Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Mesut Yar Siz yine tartışın ama...
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Emekliler bayram ikramiyesini eksik aldı. En azından bu dönem yapılacak zamdan doğan fark daha sonra ödenecek. Çünkü meclisten yasa çıkamadı…

        İki taksitli bu ödeme kimin derdine deva olur bilemem? Ama bildiğim bir şey var ki, birilerinin “memleketin daha büyük sorunları var şimdi” sözünü ağızlarında gevelemeleri…

        Memleketin yasama organının çalışmasından daha önemli bir sorunu yok. Kavgalı ya da kavgasız “çalışmasından”…

        TBMM oturumlarına verilen her aranın bedelini millet ödüyor. Kendisini temsil edenler bu gerçekliği gözden kaçırıyorsa, ben hatırlatayım; “Çimenler unutmuyor”…

        ***

        Ne kadar ömrüm kaldı doktor?

        10 yılda neredeyse iki milyar kez doktor randevusu almışız. MHRS üzerinden görünen bu. Demek ki randevusuzları da eklersen, eyvah!

        Hadi koy iki yılını Covid salgınına bunun. 200 bin randevu da düşür oradan. Salgın sonrası bozulan ruh sağlığını da ekle buna. 200 de ona gitsin…

        Ne kaldı; yine milyar. Eğer ki sistemi kötüye kullanmıyorsak ortada çok net bir teşhis var. Türkiye sağlığını kaybetmiş durumda…

        Genç ölümler, ani ölümler, kronik hastalıklar filan derken adı konmamış bir salgının içindeyiz…

        Ne kadar yaşayacağım doktor?” sorusuna ilk kez tahmini bir yanıt bile verebilecek kimsenin olduğunu sanmıyorum. Milyar üstünde randevu, yüzde milyar oranında sağlıksızlık demek…

        Allah başka dert vermesin” derken bile imtina eder insan. “Derdi veren dermanını da versin” sanırım en doğru temenni artık!

        ***

        Ne olur biraz dinlen mübarek!

        Öyle değerlilerimizi kaybettik ki. Son olarak Filiz Akın gitti. Tanyeli yasımız bitmemiş, Şinasi Yurtsever'e rahmet dualarımız devam ederken…

        Sabah bir de Acun Günay’ın haberi geldi. Bale pek teveccüh gören bir sanat dalı olamadı, bu yüzden ismini merhum Tarık Akan’ın hayat arkadaşı olarak duyardık…

        Sahnede devleşen sanatçılar vardır. Balerinler de biraz öyledir. Kuğuya benzerler genelde, ince boyunlu ve isteseler uzanıp bulutları öpeceklermiş gibi gagalarıyla

        Allah rahmet eylesin. 2025 için yegâne temennim, birinin yasını bitirmeden bir diğer değerlinin haberini almamak…

        Azrail’in bu sıkı mesaisine herkes için küçük bir ara vermesi. Hele ki O’nun suretinde yeryüzünün altını üstüne getiren bir sürü iki ayaklı varken. Mümkünse ne iyi olur!

        ***

        Sakız değil ki çiğneyesin!

        Şu sıralarda gerekli gereksiz herkes cebinde bir ajanda ile dolaşıyor. Ekranda, sosyal medyada, sokakta ve saire…

        Ajandanın üstünde hukuk yazması kimseyi hukuk insanı yapmaz. Hatta daha net söyleyeyim; fikir sahibi yapar da bilgi sahibi yapmaz…

        Elde nereyi gösterdiği belli olmayan bir pusulayla herkese, her şekilde dokunabilirsiniz ama şu üçlüye asla dokunulamaz; Hak, Hukuk, Adalet!

        Hak insanın, Hukuk devletin, Adalet dünyanın taşıyıcı kolonudur çünkü. Tarihçiyim ve hafızayla konuşuyorum bakın…

        İlk insandan bu yana değişmezidir hayatın; saydıklarımın üçü de bir şekilde yerini bulmuştur çünkü…

        Bu kavramlar üzerinden ayrışmayı doğru ve hakikate varacak bir eylem olarak görmüyorum. Bu da benim ajandam!

        ***

        Yılandan bir gerdanlık!

        “Yolsuzluk” tanımıyla yatıp kalkar olduk. Ekranda, siyasette, alanda, hanede ve saire…

        Aslında çok kadim bir dostumuz bu yolsuzluk denen şey. Misal, dünyada her iktidarın ya da muhalefetin adına iliştirilen…

        Kimisi, kör gözüm parmağına, kimisi el altından gelişine. Ama var işte. Ve kimsenin yakasından düşmeyen bir yılandan gerdanlık olarak hep kutusunda…

        Peki, Yüce Yaratan’ın adıyla yapılanlar? “Tövbe” çekmek geçti değil mi aklınızdan? Ah be güzel okur, senin aklına ilk gelen neden birilerinin vicdanına teğet bile geçmiyor?

        Bakın Batman’da 30’dan fazla eleman bir araya gelip, insanları inançları üzerinden 300 milyon lira dolandırmış. Hem burada hem gurbette…

        Şebeke üzerinde acayip (sözde) dualar filan yazan tişörtleri insanlara giydirip üzerine bir de büyü tahsilatı giydirivermiş

        Yakalandılar bu tamam da büyüleriyle ayrı, sahtecilikle ayrı yarattıkları travmayı kim kaldıracak mağdurların üzerinden?

        Yolumuzu çoktan kaybettik ve işimiz Allah’a kaldı ama sanırım “O” da çok kısa bir süre sonra çekecek elini üzerimizden. Ne dersin?