'Turist Ömer' gerçekti; yaşayan bir tipti. Belki de bu yüzden halkın sempatisini kazanmış, bir anda herkesin sevgilisi olup çıkmıştı. 'Turist Ömer' tipi gerçekte amcamdan esinlendiğim bir karakterdi. Daha önce anlattığım gibi, amcam sandalcılık yapardı. Çevresinde sevilen, sözü sohbeti hoş, bohem yaşamayı seven ve sandalcılığın dışında hiçbir iş yapmamayı kendine ilke edinmiş biriydi... Benim de prodüktörlüğe başladığım yıllarda onun bu havasını Yeşilçam'da canlandırmak hep kafamdaydı fikir olarak. Aslında Sadri Alışık'ı tanıyordum fakat onunla birlikte çalışmak uzun zaman kısmet olmamıştı... Daha sonra böyle bir fırsat doğup da Sadri'yi "Helal Olsun Ali Abi" isimli filmde oynatınca, dedim ki, "İşte benim hayalimdeki aktör bu!..." 'Turist Ömer' tipi Yeşilçam'a bu filmle doğdu. Sadri Alışık da bu tipi çok iyi canlandırmıştı. Zaten o herhangi bir rolü, saçının telinden ayağının ucuna kadar oynardı... Sevgili Sadri'yle o filmde başlayan dostluğumuz, 'Turist Ömer' filmleriyle pekişti ve o ölene kadar hep sürdü.
Seyircinin gönlünde taht kuran 'Turist Ömer' tipi aslında gerçek bir karakterden doğmuş
Yeşilçam filmlerinin unutulmaz oyuncularından Sadri Alışık, sinema seyircisinin gönlüne taht kuran 'Turist Ömer' karakterine de hayat vermişti. Peki 'Turist Ömer' fikri nasıl doğdu? Seyirciyi katıla katıla güldüren 'Turist Ömer' serisinde fıkralara taş çıkartacak sahne arkasında neler yaşandı? Adeta dizi film haline gelen bu yapım neden tıkandı? Vefatının 20. yıldönümünde 'Turist Ömer' filminin yapımcı/yönetmeni Hulki Saner'in oğlu Metin Saner, Habertürk'ten Mehmet Şimşek'e konuştu...

1964 ile 1973 yılları arasında çekilen 'Turist Ömer' için bu topraklarda dizi filmlerinin atası denilebilir miydi? 'Turist Ömer' karakterine hayat veren Sadri Alışık'ın kullandığı kelimeleri, kendine has esprileri, selam verişi ve performansı bir kuşakta kalıcı etkiler bırakmasına bakılırsa, konuya taraf olan hemen herkesin bu tiplemenin nasıl doğduğuna ilişkin bir şeyler söylemesinden daha doğal ne olabilirdi ki...
Senarist, yönetmen, film yapımcısı, oyuncu, film dağıtımcısı, film müzikçisi, söz yazarı ve besteci Hulki Saner'in oğlu Metin Saner de benzer yönde bir değerlendirmede bulunuyor. Habertürk'e açıklamalarda bulunan Saner, şöyle konuşuyor:
"Asıl önemli olan 'Turist Ömer'in hafızalarda yaşaması, hatırlanması ve hâlâ seyrediliyor olması. Turist Ömer iki boyuttan oluşuyor; Hulki Saner ve Sadri Alışık... Tek taraflı anlatımlar doyurucu olmuyor. Bu sebeple bugüne kadar yaşadı ve yaşıyor. Dikkat edilirse 'Turist Ömer' serisinin tüm filmlerinin yönetmeni babamdır. Tiplemeyi filme uygulama işini hiçbir yönetmene devretmemiştir. Sadri Alışık ile beraber filmleri çekmiştir. Dolayısıyla 'Turist Ömer' bu ikilinin bir ürünüdür. Sonuçta ortada bir tipleme var. Bir tarafta babam, bu tiplemeyi kafasında canlandırmış diğer taraf ise Sadri Alışık bu tiplemeyi oynamış; üstüne üstlük babam bir de 'Turist Ömer' diye müziğini ve bestesini yapmış, sözlerini yazmış. 'Turist Ömer Arabistan’da'ya da müzik ve söz yazmış ve plağını çıkartmış".
Metin Saner, Habertürk'e konuştu...Şimdi gelin ilk ağızdan; yani 'Turist Ömer' filmlerinin unutulmaz yönetmeni Hulki Saner'in kaleme aldığı 'Bu da benim filmim" başlıklı kitabına bir göz atalım....
İlk baskısı 1996 yılında yapılan kitapta ilgili bölüm şöyle anlatılıyor:
'Turist Ömer' filmlerinin yönetmeni Hulki SanerPeki 'Turist Ömer'in ilk sahnesi ne zaman çekilmişti? Ve sonra nasıl olmuştu da dalga dalga yayılmıştı?
Söz yeniden merhum Saner'de:
'Turist Ömer' serisinin kamera arkasında fıkralara taş çıkartacak olaylar da yaşanmıyor değildi şüphesiz. Saner İspanya'da yaşananları şöyle aktarıyor kitabında:
Görüldüğü gibi beyaz perdede seyirciyi kırıp geçiren o yapımların sahne arkasında yaşananlar başlı başına bir dizi olacak malzemeyi barındırıyor.
Saner'in Afrika'da yaşadıklarından verdiği birkaç örneği okurken kendimizi gülmekten alamıyoruz:
Ancak her güzel şeyin sonu olduğu gibi 'Turist Ömer' serisi de gün geldi bir yerde tıkanmıştı.
Hulki Bey, hiç lafı eğip bükmeden ve bahane üretmeden, konuyu kitabında böylece özetliyor: