Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı Özgür Özel'in büyük çelişkisi
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “Her yolu denediler, bırak terör örgütlerini, mafyaları, çeteleri, iblislerle bile ittifak yaptılar. AB’ci oldular, ABD’ci oldular, İsrail’ci oldular… Her şey oldular ama bir tek Türk olamadılar.”

        CHP Genel Başkanı Özgür Özel Tokat’ta ‘Türk’üz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz’ sloganları eşliğinde geçen hafta sonu bu sözleri zikredince önce yanlış duyuyorum zannettim.

        İYİ Parti dahi bu kadar sert değil

        İYİ Parti dahi Terörsüz Türkiye sürecine bu kadar sert ve etnik milliyetçi temelde muhalefet etmedi bugüne kadar!

        İlk günden itibaren desteğini açıklayan, mecliste Devlet Bahçeli’nin çağrısından sonra "Biz el yükseltiyoruz, Kürtlere devlet vaat ediyoruz" diyen Sayın Özel değil miydi?

        Şayet öyleyse ki, -CHP aylardır kendi rezervlerini koymakla birlikte ‘biz de varız’ diyor, komisyona üye veriyor- o halde yukarıdaki söylem çok büyük bir tezattan başka bir şey değil.

        Hangisi doğru?

        Bu sürecin içinde misiniz?

        Yoksa karşısında mısınız?

        Ekrem İmamoğlu’nun çıkışının altını boşaltan sözler

        Siz bu sözleri üstelik kendisine destek mitingi adı altında topladığınız mitingde söylerken Ekrem İmamoğlu Fatih Altaylı’ya cezaevinden Kürtçe öğrenmek istediğini açıklıyordu.

        Kendi tutuklu belediye başkanınızla da bu üslupla ters düşmüş, onu boşa düşürmüş olmuyor musunuz Sayın Özel?

        Bugün (Çarşamba) Silivri’de yaptıkları görüşmede aralarında bu konu geçti mi bilmiyorum ama CHP Genel Başkanı’nın yakın bir kurmayına bu sözleri sorunca şu cevabı aldım: “Ben de anlamlandıramadım ama biraz Tokat’ta olmasının etkisi herhalde. Bir de o mitinglerde konuşmalar çok uzuyor bazen konuşmanın şehveti böyle çıkışlar yaptırabiliyor…”

        Sürecin 1 numaralı düşmanı: Popülizm

        Özgür Bey’e popülizmin şehvetine kapılmamasını ve konuşmalarını önceden net bir şekilde planlamasını tavsiye ederim. Bu sürecin en büyük düşmanı popülizm.

        Bakın Sayın Bahçeli bu konuda nasıl net ve kararlı. Halbuki popülizme kapılsa yukarıdaki cümleleri kurmasını en çok bekleyeceğimiz siyasetçi o olur.

        Ben Sayın Özel’in metin yazarlarıyla daha sıkı ve profesyonel şekilde çalışması ve mitinglerdeki metinlere daha dikkatli eğilmesi gerektiği kanaatindeyim. Haftada iki miting yapıyor, bu hiç kolay bir şey değil.

        Komisyonda şehit ve gazi yakınlarının dinlenmesi doğru mu?

        Komisyon dün (Salı) üçüncü oturumunu yaptı. Bu kez toplantı yedi saat sürdü. 38 milletvekili önerilerini sundu.

        Alınan karara göre bir sonraki oturumda şehit aileleri ve gaziler dinlenecek.

        Bu öneri esasen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ait.

        Son derece doğru bir öneri.

        Tüm analar dinlensin

        Öte yandan Dem Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit tüm tarafların dinlenmesi ve sürecin hukuki teminatının sağlanması gerektiğini söyledi.

        Burada Gülistan Hanım hayatını kaybeden PKK’lıların ailelerinin de dinlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

        Ben bu önerinin de dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan 2012’de ‘Analar Ağlamasın’ çıkışını yaptığında şehit anneleri ve dağa çıkıp yaşamını yitirmiş gençlerin ailelerini bulmak için o dönem çalıştığım AKŞAM Gazetesi için Karadeniz’den Güneydoğuya dolaşmıştım.

        Güneydoğu’da bir evladı TSK’da şehit düşmüş, diğer evladı dağdan dönmemiş bir anne ile yaptığım röportajı hatırlıyorum…

        Acı ve sevinç, yas ve mutlulukta birleşmek için karşılıklı kucaklaşmalara ihtiyacımız var.

        Bu zor ve uzun bir yol ancak şayet yukarıda bahsettiğim gibi hem TSK’da savaşırken şehit düşmüş hem de dağda teröre alet olurken yaşamını yitirmiş gençlerin ailelerini bir araya getirebilirsek gerçek bir diyalog sağlarız.

        Güney Afrika’daki Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu

        Buna bir sonraki toplantıya Diyarbakır annelerini ve Dem Partinin işaret edeceği aileleri davet ederek başlayabilir komisyon.

        Güney Afrika’da Apartheid rejimi Hakikat ve Uzlaşma Komisyonunda yaşanan sert karşılaşmalardan sonra sona ermişti. Ayrımcılığın ve ırkçılığın en rafine halinden biri olan Apartheid rejiminin mağdurları dahi karşı taraf ile bir araya gelme olgunluğu gösterdiler, biz neden göstermeyelim?