EN İYİ FİLM
Oscar adayları açıklandığında “Emilia Pérez”, en iyi film ödülü için şanslı görünüyordu. 13 dalda aday olması yeterli bir nedendi ama sonra rüzgârın yönü yavaş yavaş değişti. “Emilia Pérez”in Meksika’ya yüzeysel bakışı sıkça gündeme getirildi ve Meksika sineması filme nerdeyse cephe aldı. Başrol oyuncusu Karla Sofía Gascón’un geçmişte attığı ırkçı mesajlar da kampanyanın aleyhine çalışınca, bir süre sonra “Emilia Pérez”e şans veren kimse kalmadı. 10 adaylığı olan “Wicked: Part 1”, yönetmen ve senaryo kategorilerinde ilk beşe girmemesi nedeniyle en başından beri bu kategorinin güçlü adaylarından biri değildi zaten. Senaryo ve yönetmen dahil 8 adaylığa sahip olan “Bob Dylan: Tam Bir Bilinmez”e de en iyi film kategorisinde çok fazla şans tanıyan olmadı.
Adaylık sayısı 6’da kalmış olsa dahi “Anora” Cannes’da Altın Palmiye’yi aldığı günden beri kategorinin en güçlü filmiydi. Nitekim, Yapımcılar Birliği’nin (PGA) ödülünü kazanarak iddiasını gösterdi. Yönetmenler Birliği’nin (DGA) yılın en önemli ödülünü Sean Baker’e vermesi, “Anora”yı tahmincilerin listesinde zirveye taşıdı. Özetle, “Anora” geceye tek favori olarak gitmeye hazırlanıyordu. BAFTA’nın yılın en iyisi olarak “Konsey”i seçmesine de çok önem verilmiyordu. Çünkü Akademi ve BAFTA’nın görüş ayrılığa düştüğü yılların sayısı az değildi. Ama Oyuncular Birliği’nin, filmdeki tüm oyuncu performanslarını değerlendirdiği “ansambl” kategorisinde “Konsey”i (Conclave) seçmesiyle “Anora”nın en ciddi rakibi belli oldu. Peki, 10 adaylığı olan “The Brutalist”? Önemli ödülleri kazanamamış olsa da kuşkusuz hâlâ iddiasını koruyor. Sözgelimi, Türkiye’deki birçok sinemaseverin yukardaki filmlere tercih edebileceği “Cevher” (The Substance), “Ben Hâlâ Buradayım” (I’m Still Here), “Nickel Boys” ve “Dune: Bölüm 2”ye ise şans verenler çok az. Aslına bakarsanız, içimden bir ses ısrarla “Konsey” diyor çünkü seyirci dostu, sıcak bir film; ama “Anora” hâlâ en şanslı aday.
Hangi film alır? Anora
*
EN İYİ YÖNETMEN
2013 yılında Oscar dahil kazandığı önemli ödüllerle dikkat çeken “Argo”nun, yönetmeni Ben Affleck’e adaylık getirmemesi, çok konuşulup yazılmıştı. Bu yıl da “Konsey”in yönetmeni Edward Berger’in aday olmaması, çoğu kişiyi şaşırttı. Dolayısıyla, “Konsey” yönetmen dalında “Anora”nın rakibi değil ve Sean Baker gecenin bir numaralı favorisi olarak öne çıkıyor.
Özellikle Yönetmenler Birliği’nden (DGA) aldığı ödül şansını çok artırıyor. Onu “The Brutalist” ile Venedik’te, Altın Küre’de ve BAFTA’da ödül kazanan Brady Corbet izliyor. Jacques Audiard (Emilia Pérez) ve Coralie Fargeat (Cevher), kuşkusuz güçlü rakipler çünkü yönetmenliğin fazlasıyla öne çıktığı filmlere imza atmış durumdalar. Ama James Mangold (Bob Dylan: Tam Bir Bilinmez) dahil onlara şans verenlerin sayısı çok az.
Kim alır? Sean Baker (Anora)
*
EN İYİ KADIN OYUNCU
Adaylıklar açıklandıktan sonra herkesin şansı eşit görünüyordu. 1980’lerin en sevilen genç starlarından biri olan Demi Moore, yıllar sonra yazdığı dönüş hikâyesiyle kuşkusuz biraz daha öne çıkıyordu. Moore, “Cevher”de meslek hayatının en iyi performansını veriyordu. Trans oyuncu Karla Sofía Gascón’un (Emilia Pérez) da kendine göre bir öyküsü ve ortaya koyduğu bir iddia vardı. Cannes’da ve Avrupa Film Ödülleri’nde en iyi kadın oyuncu seçilmişti. Öte yandan, genç oyuncu Mikey Madison’ın “Anora” filmindeki performansı öylesine iyiydi ki kimse onu hafife alamıyordu.
Fernanda Torres (I’m Still Here) ve Cynthia Erivo’nun (Wicked Part 1) durumları da çok farklı değildi. Karla Sofía Gascón, sosyal medyada yazdığı ırkçı mesajlar nedeniyle gözden düşünce meydan tümüyle Demi Moore ve Mikey Madison’a kaldı. Madison, BAFTA ve Spirit ödüllerini alarak Oscar için iddiasını ortaya koyarken Moore, Altın Küre ve Eleştirmenlerin Seçimi ödülünün ardından Oyuncular Birliği’ni (SAG) de kazandı. Dolayısıyla, gecenin artık iki favorisi var: Demi Moore, en başta olduğu gibi biraz daha ağır basıyor ama Madison kazanırsa da kimse şaşırmayacak.
Kim alır? Demi Moore
*
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Oyuncular Birliği’nin (SAG) ödülleri açıklanana kadar Adrien Brody’nin (The Brutalist) adım adım tüm adayların önüne çıktığı bir dönemden geçtik. 2003’te “Piyanist”le en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazanan Brody, bu yıl Altın Küre, Eleştirmenlerin Seçimi ve son olarak BAFTA’yı alarak ikinci Oscarı’na çok yakın olduğunu gösterdi. SAG’ı Timothée Chalamet değil, o kazansaydı Oscar gecesine nerdeyse tek favori olarak gidecekti. Ama şimdi sonucunu herkesin merakla beklediği bir rekabet çıktı ortaya. Yine de filme yaptığı katkı ve rolün verdiği fırsatlar açısından Brody’nin biraz daha ağır bastığı kesin. Bu arada, ödül sezonunda geride kalan diğer 3 oyuncunun da çok iyi performanslar çıkardığını belirtelim. “Konsey”de canlandırdığı Kardinal Lawrence rolüyle Ralph Fiennes nedense görmezden gelindi. Son yılların yükselen oyuncusu Colman Domingo (Sing Sing) ve Sebastian Stan (Trump’ın Hikâyesi), çok başarılı performanslarına karşılık aday olmanın ötesine geçemediler.
Kim alır? Adrien Brody
*
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Aday listesine şöyle bir göz attığımızda Zoe Saldaña (Emilia Pérez) ve Ariana Grande-Butera’nın (Wicked Part I), filmlerde aldıkları süre itibarıyla, Isabella Rossellini (Conclave), Monica Barbaro (A Complete Unknown) ve Felicity Jones’a (The Brutalist) oranla biraz daha avantajlı olduklarını söylemek mümkün.
Ama Oscar tarihi hem aday olmak hem ödül kazanmak için süreden ziyade performansın niteliğinin ağır bastığını gösteriyor bize. Bu açıdan baktığımızda, Zoe Saldaña, yorumladığı karakter ve filme yaptığı katkıyla her anlamda biraz daha öne çıkıyor. “Neden Meksikalı bir avukat karakterini Meksikalı bir aktris oynamıyor?” diyenlerin ısrarlı itirazlarına rağmen Altın Küre’den SAG’a kadar yılın tüm önemli ödüllerini peş peşe kazandı. İşte bu yüzden, ödül gecesine tartışmasız tek favori olarak gidiyor.
Kim alır? Zoe Saldaña
*
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Adaylar açıklandığında Guy Pearce (The Brutalist), Edward Norton (Bob Dylan: Tam Bir Bilinmez) ve Jeremy Strong (The Apprentice – Trump’ın Hikâyesi) gibi üç tecrübeli oyuncu ağır basıyordu. “Evde Tek Başına”nın yıldızı Macaulay Culkin’in kardeşi Kieran Culkin (Gerçek Acı - A Real Pain) ve Rus oyuncu Yura Borisov’un (Anora) aday olmasına ise başarı gözüyle bakılıyordu. “Gerçek Acı”yı seyretmeyenler için Kieran Culkin’in adaylığı tam bir soru işaretiydi.
Ama ödül jürileri kararlarını açıklamaya başladığında herkes Kieran Culkin’i konuşmaya başladı. Çünkü BAFTA ve SAG dahil en önemli ödülleri o kazandı. Aslına bakarsanız, diğer oyuncular haksız rekabetten söz edebilirler. Çünkü Culkin, yardımcı rol değil, filmin iki başrolünden birini oynuyor. Ama Akademi üyeleri aldığı süreye değil, aday gösterildiği kategoriye bakıyor. Özetle, ödül törenine tek favori olarak gidiyor Kieran Culkin. Başkası kazanırsa gerçek bir sürpriz olur.
Kim alır? Kieran Culkin
*
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
Oscar tahmini yapan birçok kişiye göre gecenin önceden kilitlenmiş ödüllerinden biri… Çoğunluk ödülü “Konsey”in alacağını düşünüyor. Eleştirmenlerin Seçimi ve BAFTA’yı kazanmış olması bir yana, aday gösterilen filmler arasındaki en iyi senaryo olduğu konusunda çoğu kişi hemfikir.
Ben de onlardan biriyim. “Akademi’ye birçok üye veren Yazarlar Birliği’nin ‘Nickel Boys’u tercih etmesi durumu değiştirir mi?” sorusuna verilecek ilk yanıt çok açık. Robert Harris’in kitabından Peter Straughan tarafından uyarlanan “Konsey”, Yazarlar Birliği’nin aday listesine dahil bir film değil. Meksikalı sinemacıların aleyhte yürüttükleri kampanyadan sonra “Emilia Perez”in bu kategoride kazanacağını düşünmek de hayalcilik olur. Kaldı ki, yönetmenliğiyle öne çıkan bir film olduğu çok açık. Aynı şey “Bob Dylan: Tam Bir Bilinmez” için de geçerli. “Sing Sing” ise listenin an az şans verilen filmi.
Hangi film alır? Konsey
*
EN İYİ ÖZGÜN SENARYO
Şu ana kadar kazandıkları ödüllere baktığımızda, “Anora”, “Cevher” (The Substance) ve “Gerçek Acı”nın (A Real Pain) aşağı yukarı aynı şansa sahip olduğunu öne sürebiliriz. Fikir ve hikâyenin özgünlüğüne bakarsak “Cevher”in ağır bastığını düşünenler olabilir. Ama sadece birkaç karakterin öne çıktığı bir gerilim filminin bu dalda ödüllendirilmesi, Akademi gelenekleri açısından bana biraz zor geliyor. Kaldı ki, Cannes ve Eleştirmenler Birliği’nden aldığı ödüllerin Akademi’nin tercihlerini yansıtmayacağı çok açık.
Bana sorarsanız, “Gerçek Acı” (A Real Pain) kendi halinde bir karakter dramı, abartılacak bir yanı yok; ama Yahudi soykırımına genç kuşak üzerinden bakan bu filmin şansı azımsanamaz. Sundance ve BAFTA’da kazandığı senaryo ödüllerini unutmamak gerek. Akademi’nin tercihlerini yansıtması açısından Yazarlar Birliği’nin (WGA) “Anora”ya verdiği ödüle bu kategoride bir çözüm anahtarı olarak bakmak mümkün. Akademi içinde sevenlerinin sayısının az olmadığını düşündüğümde, “Anora”, en şanslı film gibi görünüyor. Ama “Gerçek Acı”, gerçekten güçlü bir aday. En iyi film dalında aday gösterilmeyip bu kategoride ödül kazanan ilk film olmayacağını da biliyoruz. Şu ana kadar kayda değer bir senaryo ödülü kazanmayan “The Brutalist”in sürpriz yapması bana zor geliyor. Sadece bu dalda adaylık kazanan “September 5” filmine ise şans veren kimse yok.
Hangi film alır? Anora
*
EN İYİ ULUSLARARASI FİLM
Aday gösterilen 5 filme şöyle bir baktığınızda, Akademi üyelerinin işi çok zor gibi gelebilir. Oyların 5 film arasında dağılacağı ve çok sıkı bir çekişme yaşanacağı düşünülebilir. Ama “Emilia Pérez”i 13 dalda aday gösteren Akademi’nin başka bir filmi seçmesi açıkçası zor görünüyor. Tuhaf olan, seyircilerin “Emilia Pérez”i çok sevmemesi... Hatta 13 adaylığın ardından ABD’de “Akademi bu filmi neden bu kadar seviyor?” diye birçok tepki geldiğini biliyoruz.
“Emilia Pérez” aleyhinde yürütülen kampanyaları da hesaba kattığımızda Brezilya filmi “Ben Hâlâ Buradayım”ın (I’m Still Here) bir sürpriz yapacağına inananların sayısı az değil. “Flow: Bir Kedinin Yolculuğu”, “Kutsal İncirin Tohumu” ve “Şişli Kız”ın sürpriz yapması ise daha zor görünüyor.
Hangi film alır? Emilia Pérez
*
EN İYİ ANİMASYON
“Vahşi Robot” (The Wild Robot), “Tersyüz 2” (Inside Out 2) gibi büyük bütçeli iki Hollywood filmine karşılık aday listesinde Avrupa’dan 3 yapım birden var. Uluslararası film kategorisinde de aday olan “Flow”, herkese açık bir yazılımla gerçekleştirilmiş düşük bütçeli bir animasyon. Akademi içinde çok seveni olduğu aşikâr. O yüzden, ödülü kazanma şansı var.
Çok iddialı olmayan diğer iki film ise stop-motion animasyon sinemasının iki ustasından geliyor. İngiliz sinemacı Nick Park’ın filmi “Wallace & Gromit: Vengeance Most Fowl”, BAFTA’yı kazandı ama Oscar’ı alması pek mümkün görünmüyor. Avustralyalı Adam Elliott’ın harika filmi “Bir Salyangozun Anıları”na da şans veren yok. Ödül için “Tersyüz 2”nin adı da geçmiyor. En güçlü aday ise insanların olmadığı ıssız adada hizmet etme işlevini yerine getirmeye çalışan bir robotun hikâyesini anlatan “Vahşi Robot”.
Hangi film alır? Vahşi Robot
