Binyamin Netanyahu mahkemede gergin anlar yaşadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hakkındaki yolsuzluk suçlamaları nedeniyle bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Tel Aviv’deki İsrail Merkez Mahkemesi’nde bugün 17. kez ifade veren Netanyahu, mahkemede gergin anlar yaşadı. Duruşma sırasında kürsüye vurarak “Kendimi savunmak için birkaç dakikamın olması hakkım. (Hâkimler) hayatımı cehenneme çevirdi” diyerek bağıran Netanyahu, mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Hâkim, Netanyahu’nun yükselen sesine karşılık “Sesinizi kısın” diyerek müdahalede bulundu.

Bu süreçte Netanyahu, “1000”, “2000” ve “4000” olarak bilinen yolsuzluk dosyaları kapsamında rüşvet, görevi kötüye kullanma ve yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor. Eski Başsavcı Avichai Mandelblit’in Kasım 2019’da sunduğu iddianameyle başlayan dava süreci, Netanyahu’nun İsrail’deki siyasi geleceği açısından kritik bir dönemece işaret ediyor. Ancak Netanyahu, hakkındaki suçlamaları reddederek bunları siyasi bir kampanya olarak nitelendiriyor.

Gazze işgali Netanyahu’nun kalkanı mı?

Netanyahu’nun mahkemede sergilediği sert tavır ve dava sürecinin uzaması, onun mevcut siyasi atmosferi kendi lehine çevirmeye çalıştığı yönünde yorumlanıyor. Özellikle Gazze’deki savaşın Netanyahu için bir tür “siyasi kalkan” işlevi gördüğü değerlendirmesi ön plana çıkıyor. Netanyahu, yargılanmasına paralel olarak Gazze’deki operasyonları genişletirken, İsrail toplumunda “olağanüstü hal” psikolojisi oluşturarak iç siyasette kendisine manevra alanı açıyor.

Netanyahu’nun duruşmaları devam ederken, savaşın yarattığı güvenlik endişesi, içerideki muhalefeti zayıflatıyor. Kritik koalisyon ortakları ve İsrail kamuoyu, savaş nedeniyle yolsuzluk davasına daha az odaklanırken, Netanyahu yargı sürecini gölgede bırakmayı başarıyor. Buna ek olarak, Gazze’deki askeri harekâtı “İsrail’in güvenliği” ekseninde çerçevelendirerek, mahkemede siyasi bir figür olarak kendisini “ülkesini savunan lider” pozisyonuna yerleştirmeye çalışıyor.

Bu strateji, özellikle sağ ve aşırı sağ seçmenler arasında Netanyahu’ya yönelik desteği koruyabilir. Ancak mahkemede yaşanan son gerginlikler ve yargının bağımsızlığına yönelik Netanyahu’nun sert çıkışları, İsrail’de hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi bir tartışma yaratıyor. Yolsuzluk davasının ilerleyen süreçte nasıl bir seyir izleyeceği, hem İsrail iç siyaseti hem de bölgedeki güç dengeleri açısından belirleyici olacak.