Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Eurofighter'da kritik sürece giriliyor!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye savaş uçağı tedarikinde yoğun dünya gündemi arasında önemli bir sürece girmiş durumda. Bir yanda yeni nesil F-16 blok 70 tedariki, diğer yanda F-35 projesine geri dönüş için yaşanan gelişmeler, diğer tarafta ise Almanya’nın Eurofighter Typhoon savaş uçakları konusunda olumlu yaklaşımları var. Bu gelişmelere paralel olarak da Türkiye, kendi platform araçlarını; Hürjet, KAAN ve diğer projelerini geliştirmek için yoğun çaba sarf ederken, çoğu savunma ürününü de ihraç ederek kaynak üretiyor.

        Geçen hafta Almanya’nın Türkiye ile savunma sanayi işbirliği noktasında politika değişikliğine gittiğine dair haberler gündem oldu. Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya tarafından ortaklaşa geliştirilen Eurofighter Typhoon temininde Ankara’nın Berlin ile sıkıntı yaşaması ilginç bir döneme denk geldi. Zira Almanya, sürekli olarak savunma sanayi ürünlerinde Türkiye’ye zorluk çıkarırken Avrupa Birliği’nin de ABD ile benzer problemlerle karşılaşması ilginç tevafuk oldu.

        Avrupa’da çeşitli medya organlarına yansıdığı üzere Türkiye’nin talep ettiği, İngiltere’nin de hararetle desteklediği 40 adet Eurofighter uçak tedarikini Alman hükümeti siyasi gerekçelerle defalarca veto etmişti. Bilindiği üzere eski model “Tranche-1” (20 adet) ile yeni üretim (20) Eurofighter uçaklarından eşit oranda Türkiye’nin satın alması için İngiltere Savunma Bakanlığı’nın Mart 2025’te teklif sunduğu konuşulmuştu. Hatta bir ara tüm modellerin yeni üretim olabileceğine de işaret edilmiş, ben de önemli bir kaynağa dayanarak bu gelişmeyi yazmıştım. Ancak İngiltere’nin çok istekli olmasına rağmen bir türlü Almanya engeli aşılamamıştı, şimdi konjonktür değiştiğine göre bakalım önümüzdeki günlerde neler olacak?

        ABD-AB arasındaki savunma stratejisi gerginliğinin de dengelerin değişmesinde ciddi rol oynadığı için Avrupa’da birçok ülke, savunma sanayinin güçlendirilmesini istiyor. Rusya’nın sebep olduğu korkuyla AB ülkelerinde ortaya iki görüş çıkmış durumda: “Kendi savunma sanayimizi kuralım” diyenler ile “Bütçe ayırıp gerekli silah ve teçhizatı ABD’den alalım fikrini savunlar” söz konusu. Elbette hibrit çözümü önerenler de var. Her durumda Türkiye de bu gelişmeleri iyi takip etmesi gerekiyor. AB ile savunma sanayinde ciddi işbirliği yapabilme potansiyeli söz konusu.

        Eğer Avrupa, kendi savunma sanayini güçlendirmek istiyorsa, Almanya’nın da bir zaruret olarak Eurofighter Typhoon’ların endüstriyel gelişimlerini devam ettirmesi için Türkiye’ye satışına onay vermesi gerekiyor.

        Ayrıca Rusya korkusuyla hareket eden Almanya’nın Eurofighter kararında şüphesiz NATO’nun bölgede güçlendirilmesinin de stratejik etkileri bulunuyor.

        Eurofighter kullanmaya başlayacak bir Türkiye, ayın zamanda önemli bir hava platform aracı sebebiyle de Avrupa ile savunmada güçlü bağ kuracağı anlamı taşıyacaktır. Bu durumu Almanya da göz ardı etmeyecektir.

        Bu kapsamda İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo’nun açıklamalarında da göz attığımızda başından beri Eurofighter konusunda öncü rol oynayan Londra’nın pozisyonunda bir değişiklik olmadığını, aksine tedarik işleminin en kısa sürede gerçekleştirilmesi yönünde çaba sarf ettiklerini biliyoruz. Dolayısıyla Eurofighter temini konusunda Almanya kritik konumda ve oradan gelecek haberlerin ABD’nin F-16 ve F-35 uçakları konusunda Türkiye ile olan görüşmelerini de olumlu yönde etkileme durumu olabilir.

        Aslında Türkiye-İngiltere arasında asıl kaçırılan fırsatın Rolls-Royce ile KAAN için 5’nci nesil uçak motoru anlaşmasının yapılmamış olduğunu ifade edebiliriz. Keşke İngiliz yetkilileri Eurofighter’a gösterdikleri ilgiyi bu konuda gösterselerdi, çok daha istekli ve anlayışla olsalardı.

        Geçen hafta da Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, BAE Systems yetkilileri ve İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi ile bir araya geldiğinde en dikkat çeken konuların başında yine Eurofighter Typhoon’un yer aldığını tahmin etmek zor değil. Ancak İngiltere; AB üyesi değil ve onların da AB ülkeleriyle önemli problemleri var.

        Ayrıca Avrupa’nın lokomotifi Almanya ve Fransa’nın AB’nin savunma sanayi fonlarından Türkiye’nin faydalanması konusuna da soğuk baktıklarını sektörün önemli bir ismi dikkat çekti. Bilinmeli ki Almanya ile meselemiz sadece Eurofighter değil.

        Fransa-Almanya engeli aşılabilir

        Netice itibariyle hem Eurofighter hem de AB savunma sanayi fonlarında etkin çözüm için İngiltere’den ziyade Avrupa’dan sıkı bir ortağa da ihtiyacımız var. Türkiye ikili ilişkilerle Avrupa’ya adım atıyor, savunma sanayinde önemli ortaklıklar kuruyor. Türkiye, Baykar ile İtalya’da, TUSAŞ ile İspanya’da, STM ile Portekiz’de ve diğer bazı şirketlerimizle de Polonya gibi ülkelerde kuvvetli bağlar geliştiriyor. Ancak bu ilişkilerin bir üst seviyeye çıkabilmesi için Almanya-Fransa engelinin de aşılması gerekiyor. Konjonktür de bu engelleri aşacak bir sürece girdiğinden bakalım fırsatlar karşılıklı olarak ne kadar değerlendirilecek?