Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye’nin konuştuğu. Bu ifadeyi özellikle kullanıyorum, çünkü kızının nişanlısından hamile kalan kadın için “Türkiye’nin konuştuğu damat ve kaynana” diye haber yapılmış görebildiğim her yerde. “Türkiye’nin konuştuğu” demek de “damat ve kaynana” gibi biraz abartılı bir ifade, zira 21 yaşındaki genç erkek ve 47 yaşındaki kadın teknik olarak bu tanımları uymuyor.

        Nişan, hepimizin bildiği gibi iki kişinin evlenme niyetinde olduklarını gösteren bir adım. Niyet olarak söz saçmalığından biraz daha ağırlığı var, ama bir bağlayıcılığı yok. Nişanı atmak boşanmaktan çok daha kolay. İkilinin damat ve kaynana diye anılması için nikah şart, o da henüz gerçekleşmemiş. Bu yüzden aralarında yaş farkı olsa da iki yetişkin insanın “yasak aşkı” denebilir en fazla. Yasak, çünkü erkek bir başkasıyla nişanlı. Kadın da evli.

        Ancak gündüz kuşağı programlarında gördüğümüz en absürt ilişki biçimi değil. Yufkacıya kaçan iki elti olayı bile bundan daha renkli. Anadolu’nun bağrından her gün çok daha karmaşık, hatta sapkınlık düzeyine varabilecek ilişki örnekleri çıkıveriyor. Damat ve kaynana bunların yanında en masumu.

        Gelin ve kayınpeder olsa bu kadar fırtına kopmazdı. En azından polis devreye girmezdi. Bu örnekte kadının başörtülü olması da bir faktör kuşkusuz, ama olayı köpürten sadece muhafazakarları hedefe koymak için fırsat kollayan laik mahalle değil. En azından onları laik yargı tutuklamadı.

        YAŞLI KADIN GENÇ ERKEK

        Bu işin tek tesellisi belki de Türk polisinin Anne Bancroft’u tutuklamamış olması. Gerçi öleli 20 sene oldu ama böylesi gerçeküstü zamanlarda gıyabında geriye dönük tutuklama da çıkartılabilir ve hiçbirimiz de bunu yadırgamayız.

        Sinemaseverler “The Graduate” filmine gönderme yaptığımı hemen anlayacaktır. Zira Mike Nichols’un 1967 yılına ait filmi Türkiye’nin gündüz kuşağı programlarının diliyle söylersek tam bir damat-kaynana olayı. 47 yaşındaki kadın bir ara televizyonda falan bu filme denk geldi de ilham mı aldı diye merak etmiyor değilim.

        Anne Bancroft filmin şarkısına ve sinema tarihinin en akılda kalıcı repliklerinden birine konu olan Mrs. Robinson karakterini canlandırıyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra eve geri dönen, geleceği belirsiz, toplumuna, çevresine hatta kendisine yabancılaşmış genç mezun Benjamin’i yoldan çıkarmaya çalışıyor. Dustin Hoffman’ın canlandırdığı Benjamin’i evine davet ediyor, içki koyuyor, müzik çalıyor, kendi özel hayatını anlatmaya başlıyor, kocasının daha saatlerce eve gelmeyeceğini söylüyor. “Mrs. Robinson beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz,” diyor Benjamin.

        Geleceğin plastik olduğu dönemin California’sında ikili otel odalarında sadece sekse dayalı bir ilişkiye başlıyor. Aralarındaki yaş farkına rağmen Mrs. Robinson da Benjamin de birer yetişkin. Ancak ilişkilerini karmaşık kılan sadece aralarındaki yaş farkı değil, bir süre sonra Benjamin’in Mrs. Robinson’ın kızıyla çıkmaya başlaması. Annesinin itirazlarına rağmen.

        Aslında Mrs. Robinson da tıpkı Benjamin gibi o zamanın ruhuna uygun olarak yabancılaşmanın tuzağına hapsolmuş bir karakter. Hayatının artık daha renksiz ikinci döneminde. Bu döneme giren pek çok kişinin bildiği gibi yaşlanmak kazanmanın değil, kaybetmenin yılları. İnsan yaş aldıkça gençliğiyle birlikte tutkusunu, hayata bağlılığını ve heyecanını da kaybediyor.

        Genç Benjamin de Mrs. Robinson için gençliğini geçici de olsa geri kazanabilme, özlediği heyecanı yeniden yaşayabilme, kendisini yeniden kadın gibi hissedebilme fırsatı. Erkek ezberi kadınların bir süre sonra cinsellikten soğumaya başladığını varsayar. Hepimizde olduğu gibi belli bir yaşta isteksizlik illaki oluşur. Ama erkekten farklı olarak kadının cinselliğini sürdürmesine engel olan fiziksel engelleri, yıpranmaları yoktur.

        Filmin gösterildiği yıllarda Mrs. Robinson pek çoğumuz için çok yaşlı görünür oysa sadece 45 yaşlarındadır. Bugün insanların çok daha uzun yaşadığı bir dünyada kesinlikle ileri sayılamayacak bir yaş. Üniversiteden yeni mezun Benjamin ise cinselliğinin en verimli döneminde, 21 yaşında. İkilini birlikteliği sonunda mutlaka patlayacak ateşle barut gibi. Nitekim patlıyor da.

        İKİNCİ BAHAR

        Filmin daha “woke” okuması Mrs. Robinson’ın genç Benjamin’i taciz ettiği. Kur yapmak ne yazık ki hayatı kendi sahte ahlaki standartlarıyla örmeye çalışan yeni nesil sözde bilinç avcıları için tacize eşdeğer oldu. Halbuki Benjamin her ne kadar kayıp gibi görünse de okuldan mezun, kendi kararlarını kendisinin verebileceği bir yetişkin. Yasal olarak otomobil kullanma, oy verme ve içki içme hakkına sahip bir genç kiminle birlikte olabileceğine de kendisi karar verebilir. Dahası ortada bir zorlama, bir güç dengesizliği de yok.

        “The Graduate”in daha doğru okumasıyla Benjamin’in önce Mrs. Robinson’ın kurduğu oyuna dahil olup daha sonra onu yüzüstü bırakarak kadının heyecanını, tutkusunu öldürmesi. Kadın hayat bıkkını ve Benjamin sayesinde yeniden arzulandığını hissediyor. Kendisini bu ilişki sayesinde yeniden canlı hissediyor. Ancak oyun bittiğinde hayata dair kazandığı ikinci şans da elinden alınıyor.

        Bizde 47 yaşındaki kaynananın tutkusu ise damat tarafından değil, toplumun ilgisi ve polis tarafından yok ediliyor. Arzu demek ki artık hapishanede sonlanan bir suç oldu bu ülkede. Halbuki bir aralar Özdemir Erdoğan o esmer sesiyle “İkinci Bahar” şarkısını söylediğinde bütün ülke ona eşlik ediyor, yaşını başını almış bir adamın hala aşk (daha doğrusu seks) peşinde koşmasını romantik buluyordu.

        Ortada kadına yönelik çifte standart olduğunu tartışmaya bile gerek yok. Başörtülü bir kadının da tutku arayışında veya cinsel arzulara sahip olabileceği gerçeği ise hayal dahi edilmek istenmiyor.

        47 yaşındaki kaynana büyük ihtimalle 21 yaşındaki damat tarafından zaten yüzüstü bırakılacak, tıpkı Benjamin’in yaptığı gibi kadının ikinci bir hayat yaşama fırsatı elinden alınacaktı.

        Belki de gerçek bir aşktı ve sonsuza kadar birlikte kalacaklardı. Bu sadece onların bileceği bir iş. Bize ne, size ne. Başkalarının seks hayatına çok meraklı, kapı deliğinden karşı daireye kimin girip çıktığını gözlemeyi meslek edinmiş bir ülkede şimdi bir de iki yetişkinin kiminle sevişip sevişmeyeceğini yargıya danışmamız gerekecek.