Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Bilgi Yaşam Biyopsi orucu bozar mı?Diyanet'e göre oruçluyken biyopsi yaptırmak orucu bozar mı?

        Birçok kişi, biyopsi yaptırmadan önce orucunun etkilenip etkilenmediğini merak eder. Ramazan ayının gelişiyle birlikte bu sorunun cevabı iyice merak edilmeye başlanmıştır. Oruç hakkındaki hükümler araştırma konusu olmuştur. Özellikle hastalığı olan ve biyopsi yaptırmak isteyen kişiler, bu konuda araştırma yapar.

        BİYOPSİ YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI?

        Bu Konuda Diyanet İşleri Yüksek Kurulu tarafından yapılan açıklama aşağıda verilmiştir;

        Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması (biyopsi), orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar).

        Buradan hareketle, biyopsi işlemi için tedavi olduğunuzda orucunuz bozulmaz. Bu konuda tedavi olurken dahi oruç tutmaya devam edebilirsiniz. Bunun yanı sıra Diyanet İşleri Yüksek Kurulu, “Jinekolojik muayene, smear testi, rahim ultrasonu ve biyopsi yaptırmak orucu bozar mı?” sorusuna da şu şekilde yanıt vermiştir;

        Jinekolojik muayene sebebiyle oruç bozulmadığı gibi smear işlemi, rahim ultrasonu ve ağızdan ilaç almayı gerektirmeyen biyopsi yaptırmak da oruca zarar vermez.

        ENDOSKOPİ YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI?

        Tıpkı biyopsi gibi endoskopi yaptırmanın da orucu bozup bozmadığı merak edilir. Sahur vaktinde yemek yiyip bir sonraki iftar saatine kadar oruç tutan kişilerin eğer mide rahatsızlıklarının tespiti nedeniyle endoskopi yaptırması gerekiyorsa kafa karışıklığı yaşayabilir. Sonrasında internet üzerinden “Endoskopi yaptırmak orucu bozar mı?” sorusu araştırılabilir. Bu konuda Diyanet tarafından yapılan bir açıklama vardır. Açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz;

        Endoskopi ve kolonoskopi yaptırmak; yeme, içme anlamına gelmemekle birlikte, cihaz içinden su verildiğinde oruç bozulur. Ancak söz konusu işlemlerde cihazların kullanımı sırasında sindirim sistemine su, yağ ve benzeri bir madde girmemesi durumunda endoskopi ve kolonoskopi yaptırmak, orucu bozmaz.

        Görüldüğü üzere endoskopi ve ve biyopsi uygulamalarının su verilmesi nedeniyle orucu bozduğu düşünülür. Ancak yapılan işlemin su, yağ ve benzeri madde içermemesiyle orucun bozulmadığı düşünülür.

        Midedeki rahatsızlıkları tespit etmek için endoskopi yapılabilir. Bu noktada mideyi görüntülemek ve parça almak doğrudan orucu bozmasa da işlemin türüne göre değişir. Ağız yoluyla mideye bir cihaz sarkıtılır ve işlem bitiminde çıkarılır. Ancak burada mide içini görüntülerken ilaç veriliyorsa ve cihaz içinden su geliyorsa oruca devam edilmez. Böyle bir durumdaysanız önceki günden oruç tutmadan daha sonrasında kazasını yapabilirsiniz.

        Aynı şekilde kolonlarda yer alan hastalıkları teşhis etmek için de kolonoskopi yapılır. Bağırsak içi görüntülenir ve makat yolundan bağırsaklar görüntülenir. İşlem sonrasında ise çıkarılır. Bu kısımda herhangi bir problem olmasa da endoskopide de kolonoskopide de iç bölümü temizlemek için cihaz içinden verilen su orucu bozma niteliğine sahiptir. Bu işlemleri geçirdiğiniz ya da tedavi olduğunuz günlerde iftar saatine kadar beklemenize gerek yoktur. Doğrudan o günün kazasını yapmak üzere tedavi gününde oruç tutmayabilirsiniz.

        KAZA ORUCU NE DEMEK?

        Diyanet’in yorumu şu şekildedir;

        Ramazan ayında tutulamayan veya başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur’ân-ı Kerîm’de, “İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar.” (el-Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Kaza oruçlarının peş peşe tutulması hakkında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu oruçların, geciktirilmeksizin bir an önce tutulması uygun olur. Çünkü bu bir Allah hakkıdır. Kişi ne zaman öleceğini bilemez.

        Ramazan orucunun kazası, oruç tutmanın haram olduğu günler dışında her zaman yapılabilir. Hz. Peygamber (s.a.s.), iki vakitte oruç tutulmayacağını bildirmiştir ki birisi Ramazan Bayramının birinci günü, diğeri Kurban Bayramı günleridir (Buhârî, Savm, 66-67 [1990-1991, 1993]; Müslim, Sıyâm, 138-139 [1137-1138]).

        Hanefîler'e göre, Ramazan oruçlarının kazası için bir zaman sınırlaması yoksa da mümkün olan ilk fırsatta bu oruçlar tutulmaya çalışılmalıdır (Kâsânî, Bedâî’, 2/104). Şâfiîlere göre ise bir Ramazan’da kazaya kalmış orucun, gelecek Ramazan’a kadar kaza edilmesi gerekir. Bir Ramazan’ın kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, 6/364; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 2/175).

        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Rıza Gereniz
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ