Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        *Umut (希望)

        Dün sabah erkenden uyandığım o bitmek bilmeyen günde aklımdan ilk geçen kelime buydu.

        Umut.

        Başlıktaki.

        İçinde bulunduğumuz durumda bana ufuk çizgisi kadar uzak geldiği için Çince yazdım zira dün bu ülkede siyasi çekişmenin çok daha artacağı, konuşmanın zorlaşacağı ve siyasetin alanının daralacağı bir milattı aynı zamanda.

        Soruşturmaların içeriğinden bağımsız olarak söylüyorum bunu.

        Dosyalarda somut deliller olabilir, savcılık titiz bir çalışma sonucu bu operasyonları başlatmış da olabilir ancak yağmur gibi üst üste ve tam da İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı somutlaşmak üzereyken yaşanan bu gelişmeler algı olarak en azından toplumun yüzde 50’sinde böyle okunmuyor, okunmayacak.

        Keskinleşme bize iyi gelir mi?

        Siyaset daha da sertleşecek.

        Muhalefet keskinleşecek.

        Rekabet değil savaş rüzgarları esecek.

        Söyleyin bana, bu gidiş toplum olarak bize iyi gelir mi?

        Doların yükselmesi, borsanın çökmesi ekonomiye fayda sağlar mı?

        Ortadoğu kanarken, Gazze yanarken iç cepheyi güçlendirir mi?

        Açıkçası Terörsüz Türkiye sürecinde bu kadar önemli eşikler aşılmışken, Kandil’de Kongrenin toplanması ve PKK’nın kendini feshetmesi böylesine olası iken, ilk kez ana muhalefet ve iktidar bir konu etrafında birleşmişken tam da nevruz öncesi neden bu noktaya geldiğimizi anlamakta zorlanıyorum.

        Atfedilen suçlamalara bakınca İBB Başkanının tutuklanma olasılığını oldukça kuvvetli görüyorum.

        O halde İstanbul’a kayyum mu atanacak? Bu milyonlarca İstanbulluya ne hissettirecek?

        CHP kendini kuşatılmış, bütün kaleleri zaptedilmiş gibi görüyor.

        Bunu elbette anlıyorum ancak bir an önce rasyonel bir strateji belirlemeli.

        Pazar günü Yenikapı’da CHP olacak mı?

        Mesela İstanbul’da Pazar günü Yenikapı’da nevruz kutlaması yapılacak. Dem parti katılacak. CHP orada olacak mı? Olacaksa ne söyleyecek?

        Bunu katıldığım bir yayında partinin önemli isimlerinden Sezgin Tanrıkulu’na sordum ancak net bir cevap alamadım.

        Sayın Tanrıkulu’nun öfke ve hayal kırıklığına saygı duyuyorum ancak “Nevruz kurulu düzene karşı çıkma günüdür” tespitine katılmıyorum.

        CHP ‘Terörsüz Türkiye’ye desteğe devam etmeli

        O kurulu düzen Kürtlere nevruzu zehir eden bir düzendi. Evet sorunlar var fakat 90’lardaki Güneydoğu'da göz açtırmayan düzen artık yok.

        Üstelik şimdi bunu kalıcı olarak değiştirme şansı var. CHP içine sıkıştırıldığı yerin klostrofobisi ile bu şansa kapıları kapamamalı çünkü kendilerini mevcut kısırdöngüden çıkaracak olan da Terörsüz Türkiye sürecine vermeye devam edecekleri destek.

        Şayet İmamoğlu’na yönelik operasyonlar nedeniyle bu desteği çekerlerse Kürtleri de kaybederler.

        Kolay olmadığını biliyorum. Ama CHP sükuneti koruyarak hedef odaklı giderse bu zinciri kırabilir.