Cengiz Erdem: Dijitalleşme, alışkanlıkları değiştirdi
Avrupa Müzik'in genel müdürleri Cengiz Erdem ile Deniz Erdem, müziğin dijitalleşmesi adına sektörde lider bir pozisyona sahip. Cengiz Erdem, yayımladığı makalede müziğin dijitalleşmesiyle ilgili birçok açıklamada bulundu. O açıklamalardan biri, Türkiye'de 20 milyon kişinin dijital müzik kullanıcısı olduğu yönünde

1998'de Cengiz Erdem ile Deniz Erdem tarafından kurulan Avrupa Müzik, kısa sürede bünyesine kattığı sanatçılarla dikkatleri üzerine çekerken, fiziki albüm satış sayılarıyla müzik sektörünün lider şirketi haline geldi.
Müzik sektörünün dijitalleşmeye başlamasıyla bu konuda gerçekleştirdiği yüksek ölçülerde yatırımlarda bulunan Avrupa Müzik'in genel müdürleri Cengiz Erdem ile Deniz Erdem, dijital müzik sektöründe de ilk günden bu yana lider konumda bulunuyor.
Cengiz Erdem
Cengiz Erdem ile Deniz Erdem'in vizyonuyla Türkiye'de dijital müzik pazarının gelişmesinde ve büyümesinde bayrak taşıyıcısı olan Avrupa Müzik, birçok yabancı menşeli dijital müzik platformuna yol gösterici bir rol oynadı.
Deniz Erdem
Cengiz Erdem, dijitalleşmenin müzik sektörüne ve dinleyicilere sağladığı katkıları yayımladığı makalede aşağıdaki cümlelerle dile getirdi.
Cengiz Erdem
Dijitalleşme, dinleyici alışkanlıklarını da değiştirmiştir. Geleneksel albüm dinleme alışkanlıkları yerini tekil parçaların dinlenmesine bıraktı. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, müzik dinleyicilerinin % 90’ı çoğunlukla tekil parçalar ve playlistler dinlemektedir. Yüzde onluk bir kesimi ise albüm dinliyor olarak adlandırabiliriz. Bu durum, sanatçıların müziklerini nasıl yayımladıkları üzerinde de etkili olmuştur; birçok sanatçı, tekli parçalarla daha sık ve düzenli olarak dinleyici kitlesini beslemeyi tercih etmektedir.
Milyonlarca kitlesi olan eski ve büyük sanatçıların yanı sıra sosyal medya ve kısa video uygulamaları ile özellikle genç sanatçıların tanınmaları için de günümüzde sosyal medya mecraları büyük rol oynuyor. Örneklerini çokça gördüğümüz gibi müzik dünyasına ilk adımını atan yeni bir sanatçıya ait bir şarkının TikTok’ta , Instagram’da trend olması, onu bir anda global bir hit yapabiliyor.
Dijitalleşme ile birlikte müzik sektörünün gelir kaynakları da evrilmiştir. 2024'te yapılan bir araştırmaya göre, müzik sektörünün neredeyse tamamı gelirlerinin önemli bir kısmını müzik akışı sağlayan Spotify, Apple Music, Youtube Music, Muud, Fizy, Instagram, Tiktok gibi platformlardan elde etmektedir.
Türkiye’de dijital müzik kullanıcı sayısının 20 milyonu geçtiği varsayılmaktadır. Genç nüfusun yoğunluğu bu platformların büyümelerine katkı sağlamaktadır. Türkiye müzik endüstri gelirleri, genel satışların önüne geçerek dünya verileriyle örtüşmektedir. Spotify, Apple Music, Youtube Music, Tiktok, Instagram, Muud, Fizy gibi dijital platformlar, müzik dinleme alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirmiştir.
MÜZİĞİN DİJİTAL İLE DÖNÜŞÜMÜ: YÜKSELEN DEĞERLER VE TÜRKİYE’DEKİ DURUM
Dijitalleşmenin müzik endüstrisindeki etkisini ortaya koymaktadır. Özellikle genç nüfusun yoğun olduğu ülkelerde,
dijital müzik gelirlerinin arttığı görülmekte ve daha fazlası beklenmektedir. Türkiye’deki müzik dinleyicisi, global
trendleri hızla benimsemesiyle bilinir. Bu verileri gören tüm global platformlar ülkemizde hızla servis açtılar ve büyük
kullanıcı sayılarına ulaştılar. Bu platformlar sayesinde Türkçe pop, rock ve popüler müziğin yanında rap ve alternatif müzik türlerine olan ilgi de bu mecralarda kendine rahatça yer buldu. Muud ve Fizy gibi yerli yabancı milyonlarca
şarkıyı üyelerine sunan platformlar, Türk editörler ile özellikle Türk sanatçılarına ve içerik üreticilerine ayrı bir özen gösteriyorlar. Bu da Türk müzik dünyası için ayrı bir avantaj. Zira Fransa ve Almanya gibi ülkeleri dışında tutarsak Avrupa ve Amerika kıtasında şarkıların çoğu hala İngilizce dinleniyor. Lokal dillerde şarkı dinlenme yüzdesi çok az fakat ülkemizde ise Türkçe şarkıların dinlen me ve üretim oranı % 80’in altına hiç düşmüyor. Bu da yerel platformlar olan Türk Telekom’a ait Muud ve Turkcell’e ait Fizy sayesinde oldu diyebilirim. Bu durum diğer platformları da regüle ettiğinden müzik şirketleri tarafından da takdirle karşılanıyor.
Avrupa Müzik’in Dijitalleşme Stratejisi ve Diğer Şirketler Müzik şirketlerinin en büyük değeri içinde bulundurdukları arşiv kataloglarıdır. Genel müdürü de olduğum Avrupa Müzik, 150 bini aşkın aşkın şarkılık kataloğu ile sahip olduğu içerik sayısı bakımından listenin başındadır. Şirketim her hafta en az on yeni albüm çıkartarak bu kataloğunu her geçen gün büyütüyor. DMC, Sony, Universal, Seyhan, Pasaj, Uzelli ve Ada müzik hemen peşinden gelen etkin şirketlerdir ve dijital müziğin merkezindeler. Bununla birlikte binden fazla kayıtlı yapım şirketi de var. Yönettiğimiz şirketlerde şirket 2. Baş kanı Deniz Erdem öngörüleriyle hem şirketimize hem müzik dünyasına çok şey katmıştır. A&R ve pazarlama ekiplerimizle birlikte dijital platformlarla kurduğumuz güçlü bağlar sayesinde, sanatçılarımızın eserlerini doğrudan hedef kitlelere ulaştırıyoruz. Bu süreçte veriye dayalı analizlerin ve yapay zekâ tabanlı öneri sistemlerinin önemini göz ardı etmek mümkün değil. Her bir şarkının, dinleyiciye ulaşmak için bir yolculuğu
var ve bu yolculuk, doğru planlama ile maksimum başarıya dönüşüyor. Müzik sektöründe yukarıda saydığım şirketler başta olmak üzere hemen he men tüm şirketler rekabet içerisinde çalıştıkları gibi, beraber bir bütün olarak
sektörün büyümesi için de cesur adımları her zaman atmışlardır.
Bu şirketlerin tamamı meslek birlikleri MÜYAP çatısı altında birleşmiş ve eser sahibi meslek birlikleri olan MESAM
ve MSG ile ortak menfaatler doğrultusunda beraberce hareket etmektedirler. MÜYAP Başkanı Bülent Seyhan ve
duayen Bülent Forta, MESAM Başkanı Recep Ergül ve MSG Başkanı Ferhat Göçer tüm mesailerini sektörün yeni
katma değerleri ve lisanslamaları için vermektedirler.
Geleceğe Yatırım: Genç Sanatçılar ve Yeni Türler
Müzik sektörü, sürekli olarak yenilenmeyi gerektirir. Bu nedenle , genç yeteneklere yatırım yapmak ve yeni müzik
türlerini desteklemek bir öncelik haline gelmeli. Popüler müziğin yanında Türk rap müziği ve alternatif türlerdeki yükseliş, bu alanda doğru yatırımların ne kadar etkili olduğunun da kanıtı. Önümüzdeki kısa zamanda yapay zekâ ve
metaverse gibi teknolojilerin ve de web 3 ile başlayacak oluşumların müzik sektörüne entegrasyonu, sektörün geleceğini daha da şekillendirecek önemli başlıklar arasında. Bu teknolojilerin genç nüfusun desteğiyle evrilerek dijital müzik gelirlerinin daha da çok artacağını düşünüyorum. Türkiye’nin bu konuda proaktif bir rol üstlenmesi, yerel sanatçıların küresel platformlarda daha fazla görünürlük kazanmasını da sağlayacaktır. Çok yakın zamanda makinelerin kendi ürettiği dijital yorumcuları müzik listelerinin en üst sıralarında yorumcu, besteci olarak göreceğimize eminim.
Tüm bu düşüncelerimi toparlamak gerekirse, müzik, sınırları olmayan bir sanat dalı. Dijitalleşmenin getirdiği fırsatlar, hem sanatçılar hem de müzik şirketleri için büyük bir potansiyel barındırıyor. Türkiye’nin bu alandaki yükselen rolünün, doğru stratejiler ve teknolojik yatırımlarla daha da güçleneceğini düşünüyorum. Bu yolda cesur ve yaratıcı
yatırımlar doğru pazarlama ile kısa sürede yükselecek ve büyüyecektir. 20 yıl önce dijital müzik konusunda ilk adımları atarak sadece kendimiz için değil, tüm sektör için büyük enerjiler harcadık diyebilirim. Bu enerjinin sonucu olarak geldiğimiz noktada, dijital müziğin öncüleri arasında olmak ve bu dönüşümün başarısını görmekten gurur duyuyorum.