Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Alaska'da Trump-Putin 'kanka' şovu
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Trump ve Putin’in Alaska’daki buluşması büyük bir gösteriye dönüştü. Kırmızı halılar, askeri gövde gösterileri ve Lavrov’un “CCCP” tişörtü hafızalara kazındı. Putin kırmızı halıda yürüdü ve Batı’daki izolasyonunu kırmanın zaferini yaşadı. ABD ise gökyüzünde güç gösterisi yaptı. “24 saatte savaşı bitiririm” diye söz veren Trump da seçim vaadini test etti. Zirve sonrası Lavrov’un provokatif tişörtü konuşuldu, diplomasi yerine semboller öne çıktı.

        ‘SEN KANKAM BEN HEGEMONUM’

        ➔Alaska’nın seçilmesi başlı başına bir mesajdı. 1867’de Rusya’nın 7,2 milyon dolara ABD’ye sattığı bu toprak, Kremlin açısından “unutulmayan kayıp”, Washington açısından ise “geçmişte de kazanılmış bir pazarlık” anlamına geliyor.

        ➔ Putin’in kırmızı halıyla karşılanması Kremlin’de zafer havası estirirken, ABD’nin gökyüzüne F-35 ve B-2’lerle güç gösterisi yapması, “diplomaside dostluk görüntüsü var ama asıl üstünlük bizde” mesajını verdi.

        ➔ Putin baştan sona karşı tarafa diplomatik bir yaklaşım sergiledi. Ceket düğmeleri hiç açılmadı bile. Trump’in ise ceket düğmeleri hep açıktı. Selamlama sahnesinde kapatma girişimi gibi bir şey oldu ama hep açık kaldı.

        ➔Trump bu tutumuyla “Sen kankamsın ama dünyanın hegemonu da benim” der gibiydi. ➔ Zirvenin en çok konuşulan anı, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un üzerinde kocaman “CCCP” yazılı tişörtle alana gelmesiydi. Bu basit bir kıyafet tercihi değil, çok katmanlı bir mesajdı.

        ➔ Batı’ya “Masada üçüncü dünya ülkesi Rusya değil, Sovyetler Birliği var” dedi. Ukrayna’ya “Sizinle geçmişimiz bir” mesajı verdi. Rus halkına da “Geçmişin gücüyle geleceği kuruyoruz” dedi.

        ➔ Üstüne bir de uçakta Rus gazetecilere “Chicken Kyiv” ikram edilmesi, Ukrayna’ya yönelik küçümsemenin zirvesi oldu.

        UKRAYNA’DA RUSYA’NIN TEZİ KABUL GÖRDÜ

        ➔Dünya lideri bir ülkeye kırmızı halıyla davet edilmesi, limuzinle karşılanması, dünya hegemonu lider tarafından alkışla ve olağanüstü bir törenle karşılanması Putin’i parlattı ve diplomatik izolasyonunu azalttı.

        ➔Trump’ı Ukrayna Savaşında “ateşkes” talebinden vazgeçirirken Rusya’nın savunduğu “kalıcı barış sürecini” kabul ettirmesi ve bunun karşılığında bir ödün vermemesi iyi bir diplomatik kazanım örneği.

        ➔ Barış için Ukrayna’nın ikna edilmesi, kabulü ve imzası gerekiyor ki, zaman alacak. Önce bu konu çözülecek sonra diğerlerine sıra gelecek gibi.

        ➔ Putin’in barış anlaşması tezi kabul görünce ve adım adım ilerlenmesi benimsenince yeni bir konuya giremediler. Ne dünyanın düzenine ne de ekonomik konulara.

        ➔ Bütün dünyanın dikkatlerini üzerine topladığı Alaska Zirvesinin nihai görüntüsü bende bıraktığı izlenim şu: “Trump Putin’e ‘Bak biz kankayız. Bu dünyaya bir ayar vereceksek seninle vereceğiz. İşi kafadan bağlayacak olan biziz’ dedi.

        ➔ Ama ilk zirvede Ukrayna sorununa takıldıklarından işi bağlayamadılar.

        ABD RUSYA İLİŞKİLERİNDE YENİ SAYFA

        ➔ Alaska Zirvesi ile Trump’ın ayağına gitmiş olan Putin, Trump’ı sonraki buluşma için Moskova’ya davet etti. Hem diplomatik bir strateji örneği hem de ABD-Rusya ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığına işaret.

        ➔ Zirve, her ne kadar ateşkes adına bir ilerleme sağlamasa da, ABD-Rusya ilişkilerinde yumuşamaya yol açtı.

        ➔ Trump da davete “Bu ilginç bir öneri… Bunun için biraz eleştiri alırım ama… Olabilir" yanıtını verdi.

        ➔ Öyle anlaşılıyor ki bu pilav daha çok su kaldırır.

        ➔Alaska Zirvesinin net kazananı Putin. Uluslararası arenaya güçlü bir geri dönüş yaptı, eli güçlendi. Uluslararası düzeyde meşruiyet kazandı.

        ➔ Buna karşılık Putin’in resmi yemeğe katılmadan ayrılması, bu dostane havanın sınırlı olduğunun da göstergesiydi.

        KAYBEDEN YİNE TRUMP OLDU

        ➔Trump ise zirvede beklediği diplomatik kazanımı elde edemedi. Kendi belirlediği ateşkes hedefini sağlanamadı.

        ➔Trump, başlangıçta “ateşkes” isterken, toplantı sonrası “barış anlaşması” gibi Putin’in tercih ettiği ifadeye geçti. Bu durum, Ukrayna’ya baskı yapabileceği algısını güçlendirdi. Sorumluluğu Zelenskiy’e yükleyerek Kiev’i yalnız bıraktı.

        ➔ Sonuç olarak Alaska’daki Trump-Putin zirvesi, beklentilerin altında kaldı ancak diplomatik semboller ve liderlerin söylemleri, gelecek aylarda ABD-Rusya ilişkilerinde yeni bir sayfa açılabileceğinin sinyalini verdi.

        ZİRVENİN GELECEĞE ETKİLERİ

        Ekonomik müzakereler gündem dışında kaldı.Ticaret, yatırım veya ekonomik işbirliği masaya gelmedi, ekonomi odaklı görüşmeler iptal edildi.

        Trump–Zelenskiy bugün görüşecek. Washington görüşmesinde yeni gündemler şekillenebilir. Avrupa liderlerinin de katılım ihtimali söz konusu.

        Avrupa güvenlik hamlelerini artırabilir. Batı, NATO ve AB ekseninde Ukrayna’ya daha sıkı güvenlik garantileri ve yaptırım destekleri tasarlayabilir.

        Rusya’nın müttefikleriyle ilişkisi güçlenebilir. Putin’in kazandığı zemini değerlendirme stratejisi, Asya ve Orta Doğu’daki etkisini artırma adımları gelebilir.

        ABD dış politikasında tutarsızlık algısı sürebilir. Trump’ın tek taraflı davranışları, küresel aktörlerde güven bunalımı yaratabilir, diplomaside belirsizlik artabilir.

        BORSALAR 4 AYDA 30 TRİLYON DOLAR ARTTI

        ➔Bütün dikkatler Alaska Zirvesine çevrilmişken dünya borsaları de yükselişte yeni zirve yaptı. MSCI Tüm Ülkeler Endeksi 13 Ağustos’ta 953.077 puana çıkarak rekorunu tazeledi. Endeksin haftalık primi yüzde 1.2, yılbaşına göre artışı yüzde 13’u buldu.

        ➔Tüm borsaların piyasa değeri de ilk kez 140 trilyon doları gördü. 14 Ağustos itibariyle borsaların toplam piyasa değeri 139.97 trilyon dolara vardı.

        ➔Bu rakam 9 Nisan tarihindeki 109.7 trilyon dolarlık düzeye göre 30 trilyon 265 milyar dolar daha fazla. Ve artış yüzde 27.5 düzeyinde.

        ➔Borsaları son dönemde sürükleyen temel beklenti ise ABD’de eylülde başlayacak faiz indirimleri.

        Ancak temmuz Üretici Fiyat Endeksi son üç yılın en güçlü aylık yükselişini yaptı. Temmuzda %0,9 artan endeksin yıllık yükselişinin %3,3 artması, faiz indirimi beklentilerini zayıflattı.

        ➔Enflasyondaki hızlanmayla faiz indirimleri tıraşlanmış olsa da yine varlığını koruyor. Çünkü piyasa öyle istiyor ve eylül ayında faiz indirimini beklemeye devam ediyor.

        FAİZ İNDİRİM BEKLENTİSİ VE FED’İN ZORLUĞU

        ➔Bu çerçevede Fed Başkanı Powell bu hafta 21-23 Ağustos’ta Jackson Hole’da konuşacak. Programda 22 Ağustos Cuma günü olarak yer alan bu konuşma dünya piyasaları tarafından dikkatle izlenecek.

        ➔Jackson Hole, Fed’in politika yönü hakkında en net sinyallerin verildiği ve yatırımcıların adeta pusula gibi izlediği bir platform.

        ➔Powell’ın Jackson Hole’da yapacağı konuşma, Fed’in yaklaşan faiz politikasına dair net sinyal bekleyen piyasalar için kritik bir başlık.

        ➔Powell’ın faizler hakkındaki açıklamaları, hisse senetlerinden dolara, altından tahvillere kadar her varlık sınıfını etkileyebilir.

        Temmuzda üretici fiyatlarının yükselmesi ve son üç ayda istihdam verilerinde başlayan kötüleşme Fed’in işini çok zorlaştırıyor. ➔Çünkü Fed’in istihdamı desteklemek için alacağı faiz indirim kararı enflasyonu azdırabilir.

        ➔Gümrük verilerinin yükseltilmesiyle eğer enflasyonda bir artış olacaksa da, Fed faizi artıramayacak. Çünkü yükselen faizler istihdam piyasasını daha da zayıflatacak.

        ➔Hem fiyat istikrarı hem de istihdam sağlanması Fed’in iki ana görevi. Birinden birini tercih etmek zorunda kalabilir.

        ➔Ayrıca bir de faizlerin düşürülmesi konusunda bastıran, Fed’i ve Başkanı Powell’ı sert bir şekilde eleştiren, yıpratan bir Trump faktörü de var.

        ➔Fed’in karar verirken Trump faktörü de, olumlu veya olumsuz etkisi olabilir. Bu durum, Fed’in karar alma sürecini zorlaştırıyor.

        POWELL’IN JAKSON HOLE KONUŞMASI

        ➔İşte böyle bir durumda Powell Jackson Hole’da ne şahin he güvercin bir tutum takınabilir. “Bir sonraki adım veriye bağlı”, “riskler dengeli” gibi cümleler piyasaları sakinleştirir ama güçlü bir yön oluşturmaz.

        ➔Özetle piyasalar Powell’dan eylül faiz indirim beklentisini koruyacak bir işaret alabilirlerse pozitif seyrin devamı gelebilir.

        ➔Şayet bu işareti konuşmada bulamazlarsa da satışlar ağır basabilir, volatilite artar.

        ➔Ne şiş yansın ne kebap minvalinde bir konuşma olacaksa dolar kararsız seyir izler. Birkaç gün yönsüz hareket edebilir, ardından veriye duyarlı hale gelir.

        Altın dar bir aralıkta sıkışır, ne güçlü alım ne satış olur. 3.300-3.400 dolar arası dalgalanabilir.

        Tahvil faizleri de az dalgalanır. Veri yönlü fiyatlama süreceği için sabit getirili enstrümanlarda temkinli pozisyonlar korunur.

        Türkiye gibi ülkeler beklemeye geçer. TCMB ve yerel piyasa aktörleri Fed’in yönüne göre konumlanmayı tercih eder.