Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Barcelona'dan Türkiye'nin 5G fotoğrafı…

        Gelecek yıl 5G’ye geçeceğiz. Adı 5,5G de olabilir, 5G + (plus) da. Zaten geçer geçmez de kendimizi 6G tartışmalarının içinde bulmuş olacağız. Ancak 5G’ye nasıl geçeceğimiz konusu 3 operatörün de merak ettiği bir husus. Henüz ihale takvimi, kriterleri ve yerli/milli ürün meselesi netlik kazanmış değil. Ulaştırma Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ise 5G’ye nasıl bir modelle geçilmesi gerektiği konusunu bazı bilgileri piyasada test ettirerek araştırmaya devam ediyor.

        Bakanlık operatörlere de fikirlerini soruyor. Dünyada son nesil iletişim uygulamalarına hiç lisans bedeli almadan sadece yatırımı teşvik ederek geçiren ülkeler de var, cirodan pay alma yöntemiyle operatörleri 5G’de daha aktif olmaya yönlendirenler de… Bakalım bizde nasıl bir model benimsenecek.

        Umarım yüksek lisans ücretleriyle vatandaşın iletişim faturasını yükseltmeyecek, şirketlerin yatırımlarını da geciktirmeyecek bir yönteme veya modele karar verilir.

        Barselona’da Dünya GSM Birliği (GSMA) tarafından düzenlenen Dünya Mobil Kongresi’nde (WMC) Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ve CEO yardımcısı Hasan Süel ile bu konuları bolca konuşma şansım oldu. Ülkemizdeki 3 GSM operatör arasındaki tek özel/yabancı şirket olan Türkiye Vodafone’un küresel yapıdan beslenen önemli bir 5G tecrübesi var. Ben de uzun bir süredir genel bakış açılarını medyada paylaşan iki önemli isimden, Vodafone’un dünya genelindeki durumu ile Türkiye’de 5G ihalesine nasıl baktıklarının detaylarını öğrenmeye çalıştım.

        CEO Engin Aksoy, 5G’ye geçmeye hazır olduklarını, ancak geçiş sürecinin Türkiye’ye daha fazla yarar sağlayabilmesi için lisans bedellerinin makul olmasının yatırımı teşvik edeceğine belirtti. Böyle bir model ile geçilmesi görüşünde. “Tam olarak görüşü ne?” diye tahlil ettiğimde, başlangıçta yüksek lisans bedeli alınmasının yatırımları aksatacağı için farklı formüllerle geçilmesinin daha doğru olacağı fikrinde olduğunu söyleyebilirim.

        Henüz 5G ihale takvimi belli olmamasına rağmen Vodafone da yeni döneme en hazır operatör. İhalenin haziran veya temmuzda yapılması halinde 2026’nın başında 5G hizmeti vermeye hazır olacak şekilde hazırlıkları tamammış. Diğer iki operatör; Türk Telekom ve Turkcell de aynı şekilde hazır olduklarını söylüyorlar. Ortada henüz ihale şartnamesi, takvimi yok, ama 3 operatörde herhangi bir aksaklığa mahal vermemek için hızla hazırlıklarını yapmaya devam ediyor.

        Engin Aksoy ve Hasan Süel’in 5G teknolojisi için özellikle vurgu yaptıkları iki önemli husus var: "Birey tarafında hizmet kalitesi artacak. Kurumlar da ise ciddi anlamda verimlilik sağlanacak." 5G ne getirecek? Sorusuna en kestirme cevap bu olsa gerek...

        5G’de yatırım yüksek, gelir düşük olacak

        Ancak 5G hizmete girince operatörlere verimlilik artışı sağlarken, yatırım miktarı artacağından gelir sıçraması yapmayacağı ifade ediliyor. Yatırım bedelinin yüksek, gelirin ise düşük olacağı ifade ediliyor. Operatörler, 5G yatırımını yapacaklar, ama karşılığını kısa sürede alamayacaklar. Fakat kaç yıl sonra 6G’ye geçilmesi gündeme gelecek veya 5G yatırımlarının kaç yılda geri döneceği de şu günlerden tahmin edilemiyor. Çünkü yapay zekâ ve teknolojideki diğer gelişmelerin iletişim uygulamalarında nasıl bir dönüşümü ortaya koyacağı da kestirilemiyor.

        5G’nin hızla yaygınlaşması ve ülkeye azami faydayı sağlayabilmesi için ihalede lisans ücretlerinin makul tutulmasını diğer iki operatör gibi Vodafone yetkilileri de istiyor. 3G veya 4,5G’ye geçiş şartlarından çok daha farklı bir teknoloji dünyasında yaşıyoruz. Bu sebeple yapay zekâ ile birlikte değişimlerin daha fazla yaşanacağı 5G dönemi için makul ve mantıklı gelişmelere de ayak uyduracak bir model gerekiyor.

        Ne kadar yatırım o kadar yükümlülük

        Operatörler, 5G’ye geçişte en makul yaklaşımın yatırım-yükümlülük dengesiyle olacağını düşünüyor. Bu ince detaya Vodafone yetkilileri de önem veriyor. Frekans tahsislerinin de 3 operatör arasında yüksek 5G performansını sağlayacak miktarda, orantılı ve ekonomik olarak uygun seviyede spektrum ücretleriyle yapılmasının, operatörleri şebeke yatırımına daha fazla yönlendireceği tespitini de buradan paylaşayım. Vodafone yetkilileri, operatörlerin makul bedellerle spektrum kullanım hakkını elde etmesi ve şebeke kurulumuna ilişkin yatırımlara daha fazla kaynak ayrılabilmesi için spektrum bantlarının zamanında hazır edilmesi ve planlanması, her yeni bant için tahsis edilecek frekans miktarının operatörlerin ihtiyacını karşılayacak minimum seviyede olmasına her fırsatta vurgu yapıyorlar. Demek ki rekabeti sıkıntıya sokacağını düşündükleri yönünde bir endişeleri var.

        Diğer taraftan Engin Aksoy, 5G ile birlikte sabit genişbant tarafında yapılacak lisans uzatım koşulları ile 5G ihalesi arasında orantısız farklar olmaması ve adil rekabet koşullarının sağlanması gerektiğine de vurgu yaptı. Kısacası, Türk Telekom’un sabit lisans süresinin uzatım bedeliyle, 5G lisansları arasında fark olmaması gerektiğini belirtti. Net ifadesi şu: “Düşük sabit lisans uzatımı, yüksek 5G frekans bedeli kabul edilemez.”

        Aksoy, 5G’ye geçişte kendilerinin beğendiği en iyi modelin Finlandiya ve Çin modeli olduğunu kaydetti. Fiber altyapı için ortak şirket konusu da Vodafone yetkililerinin gündeminde ancak, bu yönde bir gelişme olacağına dair işaret veya çalışma söz konusu değil.

        Fiber altyapıya benzer ortaklık yapısı baz istasyonu kuleleri içinde daha önce gündeme getirilmişti. Turkcell’in güçlü olduğu baz istasyonu kulelerinin diğer iki operatörün kuleleriyle birlikte tek bir şirket çatısı altında toplanarak kaynak israfının önlenmesi mevzusunu da Aksoy’a sordum. Kule tarafında ortak altyapı için neler düşündüklerini merak ediyordum. Aldığım cevap aynen şöyle:

        “Tabii öyle bir şey olursa biz destekleriz, ama şu anki regülasyonlar ona izin vermiyor. Bu sebeple bu konuyu çok gündeme getirmiyoruz. Aslında kule için ayrı bir şirket kurmak, sahiplik yasak olan bir şey biliyorsunuz. Mevcut düzenlemelere göre normalde bir kule şirketi veya kule sahipliği olmaması gerekiyor.”

        Yerli/milli ürünlerin, 3 GSM operatörünün şebekelerinde kullanılması sürekli tartışma konusu olduğu için Engin Aksoy’un bu konuyu da sordum. Teşvik edilmesi gereken tarafın teknolojiyi üretecek olan şirketler olduğuna işaret eden Aksoy, operatörlere satın alma yükümlülüğü getirilmesinin meseleyi çözmediğini belirterek, “Biz alırız. Ama üretim olması ve ürünün hazır olması lazım. Olmayan bir ürünü almamız da kullanmamız da zor.”

        Bir notta buraya düşmemde fayda var. Cumhurbaşkanlığı çatısı altında yerli/milli ürünleri takip edecek bakanlıklar üstü bir kuruma acilen ihtiyaç var. Aksi halde çok fazla yerli/milli ürün illüzyonu yapıldığından tam olarak gerçekleri görme şansımız olmayacak.

        Cumhurbaşkanı’na yerli/milli izahı nasıl yapılacak?

        Henüz yolun başındayız ve 5G için daha çok söyleyecek sözümüz olacak. İhale şartnamesinin açıklanacağı zamana kadar ayrı, ihale sürecinde ise farklı konular gündeme gelmeye devam edecek. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok önem verdiği yerli/milli ürün konusunda 4,5G’deki sorunlardan ders çıkarılmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Yerli/milli ULAK baz istasyonunun bu konuma gelmesinde Cumhurbaşkanı'nın 4G ihalesini iptal edip, yeni kriterlerle 4,5G olarak ihaleye çıkılmasının sağlamasının katkısı var.

        Türkiye’de Ar-Ge projelerine önü arkası belli olmayan destekler veriliyor, ama sonrasını kontrol eden pek olmuyor. Kaynak tahsisi ve kullanımında bakanlıklar ve kurumlar arası kavgalar yapılıyor. Ancak bakanlıklar üstünde yerli/milli teknolojiye bakan bir otorite olmadığı için ortaya sağlıklı bir şey çıkmıyor. Sonra her kurum yabancı ürün sevdalısı oluyor! Örnek; Bankalar cephesinde yerli/milli ödeme sistemi TROY'daki serüven...

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce 5G sebebiyle şu açıklamayı yapmıştı:

        “Yakın zamanda internet ve dijital altyapımızı güçlendirecek yeni bir adım atıyoruz. Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projemiz (UUYM5G) kapsamında 5G ihalemizi 2025 senesi içinde yapacağız. 2026 yılında da ilk sinyalimizi almayı hedefliyoruz.”

        Cumhurbaşkanı’nın bahsettiği o zaman yaklaşıyor. Ancak uçtan uca yerli/milli ürün konusunda neler yapıldığına önceki bakanların ve görevdekilerin ne cevap vereceklerini merak ediyorum. Çünkü şu an 5G testi yapılan yerlerde yerli/milli ürün yok. Kullanılmıyor! Mesela Cumhurbaşkanı ilgili bakanları ve bürokratları çağırıp, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne test amaçlı “Uçtan Uca Yerli/Milli 5G” sistemi kurun derse ne olur? Ne cevap verirler?

        “Uçtan Uça Yerli/Milli 5G” testleri 4 yıl önce çeşitli bakanlar tarafından yapılmıştı, ama şu an ticarileşen, ürüne dönenlerin sayısının veya oranının ne olduğu bilinmiyor. Yazılımda bir şeyler var, ama donanım cihaz/ürün tarafı meçhul. Mesela önceki bakanlardan; Mustafa Varank, Adil Karaismailoğlu, uçtan uca 5G testlerini 4-5 yıl önce törenlerle yapmışlardı. Nerede o ürünler? Niçin ticarileşemedi? Neden seri üretime geçemediler? Şu an elde ne var?

        Peki, yabancı şirketlerin; Huawei, Ericson, Nokia ve diğerlerinin ürünleriyle havalimanında, statlarda, fabrikalarda ve TBMM’de ne amaçla 5G testleri yapılıyor? Öyle sanıyorum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bakanlara niçin yerli/milli ürünlerle bu testleri yapmadıklarını soracaktır. Bu durum Cumhurbaşkanı’na nasıl izah edilecek onu da çok merak ediyorum.

        Müjde TBMM’ye 5G geldi!

        Teknolojiyle nasıl oyalanmayı sevdiğimize güzel bir örneğimiz daha oldu. Bu müjdeli haberi bizatihi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı duyurdu. Ülkemizde 5G çalışmalarına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesindeki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), özel sektör temsilcileri ve ilgili diğer kamu kurumlarıyla koordineli olarak devam ediliyormuş. BTK tarafından işletmecilere ve üreticilere 5G teknolojisine yönelik test-deneme izinleri verilmiş. Haberin devamını şöyle;

        "Test-deneme süreçleri İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Tekirdağ, Eskişehir ve Konya gibi şehirlerde devam ediyor. İstanbul Havalimanı'nda ise vatandaşlarımız da 5G uyumlu cihazlarıyla bu deneyime ortak olabiliyor. 5G teknolojisi Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe stadyumlarında da vatandaşların deneyimine açıldı. Stadyumlardan sonra 5G TBMM'de de deneyimleniyor.”

        TBMM’de de büyük ihtimalle Huawei altyapısıyla 5G denemeleri başlatıldı. Fakat bu testleri yapmanın hiçbir önemi ve değeri yok. Çünkü 3 GSM operatörü de zaten 5G’ye hazır olduğunu defalarca açıkladılar. Bu tür testler, kendi yerli/milli ürünlerinizle yapılırsa anlamı olur. Diğer türlü gündemi meşgul etmeden öteye geçmez.