Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Enflasyonda yıla yine yüksek perdeden giriyoruz

        Bugün enflasyon açısından en kritik gün. Çünkü hem yılın enflasyonu hem de daha uzun vadede dezenflasyonun seyrinde önemli ipuçları verecek.

        Enflasyonu bu yıl düşürebildiğimiz yere kadar düşüreceğiz. Sonrasının ise gündemi ve önceliği dezenflasyon olmayacak. En azından genel seçimlerin yapılmasına yani 2027 veya 2028 yılına kadar gidebilecek bir süreçten söz ediyoruz.

        Son üç yıllık gerçekleşmeler bize gösteriyor ki, ocak ayı rakamları yılın nasıl geçeceğini belirliyor. Ocak ayı yüksek başlarsa yıl yüksek seyrediyor. Ocak nasıl başlarsa sonraki aylarda kademeli bir düşüş olmasına yılı da yüksek bir oranla kapatıyoruz. Son üç yılda düşük başlayan bir ocak ayı enflasyonu da yok. Yani yıla mağlubiyetle başlıyoruz.

        Ancak belirtelim ki 2021 yılına kadar da böyle bir eğilim söz konusu değildi. Ocak ayı enflasyonun genel seyrini belirlemesi söz konusu değildi. Belki önümüzdeki yıllarda da bu eğilim bozulacak o başka.

        İLK 2022’DE ORTAYA ÇIKTI

        Bu çerçevede 2022 yılına yüzde 11.10 gibi yüksek bir aylık oranla başladık. Bunda elbette faizlerin düşürülmeye başlanmasıyla dolar kurunun Eylül 2021’in son haftasından 20 Aralık 2021’e kadar üç ayda yüzde 108 artması başat rol oynadı.

        Tabi ki etki bir ayla da sınırlı kalmadı. Aylık oranlar azalsa da enflasyon yüksekliğini sürdürdü.

        Aylık enflasyon şubatta yüzde 4.81, martta yüzde 5.46 ve nisanda yüzde 7.25 çıktı. Gerisi de geldi tabi ve 2022 yılını yüzde 64.27 enflasyon oranıyla kapattık.

        2022’den başlayarak en yüksek aylık enflasyon ocak ayında gerçekleşiyor. Sonraki aylar giderek gerileyebiliyor.

        2023’TE GECİKTİRİLEN ZAMLAR ETKİLEDİ

        Ocak 2023’te enflasyonu yıla yüzde 6.65 ile başladı. Önceki yıla göre neredeyse yarı yarıya düşüktü.

        Ancak geciktirilen büyük kamusal zamların yapılması, vergi artışları ve tutulan döviz kurlarının yıl ortası bırakılmasıyla enflasyon da yaz aylarında zıpladı. Temmuz ve ağustosta yüzde 9’un üzerinde aylık artışlar ortaya çıktı.

        Devam eden aylarda da bu artışın artçıları meydana geldi ve 2023’ü yüzde 64.77 enflasyon ile kapattık.

        2024’Ü BAŞTAN KAYBETTİK

        Geçen yıla ise asgari ücrete yüzde 49’luk artış ve onun özel sektör zamlarını tetiklemesiyle girdik. Yine önceki ocak ayına yakın yüzde 6.70’lik bir aylık enflasyon ortaya çıktı.

        Oran sonraki aylarda azalarak devam etti. Şubatta yüzde 4.53’e inen enflasyon martta yüzde 3.16, nisanda yüzde 3.18, mayısta yüzde 3.37 ile yatay seyretti.

        Yıl ortasında baz etkisinin yaratacağı büyük düşüş ise geciktirilmiş yüksek enerji zamlarının etkisiyle sınırlı bir şekilde gerçekleşti. Enflasyonda da hayal kırıklığı yarattı.

        Yıl sonuna geldiğimizde ise enflasyonda ancak 20 puanlık düşük kaydettik ve yüzde 44.38’e indik.

        Bu düşüşte faizlerin 20 yılın en yükseğine çıkarılması, sıkı para politikasının uygulanması, döviz kurlarının reel değer kaybetmesi veya TL’nin değerlenmesi etkili oldu.

        2025’İN YÜKÜ

        Bu yıla başlarken geçmiş yılın yüksek enflasyonuna göre belirlenen Yeniden Değerleme Oranı ile girdik. Pek çok vergi ve harç buna göre artırıldı.

        Yine geciktirilmiş bazı kamusal zamlar yapıldı.

        Kamusal zamların yapılmasıyla özel sektörün de en rahat zam yapacağı dönem yılbaşı.

        -Bu yılın geçmiş iki yıldan önemli bir farkı ise asgari ücret artışının beklenen enflasyona göre yapılmasıydı.

        2025 yıl sonu için piyasa katılımcıları yüzde 27.1 enflasyon bekleniyor.

        Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programına göre deflatör yani milli gelir içinde yer alan bütün mal ve hizmetlerin ortalama yıllık fiyat artışı yüzde 34 tahmin edildi.

        Asgari ücret ise yüzde 30 artırıldı. Dolayısıyla bu yıl özel sektörün asgari ücret gerekçesiyle yüksek fiyat artışlarına gitmesinin nedeni ortadan kalktı.

        Ancak enflasyonun yıllık seyri yine geçmiş üç yıla benzeyecek gibi. Çünkü yine yüksek perdeden yıla giriş yapıyoruz gibi.

        İSTANBUL ENFLASYONU % 5.16

        Hafta sonu açıklanan İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 5.16 ile yine yüksek çıktı.

        Oran geçen yılın ocak ayında yüzde 6.11 idi. Her ne kadar bu yıldan itibaren endeksin baz yılı 2023’e alınmış ve kapsamı genişletilmişse de ocak ayı verileri çok yüksek . Geçen yıla göre düşüş çok sınırlı.

        Normalde olması gereken belki de geçen yılın yarısı düzeyinde bir artıştı.

        Çünkü asgari ücretten gelecek negatif bir etki yok, kur etkisi enflasyonu aşağı çekici ve geçen yıldan devralınan enflasyon düzeyi önceki yılın 20 puan daha altında. Buna karşılık enflasyon geçen yılın ocak ayıyla yarışır durumda.

        İstanbul Tüketici Fiyat Endeksi’nde en çok artan kalemler yüzde 18.82 ile sağlık ki, hastanelerin genelde yılbaşında fiyat ayarlamasından kaynaklanıyor olsa gerek.

        Ulaştırma da yüzde 10.95 arttı. Toplu taşımaya yapılan zammı biliyoruz. Lokanta ve oteller yüzde 8.47 fiyat artırdı. Eğitimdeki artış da yüzde 8.47 düzeyinde.

        En yüksek artış kaydeden kalemler hizmet grubuna ait olduğu dikkati çekiyor.

        -İstanbul, üretimin, ticaretin ve hizmet sektörünün merkezi. Tüketimde ülkenin dörtte birini yapıyor. Ocak ayı fiyat artışları iç açıcı değil. Bakalım Türkiye’nin enflasyonu nasıl çıkacak?