Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Fed'in kararı: Küçük adım mı, büyük teslimiyet mi?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünya piyasaları bu hafta tek bir soruya kilitlendi: Fed faiz indiriminde küçük adım mı, büyük adım mı atacak? Çünkü mesele sadece çeyrek puanlık bir hareket değil, ABD ekonomisinin yönünü, küresel sermaye akımlarını, altının parıltısını ve doların itibarını belirleyecek bir dönüm noktası.

        KÜRESEL TABLO: FAİZLER DÜŞÜYOR, BORSALAR ZİRVEDE

        ➔ Yeni bir Fed faiz indirim kararına doğru giderken piyasalardaki tablo şöyle:

        ➔ Başta ABD tahvil faizleri olmak üzere tüm vadelerde gerileme var. Yıla %4,572’den başlayan 10 yıllık tahviller geçen hafta sonunda %4,060’a indi. Hatta perşembe günü %3,99 ile kısa süreliğine %4’ün altını da gördü.

        Dolar bu yıl büyük paralar karşısında %10 değer kaybetti. Dolar Endeksi 108.296’dan 12 Eylül’de 97.536’ya düştü.

        Dolar, gelişmekte olan ülke paralarına göre de JPM endeksiyle %7 geriledi. Son haftalarda ise yatay bir seyir izliyor.

        ➔ Borsalar da Büyük Buhran sonrası döneminin zirvesine çıktı. Gelişen ve gelişmiş tüm ülke borsalarını kapsayan MSCI Dünya Endeksi 2025’te %15,5 prim yaptı.

        ➔ Dünya borsalarının toplam piyasa değeri ise nisan ayındaki dip seviyeden 34 trilyon dolar artarak 144 trilyon dolara yükseldi.

        ALTIN DÜNYADA %39, TÜRKİYE’DE %66 ARTTI

        ➔ Ama asıl hikâye altın ve kriptoda.

        ➔ Merkez bankalarının rezerv değiştirmesi ve altın alımları, jeopolitik riskler, faiz indirim beklentileri ve Fed’in bağımsızlık kaygısı altını 2025 yılında 2.624 dolardan 3.643 dolara taşıdı.

        Dolar bazındaki %39’luk artış, altını 1979’daki patlamadan bu yana en parlak yılına soktu.

        Türkiye’de ise TL bazında gram altın %66 değer kazandı.

        ➔ Kripto varlıklar da faiz düşüşünden faydalandı. Ancak asıl değerlenme, ABD yönetiminin sektöre verdiği siyasi önem ve yaptığı yeni düzenlemelerle geldi.

        ➔ Lider kripto varlık Bitcoin, 93.780 dolardan 116.030 dolara çıkarak 2025’te %24 prim yaptı.

        FED’İN ÜZERİNDE YOĞUN BASKI

        ➔ Fed’in Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) çarşamba günü faiz kararını açıklayacak. Beklendiği gibi indirim gelecek ama bu 25 baz puan mı yoksa 50 baz puan mı olacak, milyon dolarlık soru bu.

        ➔ Eğer geçen yıl eylülde olduğu gibi Fed indirimlere 50 baz puanla başlarsa, bunu nasıl açıklayacağı kritik önem taşıyor.

        ➔ Çünkü geçen yılkinden farklı bir siyasi ve ekonomik tablo söz konusu. O dönemde seçim öncesine denk gelen faiz indirimi, biraz da Demokratları ödüllendirme hamlesi olarak görülmüştü.

        ➔ Bugün ise durum farklı. Başkan Biden döneminde Powell’ın üzerinde bu kadar doğrudan baskı yoktu.

        ➔Şimdi Trump işbaşında ve Fed yönetim kurulunda kısa sürede çoğunluğu sağlayacaklarını ilan etmiş durumda. Her gün yeni saldırılarla Fed’i köşeye sıkıştırıyor.

        FED, TRUMP’A YAKAYI KAPTIRACAK MI?

        ➔ 17 Eylül’deki faiz indirimi piyasalarca fiyatlandı. Ancak sindirilmeyen ihtimal, 25 yerine 50 baz puanlık indirim.

        ➔ Faiz indiriminin duble yapılması halinde ilk tartışma konusu enflasyon olacak.

        ➔Yüksek faizlere rağmen henüz hedeflere ulaşılamamışken, üstüne gümrük vergileri ve göçmenlerin sınır dışı edilmesi gibi maliyet artırıcı unsurlar eklendi.

        ➔ Faiz düşüşünü savunanlar, etkinin tek seferlik olacağını, enflasyonun önce yükseleceğini ama sonra gerileyeceğini söylüyor.

        ➔Yüksek faize ve büyük fedakârlıklara rağmen hâlâ kalıcı başarı sağlanmamışken, faiz indirimlerinin enflasyonu nasıl düşüreceği ciddi bir soru işareti.

        İkinci tartışma Fed’in bağımsızlığı üzerine olacak. Normal adım olan 25 baz puan yerine büyük adım atılırsa bu, “Fed siyasetçiye teslim oldu” yorumlarını güçlendirecek.

        Üçüncü tartışma ise “ekonomi çok mu kötü ki, büyük faiz indirimi yapıldı?” sorusu etrafında şekillenecek.

        BÜYÜK ADIMIN ZORLUĞU

        ➔ Eğer gerçekten ekonomi kötüyse Trump’ın, “ABD ekonomisi iyi durumda” söylemiyle çelişkiye düşecek. İstatistik bürosuyla yaşadığı kavgada olduğu gibi Fed’le de el yükseltecek.

        ➔ İster çeyrek puan ister yarım puan olsun, her durumda Fed Trump’tan eleştiri alacak. Çünkü Trump faizleri %1’in altına çekmek istiyor ki, bu ancak kriz dönemlerinde görülen bir oran.

        ➔ Öte yandan, ekonomide istikrar devam ederken Fed’in tutmak istediği nötr faiz seviyesi %2,75–3,00 aralığı. Bu düzeye ulaşmak için yaklaşık 150 baz puanlık indirim gerekiyor.

        ➔ Piyasa da bunu arzuluyor. 3 indirim bu yıl, 3 indirim gelecek yıl, toplam 6 indirimin yapılması Wall Street’in işine çok yarayacak.

        ➔ Ama böyle bir indirimin reel ekonomi üzerindeki etkisi sınırlı olacak.

        ➔ Siyasi, ticari ve jeopolitik belirsizliklerin zirve yaptığı bir ortamda tüketim artmadıkça üretim de artmayacak, üretim artmadıkça da yatırım gelmeyecek.

        KÜÇÜK ADIMIN BÜYÜK AVANTAJI

        ➔ Fed’in önünde gerçekten zor bir tercih bulunuyor. Fed’in fiyat istikrarını sağlamak ve tam istihdama destek olmak üzere iki görevi var.

        ➔ Ancak birine iyi gelen ilaç, diğerine zarar veriyor. Yüksek faiz enflasyonu düşürse de istihdama zarar veriyor. Düşük faiz istihdamı desteklese de enflasyonu körüklüyor.

        ➔ İşte zorluğu azaltacak formül her iki tarafa ölçülü etki yapacak 25 baz puanlık indirim gibi görünüyor. Hem istihdamı bir miktar destekleyecek hem de enflasyonu fazla tırmandırmayacak.

        ➔ Bu şekilde başlanırsa ekim toplantısı pas geçilip, aralıkta bir 25 baz puan daha indirim yapılabilir. Resesyona girilmezse süreç burada sonlandırılabilir. Politika faizi %3,50–3,75 düzeyine iner.

        ➔ Tüm bu nedenlerden dolayıfaiz indirimi, sadece bir para politikası kararı değil.

        Fed küçük adımı mı seçecek, yoksa Trump’ın büyük baskısına boyun mu eğecek?

        Küçük adım bağımsızlığı korumak, büyük adım ise Trump’a boyun eğmek anlamına gelebilir.