu Erbil’de Neçirvan ve Mesud Barzani pazartesi ise Süleymaniye’de Bafil ve Kubat Talabani ile görüştükten sonra üçüncü kez İmralı’ya gidecekler ve bu kez büyük ihtimalle Öcalan’ın ‘silah bırakın’ çağrısı ile dönecekler.

        Elbette aksama ya da gecikmeler olabilir nitekim 15 Şubat tarihinde bir sarkma oldu ancak gördüğüm kadarıyla şu aşamada yeni hedef Şubat sonu, Mart başı.

        Öte yandan Öcalan bu çağrıyı yapsa da iş orada bitmiyor.

        Biz Devlet Bahçeli’nin açtığı yeni yolu hep Kandil ve YPG Öcalan’ı dinleyecek mi dinlemeyecek mi ekseninde tartıştık fakat bir ötesini hiç konuşmadık…

        Çağrıdan sonrayı konuşmanın vakti geldi

        Kandil ve YPG unsurlarının Öcalan’ın çağrısını kabul etmesi silahların gömülmesi için yeterli mi?

        PKK silah bırakmayı kabul edince o silahlar buhar mı olacak? Toz bulutuna mı dönüşecek? Bugünden yarına bu iş çözülecek mi?

        Hayır.

        Dünyada bunun örneği yok.

        Olamaz.

        Terör örgütlerinin silahları bir günden ertesi güne yok edilemez. Ya da gömülemez.

        Kelimenin tam anlamıyla ‘gömmek’ pek de kalıcı ve akılcı çözüm değil zaten.

        Kim nereye gömecek? O silahların başkalarının eline geçmemesi nasıl sağlanacak? Silahları bırakma süreci nerede ve nasıl yürütülecek?

        Öcalan’ın çağrısı günler içinde gelebilir.

        Artık bu çağrının sonrasını konuşmamız lazım…

        Önceki gün Londra’da Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı sonrasındaki gelişmeler ve olasılıklar üzerine bir değerlendirme konuşması yapmak için gittiğim toplantıyı dinlemeye gelenler arasında 33 yıl boyunca Guardian’da çalışmış, Kuzey İrlanda sorununu 90’ların başından 2000’lerin ortasına kadar Belfast’ta takip etmiş deneyimli gazeteci Owen Bowcott da vardı.

        Bowcott ile uzun uzun konuşma fırsatı buldum. IRA’nın silah bırakma süreci ile ilgili birçok detay öğrendim.

        Gömmek yerine imha etmek

        Bir süredir "PKK silahları gömsün" cümlesi üzerine düşünüyorum.

        Bu cümle "Terör bitsin" anlamında kullanılıyor ancak henüz içinin nasıl ve hangi yöntemlerle dolabileceği üzerine konuşmadık.

        Olası çağrı tarihi yaklaşırken bu çağrının somutlaşması, PKK’nın silah bırakma sürecinin planlanması gerekir.

        Türkiye bu işi kendi dinamikleri ile kendi süreci içinde yürütmek istiyor fakat nasıl?

        Başka coğrafyalarda çatışma çözümlerinde terör örgütleri silahları bırakınca o silahlara ne oldu?

        İşte Bowcott ile bunları konuştuk.

        Size Kuzey İrlanda’da İRA’nın silahsızlanma sürecini önümüzdeki günlerde detaylı bir şekilde yazacağım.

        Bugün silahları ‘gömerken’ onların kullandıkları yöntem ile başlamak istiyorum.

        Silahların imhasını denetleyen bağımsız komisyon

        1998’de tamamlanan ve IRA terörünü bitiren Hayırlı Cuma anlaşması yapılırken Kuzey İrlanda’da silahların yok edilmesi sürecini takip etmesi için bir tarafsız gözlemci heyeti kurdular (Independent International Commission on Decommissioning-IICD) .

        Bu heyet 3 kişiden oluşuyordu.

        Heyetin başkanı, Kanadalı emekli general John de Chastelain idi. Chastelain’in yanında Finlandiyalı tuğgeneral Tauno Nieminen ve ABD’li büyükelçi Donald D. Johnson ile bir süre sonra onun yerini alan Büyükelçi Andrew D. Sens vardı.

        8 yıl boyunca görev yaptı komisyon.

        Silahlar gömülmedi.

        Gömmek o silahlara yeniden ulaşmanın olasılığını da barındırdığı için bunun yerine bu komisyonun tanıklığında imha edildiler.

        Ancak çok kolay bir süreç değildi.

        Hayırlı Cuma anlaşması 1998’de yapıldı, IRA barış sözü verdi ancak silahların imhası Eylül 2005’te tamamlandı.

        Bizde nasıl olacak?

        Bizde Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’nın silahlarının yok edilmesi süreci çok daha hızlı olmalı, en azından beklenti o yönde.

        Fakat "Silah bırakıyoruz" demekle olmuyor.

        Bu sürecin çok iyi planlanması gerekiyor.

        ‘Terörsüz Türkiye’ girişimi tamamen yerli olsun deniyor.

        Önemli olan çağrının sonrasına dair yol haritası çizmek ve çalışmalara başlamak…

        Elbette Türkiye’nin kendine özgü koşulları var fakat nihayetinde uzayda değil dünyada bir ülkeyiz ve çözümü kolaylaştırmak için başka deneyimlerden faydalanmamız gerekiyor.