Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı Cehennemin yıldönümü
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Hayatınızda kaç sabah telefon ekranınıza baktığınızda 120 cevapsız çağrı bulabilirsiniz?

        Galiba benim için o gün bir ilkti.

        Umarım bir daha olmaz.

        6 Şubata gözlerimi açtığımda tam 120 cevapsız çağrı vardı ekranda.

        Arkadaşlardan, meslektaşlardan, yıllardır haber almadığım ahbaplardan, akrabalardan, tanımadığım numaralardan…

        O gün hepimiz bitmek bilmeyen bir kabusa uyandık.

        Hatay’da yeni doğmuş bebeği ile enkazda kalan arkadaşını kurtarmaya çalışan dostumun feryadını unutamam…

        Sonra çocukların okulundan tanıdığım veliler…

        Antakyalı tanıdıklar…

        Kahramanmaraşlı komşularım Ayça ve Hanefi Öksüz…

        Ölüm ve yaşamın arasındaki çizginin neredeyse tamamen yok olduğu, her yerin cehenneme döndüğü, karabasan gibi bir kabusu 6 Şubat depremlerinde milletçe yaşadık, yaşıyoruz…

        Felaketin üzerinden beş gün geçtikten sonra, henüz artçı sarsıntılar bir rutinken gitmiştim Kahramanmaraş’a.

        Enkazların içinde hala çığlıkların duyulduğu, taş taş üzerinde kalmamış Maraş’ın o halini unutmam mümkün değil.

        Üzerinden bir yıl geçtikten sonra tekrar bu kez bir program çekmek için AFAD ile birlikte ziyaret ettim bölgeyi.

        Maraş, Hatay, Adıyaman…

        Büyük bir inşaat faaliyeti vardı. Yaralar sarılmaya çalışılıyordu. Devlet hızlı bir refleksle toparlama gayretindeydi ama binlerce vatandaş hala konteyner kentlerdeydi.

        Özellikle de Hatay’da…

        Dün sevgili arkadaşım Nihal Bengisu Karaca’nın bölgeden izlenimlerini okudum.

        Belli ki aradan geçen sürede epey mesafe kat edilmiş.

        Bölgeye 148.812.040.122 TL aktarılmış.

        449 bin 791 kişiye hak sahipliği tanınmış yani kalıcı konut hak sahipliği verilmiş.

        Ben geçtiğimiz yıl Hatay ve Kahramanmaraş’ta bu konutların bir kısmını gezmiştim, oldukça iyi bir planlama ile depreme dayanıklı yaşam alanları kuruluyordu.

        Anladığım kadarıyla bu çalışmaların önemli bir kısmı tamamlanmış.

        Elbette giden canları yerine koymanın imkanı yok. Aileler tümden yok oldu daha da acısı bazı aileler parçalandı, halen bulunamayan cenazeler var…

        Fakat bu kadar büyük bir acıdan bir şekilde ayağa kalkmayı bildik, bilmek zorundayız.

        Burada devletin gücü ve kabiliyeti bence çok önemli.

        Hatalar olmadı mı, oldu. Hem de bir çok…

        Maalesef deprem üzerinden bile siyasi çekişmeler yaşandı ama iki yıl içinde bence azımsanmayacak bir yol kat edildi.

        Günlük siyasi kavgalarla boğuştuğumuz şu günlerde kafamızı kaldırıp gerçekten önemli olanın ne olduğunu bu tabloya bakınca hatırlayabiliriz.

        Devletin çalışmalarının hakkını verip, CHP’li belediyelere de çalışmalarından dolayı teşekkür edebildiğimiz oranda düştüğümüz yerden ayağa dik bir şekilde kalkabiliriz.

        Öteki türlü tek ayak üzerinde yalpalayıp dururuz…