Anadolu’da türkülerle düşünülür, türkülerle ağlanır, türkülerle sevilir. Ama bazı yerlerde türkü, sadece duygu değil dil, kader, coğrafya ve yaşam biçimi olur.
➔İşte Malatya’nın Arguvan ilçesi, bu yerlerden biridir. Hatta belki de birincisidir. Çünkü Arguvan, Türk halk müziğinin o meşhur “Altın Hilal” bölgesinin tam kalbidir. Ve bu kalpte atılan her ritim Anadolu'nun ruhunu taşır.
BİR COĞRAFYA BİR RUH HALİ OLARAK ARGUVAN
➔Arguvan, bir tür topografyanın değil bir karakterin adıdır. Bozkırın ortasında yer alan bu küçük ilçe, uçsuz bucaksız tepeleri, yalnız patikaları ve sessiz dereleriyle insanı içine dönmeye davet eder.
➔Bu doğa, gürültü değil düşünce üretir. Ve bu düşünce türkü olur, dile gelir.
➔Yaşam kolay değildir Arguvan’da. Toprak kıt, su az, geçim zor. Ama belki de bu yüzden insanlar dertlerini başka yollarla anlatmayı öğrenmiştir. Sözle, sazla, sesle... Çünkü Arguvan halkı içine atmaz, söyler. Susmaz, söyletir.
➔Ve bu söyleyiş bir şive değil, bir müzik dili olur: Arguvan ağzı.
ARGUVAN AĞZI: TÜRKÜDE DURAN ZAMAN
➔Türk halk müziğinde yörelere özgü birçok icra üslubu vardır. Arguvan ağzı yavaş söylenir, ağır ilerler. Her hece, her nota sindirilir. Bu ağızda türkü, hızlı akan bir nehir değil sabırla kazılmış bir dere yatağı gibidir. Derindir, ağırdır ama gideceği yeri iyi bilir.
➔Bu söyleyiş biçimi Ali Ekber Çiçek’in sazında, Sabahat Akkiraz’ın sesinde, Arif Sağ’ın yorumunda hayat bulmuştur.
➔Onların yorumladığı Arguvan türkülerinde yalnızca acı değil, aynı zamanda dirayet, bilgelik ve inanç da vardır. Çünkü Arguvan ağzı, yalnızca ağıt söylemez aynı zamanda yaşama tutunur.
ALTIN HİLAL’İN KALBİ
➔Müzikologlar, halk müziğinin yoğun ve özgün biçimde üretildiği bölgeye ‘Altın Hilal’ der.
➔Bu hilal, Sivas’tan başlayıp Malatya’dan geçer ve Harput’u içine alır ve Şunlıurfa’da son bulur. Arguvan, bu hilalin tam ortasında durur. Bu sadece bir harita bilgisi değil bir kültürel hakikattir.
➔Arguvan’ın türkü kültürü coğrafyasından ve Doğu’daki uzun havalardan etkilenmiştir ama kökü Kırgızistan Tanrı Dağları’ndadır.
➔Hala katıksızdır, köprü değil merkezdir, taklit değil özgündür. TRT repertuvarında sayısız Arguvan derlemesi de bundan dolayı bulunur.
HALKIN MÜZİKLE DERİN BAĞI
➔Sözlü kültürün yaygın olduğu Arguvan’da okuma yazması olmayan bir kadın bile 40-50 türkü bilir.
➔Burada türkü dinlenmez, yaşanır. Bu topraklarda herkesin hafızasında bir türkü, herkesin dilinde bir kıta, herkesin kalbinde bir ezgi vardır.
➔Burada müzik eğlence olduğu gibi bir yaşam becerisidir de. Zorlukla başa çıkmanın, yalnızlığı paylaşmanın, inancın dilidir türkü.
➔Tarlada çapa sallarken de, düğünde halay çekerken de türkü oradadır. Türkü burada bir toplumsal refleks, bir duygusal dayanaktır.
FESTİVALLERE DİRENEN TÜRKÜ
➔Uluslararası Arguvan Türkü Festivaline gelirken Elazığ-Malatya yolundan Arguvan’a saptığımızda kısa dalgalar halinde, boğum boğum bir arazi yapısı ve başak örtüsü karşılıyor bizi.
➔Nitekim coğrafyanın bu dalgalı hali Arguvan türkülerinin yorumlarına da sinmiş gibi.
➔İlçe ise geçen yüzyılın ortalarını yaşayan küçük bir Anadolu kasabası olarak kalmış. Adeta bir film platosu gibi.
➔Bu festivalde yalnızca sanatçılar, ozanlar, türkü severler, araştırmacılar, çocuklar, yaşlılar, gurbetçiler buluşuyor. Çünkü türkü burada nesiller arasında akan bir nehir, geçmişten geleceğe uzanan bir ses.
YÖREYİ ULUSALA TAŞIYAN TÜRKÜ
➔Arguvan türküleri, yerelden evrensele açılan en saf yollardan biridir. Bozkırdan yükselen bu ses, İstanbul’un salonlarında da yankı bulur, Berlin’in sokaklarında da, bir taşra evinin radyosunda da.
➔Çünkü Arguvan, sadece Malatya’nın bir ilçesi değil Anadolu’nun kalbi, türkü kültürünün merkezidir.
➔Türkü burada sadece söylenmez, doğar, yaşar, yeniden yoğrulur.