Cüneyt Arkın'ın film negatifleri uç uca eklense İstanbul - Dalaman arasına yol olur

2007’de ‘Çılgın Dersane’nin Antalya’daki setinde sohbet ederken Cüneyt Arkın'a şöyle bir soru yöneltmiştim; “Cüneyt Ağabey, günümüzün sineması ve yeni nesil oyuncular sizin deneyimlerinizden sizce yeterince faydalanabiliyor mu?”

Cevabı şöyleydi; “Sen sinema özelinde bir soru sordun. Ben genelleyerek cevaplayayım. Kuşaklar arası çatışmayı ne kadar aza indirirsek gençler bizlerden deneyimle elde edilen bilgileri, bizler ise gençlerden yeni dünyanın gerekliliklerini öğreniriz. Böylelikle memleket olarak daha hızlı bir şekilde kalkınırız.”

Bir başka soru daha yöneltmiştim; “Bunca yıllık kariyeriniz boyunca edindiğiniz en önemli öğreti ne oldu?”

Cevabı şöyleydi; “Memleketini sev, iyi insanları koru - kolla, kötü insanlara fırsat verme, mesleğine, meslektaşlarına saygı duy, işini sev ve yücelt.”

Sonra film çekimleri boyunca yaralandığı bölgeleri göstererek “O kadar çok yaralandım ki… Bir kere bile şikâyet etmedim. Eşimle, çocuklarımla az vakit geçirme uğruna bu mesleği birçok kez ölüm pahasına icra ettim. Bunlara rağmen nasıl şikâyet edebilirdim ki? Şikâyet etmem aileme, mesleğime, çalışma arkadaşlarıma ve beni her daim yüceltip Fahrettin Cüreklibatır’dan Cüneyt Arkın’a dönüştüren Türk halkına ihanet etme anlamına gelirdi.”

Cüneyt Arkın, yakın bir zamanda TÜRSAK'ın yönetim kurulu üyeleri kendisini ziyaret ettiğinde genç meslektaşlarına şöyle seslenmişti.

Cüneyt Arkın, ‘Fakir Gencin Hikâyesi’ adlı kitabının girişini şu sözleriyle süslemişti; “İşte bu yüzden ben hep dargın bakan bir çocuktum…”

Filmlerimde zalimin karşısında ezilen yoksulun,

hakkı yenenin yanındaydım hep…

Güçlü, yiğit, cesurdum.

Emeğin, alın terinin yanındaydım.

Başıma gelecek belaları umursamadan, durmadan horlanan, hakkını arayamayan halkımın acılarını paylaşıyor, yenilmez görünen büyük, acımasız güçlerle ölümü göze alarak savaşıyordum.

Cömerttim, insan âşığıydım….

Yılmaz, cesur bir savaşçıydım.

Ordular bozuyor, kaleler fethediyordum.

Peki filmlerimde böyleydim de, özel hayatımda aynı doğrucu, halkını,

yurdunu seven insan mıydım?

Halkıma ne kadar dürüst davrandım?

Hayatım boyunca, kendime bunları sordum, kendimle hesaplaşıp durdum.

Rol aldığı her tür filmde kötü insanlara aman vermeyen, insanı, yaşamı, aşkı, dürüstlüğü yücelten karakterleri en doğru şekilde yorumlayarak kahramanı olarak gördüğü halkın gönlünde yer edindi.

Gerek Atatürk Kültür Merkezi’ndeki saygı duruşunda gerekse Teşvikiye Camii’ndeki cenaze töreninde her nesilden kişinin gönlünde edindiği yerin büyüklüğü gözler önüne serildi.

Meslektaşları Cemal Okan, Zümrüt Arol Bekçe, Demet Akbağ, Ahmet Kural, Faruk Aksoy ve Şahin Irmak da Cüneyt Arkın’ın Türk sineması ve kendileri adına neler ifade ettiğini Habertürk aracılığıyla dile getirdi.

Dünyanın başroldeen çok film çeken erkek oyuncusu olma unvanına sahip Cüneyt Arkın, sinemada aktif oyunculuk yaptığı 1964 - 2016 arasındaki 52 yılda 294 filmde rol aldı.

1964'ten bu yana gerek Türkiye gerekse Türk sineması birçok değişim yaşadı. Tüm değişimlere rağmen Cüneyt Arkın, her yeni neslin hayranlığını kazanarak kendini geleceğe taşımayı başardı.

Unutulmayanlar (1981) İzzet Günay - Orhan Günşiray - Ekrem Bora - Eşref Kolçak - Cüneyt Arkın - Selma Güneri

Cüneyt Arkın’ın 294 filmde rol aldığını bir çırpıda dile getirebiliyoruz.

Rakamlarla ifade etmemiz gerekirse ortaya muazzam bir istatistik çıkıyor.

Malkoçoğlu: Akıncılar Geliyor (1969)

Diyelim ki “Haydi Cüneyt Arkın’ın filmlerini peşi sıra izleyeyim” dediniz.

Bu arzunuzu ancak yerinizden hiç kalkmadan 408 saatte gerçekleştirebilirsiniz. Bir başka ifadeyle 17 gün boyunca yerinizden hiç kalkmamanız gerekir.

Hayatım Sana Feda (1970) Cüneyt Arkın - Türkan Şoray

Cüneyt Arkın’ın ne çok film çektiği şöyle de ifade edilebilir.

Filmlerin negatiflerini uç uca ekleme şansımız olsaydı şeridin uzunluğu 750 kilometreyi bulurdu.

Bir başka ifadeyle şeridin uzunluğu İstanbul - Dalaman arasındaki mesafe kadar olurdu.

Cüneyt Arkın’ın filmlerinin Türk sinemasındaki yerini dile getirmek istersek ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. Arkın, 108 yıllık Türk sineması tarihinde çekilen 7.711 filmin yüzde 3.81’inde rol aldı. Neredeyse her yüz filmden 4’ünün başrolünde rol alarak kırılması pek mümkün olmayan bir rekora sahip.

TÜRK SİNEMASINDA FİLM SAYISI

1914 - 1919: 19

1920 - 1929: 15

1930 - 1939: 18

1940 - 1949: 73

1950 - 1959: 540

1960 - 1969: 1.687

1970 - 1979: 2.032

1980 - 1989: 1.139

1990 - 1999: 505

2000 - 2009: 327

2010 - 2019: 1.124

2020 - 2022: 232

Cüneyt Arkın, 52 yıllık aktif sinema oyunculuğunda çekilen 5.767 Türk filminin ise yüzde 5.09’unda başrol için kamera karşısına geçti. Her yüz filmin 5’inde Arkın’ı 200’den fazla farklı karakterde izledik.

CÜNEYT ARKIN'IN AKTİF DÖNEMİNDEKİ TÜRK FİLMLERİNİN SAYISI

1964 - 1969: 1.235

1970 - 1979: 2.032

1980 - 1989: 1.139

1990 - 1999: 505

2000 - 2009: 327

2010 - 2016: 529

TOPLAM….. 5.767

Cüneyt Arkın, sinemaya başladığında 50 yaşındaki Türk sinemasında çekilen film sayısı, yıllık ortalama 38 filmle 1.944’tü. Aktif oyunculuk kariyerini kapsayan 52 yılda ise Türk sinemasında çekilen film sayısı, yıllık 111 ortalamayla 5.767 oldu.

CÜNEYT ARKIN'IN ROL ALDIĞI FİLM TÜRLERİ

Aksiyon: 88

Melodram: 76

Dram: 74

Tarihi: 34

Komedi: 15

Politik: 4

Fantastik: 3

Malkoçoğlu Cem Sultan (1969)

Cüneyt Arkın, Türk sinemasının onar yıllık 6 döneminde oyunculuk yapma başarısı gösterdi.

CÜNEYT ARKIN'IN YILLARA GÖRE ÇEKTİĞİ FİLM SAYISI

1964 - 1969: 96

1970 - 1979: 102

1980 - 1989: 86

1990 - 1999: 3

2000 - 2009: 4

2010 - 2016: 3

İnatçı Gelin (1965)

Cüneyt Arkın’ın kariyerinin ışıltısı, oyunculuğa başladığı yıl 14 filmde rol almasıyla da gözler önüne seriliyor. Arkın, aynı zamanda 12 kez bir yılda 10’dan fazla filmde rol aldı.

Vahşi Gelin (1978)

CÜNEYT ARKIN'IN BİR YILDA 10’DAN FAZLA FİLM ÇEKTİĞİ YILLAR

1964: 14

1965: 18

1966: 19

1967: 16

1968: 15

1969: 12

1971: 13

1974: 12

1975: 11

1977: 12

1986: 14

1987: 11

Cüneyt Arkın’ın Yeşilçam’ın ‘Dört Yapraklı Yonca’sı olan Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın ile birlikte rol aldığı filmler kariyerinin yüzde 17.68’ni oluşturuyor.

CÜNEYT ARKIN - TÜRKAN ŞORAY (7 FİLM)

• Gözleri Ömre Bedel (1964)

• Sürtük (1965)

• Artık Sevmeyeceğim (1968)

• Aşk Mabudesi (1969)

• Hayatım Sana Feda (1970)

• Arım Balım Peteğim (1970)

• Küskün Çiçek (1979)

Gözleri Ömre Bedel (1964)

CÜNEYT ARKIN - HÜLYA KOÇYİĞİT (14 FİLM)

• Hepimiz Kardeşiz (1964)

• Ayşecik Çıtı Pıtı Kız (1964)

• Aşk ve İntikam (1965)

• Dudaktan Kalbe (1965)

• Serseri Âşık (1965)

• Sevgim ve Gururum (1965)

• Karanlıklar Meleği (1966)

• Kıskanç Kadın (1966)

• İntikam Ateşi (1966)

• Dişi Düşman (1966)

• Seni Affedemem (1967)

• Adını Anmayacağım (1971)

• Severek Ayrılalım (1971)

• İstasyon (1977)

Ayşecik Çıtı Pıtı Kız (1966)

CÜNEYT ARKIN - FATMA GİRİK (10 FİLM)

• Sevişmek Yasak (1965)

• Kolsuz Kahraman (1966)

• Köroğlu (1968)

• Büyük Yemin (1969)

• Vatan ve Namık Kemal (1969)

• Satın Alınan Koca (1971)

• Murat ile Nazlı (1972)

• Gönülden Yaralılar (1973)

• Önce Vatan (1974)

• Gelincik (1978)

Köroğlu (1968)

CÜNEYT ARKIN - FİLİZ AKIN (21 FİLM)

• Gurbet Kuşları (1964)

• Şoför Nebahat ve Kızı (1964)

• Yankesici Kız (1964)

• İstanbul Sokaklarında (1964)

• Ölümden Beter (1965)

• Fakir Gencin Romanı (1965)

• Çıtkırıldım (1966)

• Acı Tesadüf (1966)

• Affedilmeyen (1966)

• Yıkılan Yuva (1967)

• Cici Gelin (1967)

• Silahlı Paşazade (1967)

• Kader (1968)

• Lekeli Melek (1969)

• Yumurcak Köprüaltı Çocuğu (1970)

• Yarım Kalan Saadet (1970)

• Oyun Bitti (1971)

• Küçük Sevgilim (1971)

• İki Esir (1971)

• Acı Hayat (1973)

• Babaların Babası (1975)

Küçük Sevgilim (1971)

Cüneyt Arkın’ın kariyeri boyunca 9 cumhurbaşkanı görev yaptı.

Bu süreçte 40 hükümet kurulurken 20 başbakan yönetimin başına geçti.

CUMHURBAŞKANLARI

• Cemal Gürsel (1961 - 1966)

• Cevdet Sunay (1966 - 1973)

• Fahri Korutürk (1973 - 1980)

• Kenan Evren (1982 - 1989)

• Turgut Özal (1989 - 1993)

• Süleyman Demirel (1993 - 2000)

• Ahmet Necdet Sezer (2000 - 2007)

• Abdullah Gül (2007 - 2014)

• Recep Tayyip Erdoğan (2014 - …)

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde sinema alanında ödüle layık görülen Cüneyt Arkın, rahatsızlığı nedeniyle törene katılamamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ödülü Arkın'ın eşi Betül Cüreklibatır'a takdim etmişti.

BAŞBAKANLAR

• İsmet İnönü (1961 - 1965)

• Suat Hayri Ürgüplü (1965 - 1965)

• Süleyman Demirel (1965 - 1971)

• Nihat Erim (1971 - 1972)

• Ferit Melen (1972 - 1973)

• Naim Talu (1973 - 1974)

• Bülent Ecevit (1974 - 1974)

• Sadi Irmak (1974 - 1975)

• Süleyman Demirel (1975 - 1977)

• Bülent Ecevit (1977 - 1977)

• Süleyman Demirel (1977 - 1978)

• Bülent Ulusu (1980 - 1983)

• Turgut Özal (1983 - 1989)

• Ali Bozer (1989 - 1989)

• Yıldırım Akbulut (1989 - 1991)

• Mesut Yılmaz (1991 - 1991)

• Süleyman Demirel (1991 - 1993)

• Erdal İnönü (1993 - 1993)

• Tansu Çiller (1995 - 1996)

• Mesut Yılmaz (1996 - 1996)

• Necmettin Erbakan (1996 - 1997)

• Mesut Yılmaz (1997 - 1999)

• Bülent Ecevit (1999 - 2002)

• Abdullah Gül (2002 - 2003)

• Recep Tayyip Erdoğan (2003 - 2014)

• Ahmet Davutoğlu (2015 - 2016)

• Binali Yıldırım (2016 - 2018)

Cüneyt Arkın, biri 1979’da diğeri 1981’de olmak üzere iki kez aile fertleriyle birlikte rol aldı. Senaryosunu Safa Önal’ın yazdığı 1979 yapımı ‘Vatandaş Rıza’nın yönetmenliğini yapan Cüneyt Arkın, eşi Betül Çüreklibatır ve oğlu Murat Cüreklibatır ile birlikte rol aldı.

Cüneyt Arkın’ın yapımcısı da olduğu film, gecekondusunu yıkan bir milyonerle başa çıkmaya çalışan bir adamın yaşadıklarını konu edindi.

Cüneyt Arkın, yapımcısı, senaristi, yönetmeni olduğu 1981 yapımı ‘Önce Hayaller Ölür’de de Betül Cüreklibatır ve Murat Cüreklibatır ile birlikte kamera karşısına geçti.

Film, beyazperdeye bir trafik kazasına tanıklık yaptığı için hayatı değişen bir adamın hikâyesini yansıttı.

CEMAL OKAN (YAPIMCI - TÜRSAK BAŞKANI)

Sevgili Cüneyt ağabey, Türk sinemasında yeri doldurulamayacak bir çınar ve gençliğimizin mertlik timsali bir efsanesiydi. Onu hiç unutmayacağız, yeni nesle örnek olacak karakteri ve sinemamıza kattığı değer ile hep var olacak…

ZÜMRÜT AROL BEKÇE (BKM CEO)

Türk Sinema tarihine filmografisi ve kişiliği ile büyük izler bırakmayı başarmış çok özel bir isim Cüneyt Arkın. Filmlerinin tür zenginliği, oyunculuğa getirdiği 'Cüneyt Arkın' tarzı, dünya yıldızlarını aratmayan jönlüğüyle hepimizin bugün imrenerek hatırladığı Türkiye’nin unutulmaz sembollerinden biri.

Türk sinemasına hizmet eden bir markada olmama rağmen kendisiyle çalışma şansım maalesef olamadı. Ancak üyesi olduğum TÜRSAK için yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz bir proje için kapısını çaldığımızda gördük ki içindeki sinema aşkı asla sönmemiş. Oyunculuğa tutkusu tükenmemiş, gençlere bu konuda hala ışık olmak için çabalayan mütevazı bir dev var karşımızda.

Böyle bir ruhun sinema gibi ölümsüz bir sanatla buluşması, hiç şüphesiz devrinde yaşamış, bugün yaşayan ve gelecekte yaşayacak olan tüm sinemaseverler için Cüneyt Arkın’ı ölümsüz kılacaktır.

DEMET AKBAĞ (OYUNCU)

Cüneyt Arkın, şahane kahramanlarımdan biridir. Annemin beyaz gömleğini giyip çok ‘Malkoçoğlu’ olmuşluğum vardır. Filmi izledikten sonra o olurdum. Türk sinemasının en önemli jönlerinden biriydi. Dünyada sayılı jönlerden biriydi. Şahane bir aktördü. Unutulmazlar arasındadır. Nurlar içinde yatsın. Vefat haberini aldığımda bir şaşkınlık ve iç burkulması yaşadım. Bir parçamın koptuğunu, çok yakınım olan birini kaybettiğimi hissettim. Filmin adını bilmezdik ama “Cüneyt Arkın’ın yeni filmi gelmiş” denince sinemaya giderdik. Yeşilçam’ın mihenk taşlarından biriydi.

AHMET KURAL (OYUNCU)

Türk sinemasının dev çınarı, bu sektörde bulunan her gencin ruhunda izlerini taşıdığı ve hayranlıkla takip ettiği bir büyük kahramanın kaybının acısını yaşıyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes için efsane olmuş bu büyük yüreğin hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Ama çok iyi biliyoruz ki, ömrünü adadığı sinema sanatı, ürettiği eserler, karakteri ve bıraktıkları onu ölümsüz kılacak. Sinemamızın bir tanesine, kralımıza, çocukluğumuza ve ailemizin kahramanına veda ediyoruz. Sonsuz minnet ve saygıyla hoşça kal, dünyamızı kurtaran adam gibi adam.

FARUK AKSOY (SENARİST - YÖNETMEN - YAPIMCI)

Cüneyt Arkın… Bir büyük efsanenin ardından…

Meslek hayatımda beni en çok heyecanlandıran şey ‘Çılgın Dersane’ serisinin ilk iki filminde Cüneyt Ağabey ile çalışmaktı. Onunla tanışmam da bu sayede olmuştu. Setler İstanbul dışında olduğu için çok uzun sohbet olanağım olmuştu. Canlı sinema tarihimizdi. Ne çok şey öğrendim ondan anlatamam.

Star merkezli Yeşilçam sinemasının en büyüğüydü. Eğer Cüneyt Ağabey olmasaydı kendi döneminin sinema ekonomisi yüzde 50 küçülürdü. Neredeyse oynadığı 294 filmin – ki sanıyorum bu bir dünya rekoru – tamamı en büyük gişeleri yaptı.

Öte yandan Cüneyt Ağabey’in jön merkezli tek tip filmlerde oynayan aktörlerden en büyük farkı aksiyondan maceraya, politik sinemadan dramaya kadar sanıyorum korku hariç neredeyse bütün türlerde başrol oynamasıydı.

Tartışmasız bir biçimde sinemanın gelmiş geçmiş en yakışıklı, en yetenekli ve en büyük yıldızıydı.

Hepimizin kahramanıydı. Çocukluk ve ergenlik zamanlarımızda filminden çıkınca onu taklit ederek dövüşürdük. Bu yüzden başımıza az iş gelmedi.

Özel hayatıyla da hepimize örnek olan bir kişilikti. Kadınların göz bebeği dünyanın en yakışıklı sinema yıldızı aileye verdiği önemle milli, manevi değerlerimizin de örnek kahramanıydı.

Cüneyt Ağabey, sadece film kahramanı değildi. Atatürk’e hayranlığı ve bağlılığıyla çağdaş modernist, fakirliğe karşı direnciyle devrimci, sansüre direnişiyle özgürlükçü, eşsiz vatan sevgisiyle milliyetçi, siyasi liderlerle arasına koyduğu mesafeyle ahlaklı, dürüst, dik başlı, içinde yaşadığı topluma üstten bakmamasıyla halkçı bir kahramandı.

Cüneyt Ağabey, korkusuzca, cesurca sinemamıza, halkına,ülkesine adanmış bir hayattı. Rol aldığı filmlerin tür zenginliği Cüneyt Arkın’ın kariyerini, derinliğini gözler önüne seren unsurlardan biri.

ŞAHİN IRMAK (SENARİST - OYUNCU)

Cüneyt Arkın, benden öncekilerin olduğu gibi benim de çocukluk kahramanım. Bütün Türk gençliğinin çocukluk kahramanı. Bu topraklarda yetişmiş en büyük aksiyon aktörü. Bir muadili daha yok. Çok büyük işler başarmış bir aktör. Duruşuyla, hayattaki doğrularıyla birçok Türk genci gibi bana da ilham oldu. Hem mesleğinde, hem de hayattaki duruşuyla çok şey öğretti. Eğilmeden, bükülmeden dimdik durmayı öğretti. O yüzden benim için çok kıymetli biriydi. Çok üzgünüm.