Uçak kazaları arttı, ABD'deki kazaların ardından endişeler çoğaldı: Komplo teorileri neler?
ABD tarihinin en ölümcül uçak kazalarından biri olan American Airlines'a ait bir yolcu uçağı ile askeri helikopterin çarpışması, birkaç gün sonra Philadelphia'da bir uçağın daha düşmesi ve 2024'ün son döneminde Kazakistan ve Güney Kore'de art arda yaşanan uçak kazalarının ardından birçok komplo teorisi paylaşıldı. Yolcularda uçak seyahatine dair endişeler artarken, uzmanların görüşü endişeden uzak. Washington DC'de yaşanan uçak kazasıyla ilgili ise öne çıkan 2 komplo teorisi var.
Geçtiğimiz hafta ABD'nin başkenti Washington, D.C.'de meydana gelen American Airlines sivil uçağı ve Black Hawk askeri helikopteri kazasında uçakta 60 kişi ve 4 mürettebat, helikopterde ise 3 asker olmak üzere toplamda 67 kişi hayatını kaybetti.
ABD tarihinin en büyük uçak kazalarından birinin yaşanmasının ardından yetkililer kazanın nedenini araştırırken, komplo teorileri de internette dolaşıma girdi.
En öne çıkan komplo teorilerinden biri, askeri helikopterde önemli bir ismin olduğu ve bu sebeple kazanın aslında bir terör saldırısı kimliği taşıdığı.
Kazanın ardından Başkan Donald Trump çarpışmanın kaçınılmaz olup olmadığı konusunda şüphelerini dile getirerek durumun, 'önlenmiş olması gerektiğini' yazdı.
Trump'ın tam açıklaması şöyle:
"Uçak, havaalanına mükemmel ve rutin bir yaklaşma hattındaydı. Helikopter uzun bir süre boyunca doğrudan uçağa doğru gidiyordu. TEMİZ BİR GECE, uçağın ışıkları yanıyordu, helikopter neden yukarı ya da aşağı gitmedi ya da dönmedi? Kontrol kulesi uçağı görüp görmediklerini sormak yerine neden helikoptere ne yapması gerektiğini söylemedi? Bu önlenmesi gereken kötü bir durum gibi görünüyor. İYİ DEĞİL."
Perşembe sabahı düzenlediği basın toplantısında Trump, federal hükümetteki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık girişimlerinin trajedinin sorumlusu olabileceğini öne sürdü ve hava trafik kontrolündeki düşük standartlar nedeniyle Biden ve Obama yönetimlerini eleştirdi. Ayrıca eski Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg'i de eleştiri yağmuruna tuttu.
Bilinenlere göre uçağın havaalanına varmasından kısa bir süre önce hava trafik kontrolörleri pilotlara daha kısa bir piste inip inemeyeceklerini soruyor, pilotlar da bunu kabul ediyor. Kazadan saniyeler önce bir hava trafik kontrolörü helikoptere uçağı görüp görmediğini soruyor ve helikoptere uçağın geçmesini beklemesini söylüyor. Helikopter ise hiç yanıt vermiyor.
Trump destekçisi olan fon yöneticisi milyarder Bill Ackman, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı ve artık silinmiş olan bir paylaşımda uçak kazasının bir terör eylemi olabileceğini öne sürdü.
"İnanılmaz manevra kabiliyetine sahip bir askeri helikopter, böyle bir kazayı önlemek için tasarlanmış tüm sensör ve uyarı cihazlarına rağmen nasıl olur da kazara bölgesel bir uçağa çarpar? Kulağa kazadan çok terörizm gibi geliyor. Belki de Blackhawk'lar konusunda uzman bir kişi bu konuda görüş bildirebilir."
Reddit kullanıcıları helikopterde kimin olduğunu sorguluyor. Bir Reddit başlığının iddiası şu: "Blackhawk helikopteri VIP bir yolcu taşıyordu."
Helikopterin üzerinde genellikle VIP yolcular için kullanıldığını gösteren altın rengi bir 'tepe' bulunsa da, bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, kaza sırasında helikopterde üst düzey ABD'li yetkililerin bulunmadığını söyledi.
Bir komplo teorisi daha
Daily Mail'in haberine göre, helikopterde ölen üç asker, Blackhawk'ları çarşamba akşamı saat 21:00'den hemen önce yolcu uçağına çarptığında Beyaz Saray'ın tahliyesini de içeren bir planın tatbikatını yapıyorlardı.
Savunma kaynakları CBS News'e eğitim programının amacı hakkında bilgi verirken, bazı internet kullanıcıları programın tam da kaynakların söylediği şeyi gerçekleştirdiğine dair bir fikir geliştirdi.
Sosyal medyada komplo teorisyenleri olaydan ABD hükümetini sorumlu tutarak, "Askeri helikopterler uçaklara çarpmaz" diyerek olayın kasıtlı olduğunu iddia ettiler.
Ancak diğer kişiler helikopterin, hükümetin güvenliğine yönelik bir acil durum planının parçası olarak Başkan'ın acil tahliye protokolünü uyguladığı teorisini ortaya attı.
Açıklamalar nasıl?
ABD Ulaştırma Bakanlığı Sekreteri Sean Duffy, bu kazanın kesinlikle önlenebilir olduğunu düşündüğünü belirtti.
Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer ise eleştiri oklarını Başkan Trump'a yöneltti:
"İnternet uzmanlarının komplo teorileri üretmesi bir şeydir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın, kurbanlar hala kurtarılırken ve ailelere hala haber verilirken boş spekülasyonlar ortaya atması başka bir şey. İnsanın midesini bulandırıyor."
Pentagon'un kazayla soruşturması sürüyor.
Uçak kazaları giderek daha mı yaygınlaşıyor?
Havacılık uzmanları, son zamanlarda sıklıkla şahit olunan bir dizi uçak kazasının insanları uçmaktan vazgeçirip vazgeçirmeyeceğini inceledi.
2024'te meydana gelen birkaç ölümcül kazanın ardından, endişeli yolcular uçakların gerçekten de seyahat etmenin en güvenli yolu olup olmadığını merak ediyor.
Aralık ayında sadece dört gün içinde iki ölümcül uçak kazası yaşandı.
Aralık ayının son haftasında bir Rus füzesi Bakü'den kalkan bir Azerbaycan Havayolları uçağını Grozni'ye yaklaşırken düşürdü. Uçak yön değiştirmeye çalıştı ama sonunda yere çakıldı ve her iki pilot ve bir uçuş görevlisi de dahil olmak üzere uçaktaki 67 kişiden 38'i öldü.
29 Aralık'ta Bangkok'tan kalkan Jeju Air uçağı Güney Kore'deki Muan Havaalanı'nda pistten çıkarak düştü ve 179 kişinin ölümüne neden oldu. Sadece 2 kişi kurtuldu.
Buckinghamshire New Üniversitesi Havacılık ve Güvenlik Okulu'nda havacılık operasyonları alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Marco Chan, 2024'ün 'güvenlik açısından pek de iyi bir yıl olmadığını', ancak küresel uçak kazası oranının hala 1 milyon uçuş başına sadece 1,3 civarında olduğunu söylüyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki (MIT) araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada, 2018 ile 2022 yılları arasında ticari uçaklardaki ölüm oranının 13,7 milyon yolcu başına 1 olduğu tahmin ediliyor.
Bu da uçak ölümlerinin, yaklaşık her 7,9 milyon binişte 1 ölümün yaşandığı 2008-2017 yılları arasında ve her 350 bin yolcudan 1'inin öldüğü 1968-1977 yılları arasında olduğundan çok daha nadir olduğunu gösteriyor.
Eski bir RAF Chinook pilotu ve havada çarpışmadan kaçınma konusunda uzmanlaşmış özel danışman Paul Kennard, uçak kazalarının hala 'yok denecek kadar nadir' olduğunu vurguladı:
"Haberlere konu olmalarının nedeni çok nadir olmaları ve tek seferde etkilenen hayatların sayısı. Ancak havalimanına yaptığınız yolculuğun uçağa binmekten çok daha tehlikeli olduğu da bir gerçek."
Hava yolculuğu ile diğer ulaşım türleri karşılaştırıldığında, rakamlar Haziran 2024'te sona eren yıl boyunca Birleşik Krallık'ta 1607 kişinin trafik kazalarında öldüğünü gösteriyor. Bu da günde yaklaşık 4 kişiye denk geliyor. Demiryolu ağında ise Nisan 2023 ile Mayıs 2024 arasında 10 kişi hayatını kaybetti.
Bir uçak yolculuğunun en tehlikeli kısmı nedir?
Aynı zamanda deneyimli bir Airbus pilotu olan Chan, kalkış ve inişin herhangi bir uçuşun en "kritik" aşamaları olduğunu söylüyor.
"Bunlara kritik diyoruz çünkü örneğin kalkış sırasında motor maksimum güce en yakın durumda ve depo dolmaya yakın. Yani oldukça ağır bir uçağı yerden kaldırmaya çalışıyorsunuz. Aynı şey iniş için de geçerli, nispeten ağır bir metal parçasını piste indirmeye çalışmak oldukça zor."
Uçak yüksek irtifada seyrederken daha az trafik olduğu için çok daha az risk olduğunu da ekliyor.
Uçağın hangi bölümü en güvenli?
Chan, istatistiksel olarak uçağın arka tarafında oturan kişilerin bir kazadan sağ kurtulma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylüyor.
"Kuyruk yukarı doğru daralır ve genellikle uçağın en son etkilenen kısmıdır" diyor.
Çok basit gibi görünebilir ama Chan, en güvenli yerin koltuğunuzda emniyet kemeriniz bağlı olarak oturmak olduğunu da ekliyor.
Mayıs ayında Singapur Havayolları'na ait bir uçakta türbülans nedeniyle bir yolcunun hayatını kaybettiğini hatırlatan Chan, türbülans genellikle aniden meydana geldiğinden ve insanlara kemerlerini takmak ya da koltuklarına dönmek için yeterli zaman bırakmadığından, uçuşun mümkün olduğunca büyük bir bölümünde emniyet kemerlerinin takılı tutulmasını tavsiye ediyor.
Hava yolculuğu dünyanın farklı bölgelerinde daha mı tehlikeli?
Washington DC'deki kazadan bu yana birçok uzman ABD hava trafik kontrol sisteminin durumuyla ilgili uzun süredir endişeler olduğunu dile getirdi.
Havacılık sektörü analisti Sally Gethin sistemin 'modası geçmiş' olduğunu, hala 'analog sistemler' kullandığını ve büyük personel sıkıntısı çekildiğini söyledi.
Bu durumun ABD uçuşlarının diğer ülkelere kıyasla daha tehlikeli olduğu anlamına gelip gelmediği sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"ABD'de uçuş hacmi çok yüksek - sadece ticari uçaklar değil, askeri ve genel havacılık da - bu nedenle istatistiksel olarak daha fazla olay ve kaza olma olasılığı daha yüksek."
Chan, risk seviyesinin daha çok uçakların kalkış ve iniş yaptığı havalimanlarına bağlı olduğunu da sözlerine ekliyor.
Nepal'deki Katmandu havaalanını örnek veren Chan şunları söylüyor:
"Bazı havaalanları pilotların güvenli bir şekilde iniş yapmaları için daha zorlayıcıdır, ancak bu sadece ek eğitim verilmesi anlamına geliyor. Bu kaza oranının daha yüksek olacağı anlamına gelmiyor. Çünkü ekstra eğitim genellikle işleri daha güvenli hale getirir.
Oysa kâğıt üzerinde seyrüseferi daha kolay görünen havalimanlarında - ya da bir pilotun haftalık olarak çalıştığı yerlerde - kazalar meydana gelebilir çünkü kendilerini biraz daha rahat hissederler ve insan doğası gereği daha kayıtsız olurlar."
Peki uçaklar neden bu kadar güvenli?
Uzmanlar öncelikle pilotların ve diğer mürettebatın almak zorunda oldukları sıkı eğitim seviyelerine dikkat çekiyor.
"Mürettebat ve hava trafik kontrolü için çok yüksek bir giriş engeli var" diyen Kennard, pilotların becerilerinin, sağlıklarının ve zindeliklerinin yılda birçok kez değerlendirildiğini ifade ediyor.
Pilotlar ile karayollarındaki sürücüleri karşılaştıran Kennard şunları söylüyor:
"Karayolu seyahatinde, sınavınızı geçtikten sonra 17 ila 90 yaşları arasında yeniden sınava girmeden araç kullanabilirsiniz.
Yollardaki ortalama bir araba, gökyüzündeki herhangi bir uçaktan çok daha az kontrol ediliyor ve bakımı yapılıyor."
Chan, eğitim prosedürlerinin - özellikle kazalar meydana geldikten sonra - tekrarlanmasını önlemek için sürekli olarak güncellendiğini de belirtiyor.
Ayrıca, tüm taşıyıcıların aynı düzenlemelere uyması gerektiğini, düşük maliyetli havayollarının daha az güvenli olmadığını da vurguluyor.
Düşük maliyetli havayolları tipik olarak daha kısa mesafelere seyahat ederler ve bu nedenle daha fazla uçuş gerçekleştirirler, bu da pilotların aynı rotalarda daha fazla tekrar deneyimi kazanmaları nedeniyle onları tartışmasız daha güvenli hale getirebilir.
Son olarak, bir uçaktaki neredeyse tüm mühendislik ve bilgisayar sistemlerinin, birinin arızalanması durumunda yedeklemelere sahip olduğuna dikkat çekiyor.
"Uçak çok karmaşık bir sistemdir - ama ikili, bazen üçlü yedekleri olan çok güvenli bir sistemdir"