Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım KKM: Seçim döneminde kura vurulan kelepçe
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye ekonomisinin son yıllarda en çok tartışılan politikalarından biri olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, 21 Aralık 2021’de başlayan ve 23 Ağustos 2025’te resmen sona eren bir uygulama olarak tarihe geçti.

        Yaklaşık üç yıl sekiz ay süren bu süreç, ekonomi yönetiminin düşük faiz politikalarının bir yan ürünü olarak ortaya çıktı ve hem ekonomik hem de toplumsal düzeyde derin izler bıraktı.

        KKM NEDEN BAŞLATILDI?

        ➔2021 yılının Eylül ayından itibaren Türkiye, ekonomi politikalarında alışılmadık bir rotaya yöneldi. Enflasyon yüzde 19 seviyesindeyken Merkez Bankası politika faizini önce yüzde 14’e, sonra da yüzde 8.5’e doğru düşürmeye başladı.

        Bu karar, enflasyonu azdırıcı bulunduğundan korunma ve spekülasyon amaçlı gayrimenkul, döviz ve altın gibi araçlara talep patlaması yaşandı.

        ➔Konut ve gayrimenkul fiyatları uçup gitti. Türkiye yıllarca üst üste dünya rekoru kırar hale geldi.

        ➔Türk Lirası dolar karşısında üç ay gibi kısa sürede yarı yarıdan daha fazla değer kaybetti. Dolar 8.5’TL’den 18.4 TL’ye çıktı.

        Döviz rezervlerinin yetersizliği ve güven kaybının piyasalarda paniğe yol açtığı kaotik bir ortamda, TL talebini artırmak ve döviz talebini baskılamak amacıyla Kur Korumalı Mevduat KKM sistemi devreye sokuldu.

        ➔KKM, TL mevduat sahiplerine döviz kuru artışlarına karşı koruma sağlama vaadiyle tasarlandı.

        ➔Sistem, mevduat sahiplerinin TL yatırımlarını belirli bir vade boyunca tutmaları halinde, vade sonunda kur artışı faiz getirisini aşarsa aradaki farkın Hazine veya TCMB tarafından karşılanmasını öngörüyordu.

        NE SONUÇ DOĞURDU?

        ➔KKM, ilk aşamada hedeflerinden bazılarına ulaşmış gibi göründü. Sistem açıklandığında, TL döviz karşısında yüzde 40’a varan bir değer kazancı sağladı. Dolar kuru 17.4’ten 10.5 TL’ye kadar geriledi ve 13-14 TL bandında bir süre seyretti.

        ➔Bu süreçte 2023 Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapıldı. Seçime doğru tam olarak ödemeler dengesi krizine yuvarlanır gibi oldu. Ama seçim öncesinde ve TL faizlerinin tek haneli rakamlarda olduğu dönemde döviz kuruna herhangi bir atak yaşanmadı.

        ➔Çünkü KKM dövize vurulan kelepçeydi. Seçim sürecinde kur şoku yaşanmamasının garantisiydi.

        ➔Hem seçimle gelecek siyasi belirsizlik, hem de reel anlamda TL faizlerinin derin negatife döndüğü bir ortamda kur yerinden kıpırdamadı.

        ➔Sadece KKM değil aynı zamanda 200’ü geçen idari önlemler de ikinci kelepçe görevi gördü.

        ➔Seçimden hemen sonra da rasyonel ekonomi politikalarına dönüş yapıldı.

        ➔Tutulan döviz kurları denetimli şekilde serbest bırakıldı ve iki ayda dolar yüzde 35 arttı. Beraberinde enflasyon da.

        ➔Sonuçta Türkiye yükselmekte olan enflasyon ortamında faizleri düşürerek ve herhangi bir kur şoku yaşamadan seçim sürecini geçirdi.

        #resim#1287470#

        ➔KKM Ağustos 2023’te 143 milyar dolarla toplam mevduatın yüzde 26’sına ulaşarak zirvesini gördü. Bu tarihten itibaren frene basıldı ve 10 milyar dolara düşürülünce de sonlandırıldı.

        YARARI NE OLDU?

        Böylece KKM, 2022 yılından başlayarak 2023 ve kısmen 2024’te kendinden beklenen işlevini yerine getirdi. Bir “yara bandı” çözümü olarak kur şoklarını hafifletti.

        #resim#1287472#

        ➔En büyük hizmeti seçim sürecinde yaramazlık yapması büyük ihtimal olan döviz kuruna kelepçe vurulmasıydı. Böylece Türkiye istenmeyen bir şok yaşamadı.

        ➔Sistem, 2021 sonunda döviz kurlarındaki ani yükselişi geçici olarak frenledi. TL talebini artırarak döviz talebini bir süreliğine azalttı ve kısa vadeli kur istikrarı sağladı.

        ➔Yerli parayla yatırımları teşvik ederek bankacılık sisteminde TL mevduatlarının payını artırdı. Bu, dolarizasyon oranını bir miktar azalttı, yüzde 40’ın da altına düşürdü.

        ➔Güvenli yatırım algısı yarattı. KKM, devlet garantisi altında olduğu için yatırımcılar için güvenli bir liman olarak görüldü, bu da özellikle belirsizlik dönemlerinde mevduat sahiplerini rahatlattı.

        Madalyonun ilk yüzü gayet pozitif bir bilançoya sahip.

        BEDELİ NE OLDU?

        ➔Ancak madalyonun ikinci yüzü tam tersini söylüyor. KKM’nin kurlara kelepçe etkisi geçici oldu ve yaklaşık iki yıl sonra, dolar/TL kuru 30 TL’ye yaklaşırken, 2025’te 40 TL sınırına dayandı

        ➔Uygulama öncesi 72 milyar lira kar edip büyük kısmını Hazine’ye aktaran ve gelir vergisi rekortmeni olan Merkez Bankası’nın bilançosunda ciddi zararlar birikti. Banka 2023’te 818 milyar TL, 2024’te ise 700 milyar TL zarar etti. Hazine’ye kar payı, Maliye’ye vergi ödemedi.

        ➔Sonuçta KKM’nin yükü TCMB ve Hazine’ye değil, dolaylı olarak tüm topluma yansıdı. Uygulamada uzun vadede enflasyonu da körükledi ve kamu finansmanını önemli bir faiz yükü yükledi.

        Gelir ve servet dağılımını bozdu.TL veya döviz mevduatlarını KKM’ye yatıranlar, hem faiz getirisi hem de kur farkından korunma avantajı elde ettiğinden yüksek gelir gruplarına hizmet etti.

        ➔Uygulama kamu kaynaklarından finanse edildiği için maliyet toplumun geneline yayıldı. Bu süreçte TL kredi kullananlar en avantajlı kesim olarak çıkarken, TL tasarrufu olanlar en büyük bedeli ödedi.

        Prof. Dr. Hakan Kara’nın belirttiği gibi, KKM “TL tasarruf edenlerden TL borç alanlara bir servet transferi” yarattı.

        ÇÖZÜM MÜ, SORUNUN PARÇASI MI?

        ➔Bedeli bir süre daha ödenmeye devam edecek ama sistem sona erdirildi. Çok da iyi oldu. Olay olup bittikten sonra benim algım özetle şu şekilde:

        ➔Tarihimizin en derin negatif faizine dayalı para politikasının olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla yürürlüğe konulan KKM, sorunun kökenine dokunmadan semptomları baskıladı.

        ➔Geçici bir sürecin çözümüydü ama orta ve uzun vadede sorunun bir parçası haline geldi.