Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı Bugünkü buluşma öncesi Dem Parti'deki hava nasıl?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Pazartesi öğle saatlerinde DEM Parti Kadın Meclisi’nin toplantısına giderken kafamda çok soru vardı.

        Parti yeni çözüm sürecine kilitli ve CHP ile iktidar arasında yaşanan tartışmalara mesafeli mi?

        Cumhur İttifakı yeni süreçle genişleyebilir mi?

        Bir yanda Kürtlerle barış diğer yanda CHP ile sert mücadele aynı anda yürüyebilir mi?

        İçerideki hava nasıl? Partide homojen bir yaklaşım mı var? Yoksa belirgin nüanslar göze çarpıyor mu?

        Tabii bu soruların cevaplarının tümünü o toplantıdan alamayacağımı biliyordum zira ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde önemli eşiklerden biri olan Dem parti heyeti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesi henüz yapılmadı.

        İşte o nedenle o görüşme tarihinin netleşmesini bekledim.

        Bu yazıyı da görüşmenin hemen öncesinde yazıyorum.

        Heyet bugün öğlen Beştepe’de Cumhurbaşkanı ile bir araya geliyor.

        Peki Dem Parti kendini nerede ve nasıl konumlandıracak?

        19 Mart’ta başlayan İBB operasyonları ile birlikte Türkiye’de CHP’nin dili ve gündem bir anda değişti ancak Dem Parti yönetici düzeyinde Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkan açıklamalar yapsa da örgütler ve taban bariz bir şekilde İBB’ye yönelik süreçten uzak duruyor.

        Nevruz kutlamalarında tek bir slogan atılmadı, Özgür Özel’in mesajı kuvvetli bir alkış dahi almadı üzerine bir de Mansur Yavaş’ın pamuk şeker kazası yaşanınca Dem Parti’den çok ağır eleştiriler geldi.

        Arka planda tüm bu gelişmeler yaşanmışken Dem Kadın Meclisi bir toplantı daveti yapınca büyük bir merakla katılmak istedim.

        Dem kadınlara önem veren bir siyasal yapı. Eş başkanlık sisteminin temelini de buna dayandırıyor.

        Kadın Meclisi’nin kararları partiyi bağlayıcı nitelikte.

        İktidar medyası çağırılmış ama kimse yoktu

        Pazartesi günkü toplantı Kadın Meclisi’nin sözcüsü Halide Türkoğlu’nu kadın gazetecilerle bir araya getirmeyi amaçlıyordu.

        Konu tabii ki yeni süreçti.

        Özellikle soruldu: Bu toplantıya iktidar medyasından çağırılan oldu mu?

        Olmuş, hem iktidar hem muhalefet medyası hem de bağımsız medya organlarını davet etmiş Dem Parti ancak iktidar kanadından katılım yoktu maalesef. Bence olması gerekirdi…

        Meclis çatısı altında kadın vekillerin toplantıları

        Toplantı vesilesiyle kadınlar vekillerin yeni süreçte inisiyatif aldıklarını öğrendim.

        Dem Kadın Meclisi farklı partilerden kadın milletvekilleri ile toplantılar düzenlemiş. Ak Parti, CHP, TİP, Emep, Gelecek, Saadet, Deva…

        MHP’li kadın vekillerle de önümüzdeki günlerde bir araya geleceklermiş. Amaç kadınları ortak bir platformda çözüm için çalışması.

        Her şeyi kurban verdiğimiz kutuplaşma illetinden ancak kadınların desteğiyle çıkabiliriz diye düşünüyorum. Rakip değil adeta düşman gibi görünen siyasi tarafların arasındaki bu kutup iklimin bence ancak kadınların dirayeti ve desteği normalleştirebilir.

        Türkiye’nin bu gün içine düştüğü sert iklimden çıkışın tek reçetesi normalleşme, normalleşme de ancak ‘Terörsüz Türkiye’ başlığı üzerinden sağlanabilir ve o başlık üzerinden diyaloğu ancak kadınlar başlatabilir.

        CHP’den beklenmeyen bizden neden bekleniyor?

        Şurası kesin: Dem Parti bu kez yeni süreci hiçbir şeye kurban etmek istemiyor. İçten içe CHP’nin kendileri mağdur edilirken yeterince destek olmamasına kırgınlar.

        Hatta Halide Hanım bununla ilgili soruma “19 Mart hepimiz için bir mesaj. Kürt toplumunda da bir mücadele hattı var Nagehan Hanım, yorgun değiliz ama bazı çifte standart içeren yaklaşımlarında görülmesi gerekir. Mesela bizim belediyelerimize kayyum atandığında CHP yöneticileri geldiler, destek oldular. Kimse CHP’liler var ama CHP kitlesi neden yok demedi. Ama 19 Mart'tan sonra bizim yöneticilerimiz CHP’ye destek açıklaması yapınca bu yeterli bulunmuyor, Dem Parti kitlesi neden yok deniyor.

        Türkiye’de sorunlarımızı çözmek için empati lazım. Bize gösterilmeyen empati bizden isteniyor.

        Bakın empatiyi en iyi kadınlar yapar. Biz kadınlar iktidar-PKK arasına sıkışmadan genel anlamda bir demokratikleşme için çalışabiliriz.”

        Türkiye’de birbirine tezat gibi ilerleyen süreçler yaşanıyor. Ancak şayet toplumsal barış ve hukuk devletinin doğru düzgün işlediği bir ülke istiyorsak demokrasi alanını genişletecek süreçlerin diğer tüm meselelerde ön açıcı olduğunu unutmamalıyız. Tam da bu nedenle ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine daha da sıkı sarılmamız gerektiği kanaatindeyim.