DÜNYA tarihi herhalde 2019 Covid salgınını kalın harflerle sayfalarına yazacak.
Binlerce kişinin ölümüne yol açan salgın aşı ve alınan önlemler ile baskılanırken, varyantları hala etkisini sürdürmeye devam ediyor.
Son günlerde ishal ve ağır ateş ve vücut kırgınlıklarıyla tekrar baş gösterdi…
Ancak bu kez 6 yıl önceki yarattığı etkinin çok altında bir seyir izlemeye başlamış.
Anımsanırsa, Covid-19’un alt varyantları için aradan geçen süre içinde onlarca isim verildi.
Bu isimlerin ağırlıklı bölümü de Omicron’un alt varyantları Alfa, Bet, Delta, Omega, Zeta gibi Yunan Alfabesinden alınmış mitolojik isimlerden veya Pirola alt varyantında olduğu gibi Yunan harflerinden Pi ve Nho’nun birleşiminden oluşan isimlerden seçildi…
NİMBUS VE STRATUS
Sars Co2 kökenli virüslerin hepsinin adı bugüne kadar böyle geldi.
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cavit Işık Yılmaz ile dün sohbet ederken, ilginç bir bilgi aktardı.
Dünya Sağlık Örgütü, bugüne kadar yayılan virüslerin isimlerinin seçildiği mitolojik harf serileri tükenince yeni bir yola gitmiş ve meteorolojik isimler vermeye başlamış.
Prof. Dr. Cavit Işık Yılmaz şu an dünyada en yaygın iki virüsün isimlerinin de meteorolojik isimden seçildiğini belirtti ve “Birinin adı Nimbus, diğerininki de Stratus” dedi…
İsimlerin seçilmesinin nedeni Dünya’da bu denli kuraklık ve belirsizlikler yaşanıyor olmasından kaynaklansa gerek…
Çünkü Nimbus ortaokul çağlarından bu yana öğretildiği gibi bir yağmur bulutudur…
Diğeri de Stratus, yani rüzgarın, esintinin olmadığı anlarda görmemize engel çıkaran, çoğunlukla “sisli hava” diye tanımladığımız, yere yakın olan bulutun adıdır…
FRENKESTAYN VARYANT
Prof. Dr. Yıldız’a son dönem bunlardan hangisinin yaygın olduğunu sorduğumda, “Maalesef Stratus…” dedi.
Bulutun özelliği gibi sis perdesi oluşturan bir yapısı varmış, rekombinasyon, yani bir çocuğun anne ve babasından aldığı gibi, farklı virüslerden farklı özellikleri alıp yeni bir varyant olarak karşımıza çıkmış…
Tehlikesini de “Frenkeştayn bir özelliğe sahip varyant” diye dile getirdi.
Yani varyant yapısı, ana virüsünden farklı bir yapıya bürünmüş bir virüs…
ŞU AN İÇİN ÖLÜMCÜL DEĞİL…
Covid-19’un ilk anlarında olduğu gibi ölümcül bir etki yaratmadığına vurgu yaptı.
Dünyada şu an %67 oranında bu virüsün dolaştığına işaret etti.
“Daha ağır bir hastalığa neden olduğuna dönük henüz bir yaklaşım yok” deyip devamını getirdi:
“Dünya Sağlık Örgütüne göre, rahatsızlanıp hastaneye gelen ve Covid testi yapılanların %6’sında pozitiflik söz konusu. Bunların %67’si de yeni varyant olan ve XFG veya Stratus diye adlandırılan Omicron’un alt varyantı… Ölümcül değil, ama yakalananlarda ciddi oranda rahatsızlığa yol açıyor…”
Çok yüksek oranlı, yani yoğun bakıma alınacak gibi bir hastalığa neden olmamakla birlikte, ciddi etkilerine rastlandığını da söyledi.
Prof. Dr. Işık’a Türkiye’deki durumu sordum, çok yaygın olmamakla birlikte Temmuz aylarından bu yana gezen bir virüsün olduğunu bildirdi.
Avrupa’da son dönem çok yayılmaya başladığını bildirdi.
İshal ile başladığını, vücutta gribe benzer kırgınlıklara yol açtığını söyledi, çevresinde de çok sayıda kişide buna tanıklık ettiğini belirtti.
Bunun yağışların çok az olması dolayısıyla barajlardaki suyun azalmasına dönük duruma da bağladı; suyun azalmasıyla gelen sorunlara dikkat çekti.
SUYA VE GIDAYA DİKKAT
Bu aşamada halk sağlığı açısından önemli bir noktaya da işaret etti.
Ankara’da yaşam süren biri olarak verdiği örnek de önemli.
Ankara’nın içme suyunu karşılayan barajlarındaki aktif, yani kullanılmaya müsait su oranı %5,26 seviyesine kadar düşmüş…
Son dönem, solunum yolu, göz ve gastrointestinal sistemde, yani bağırsaklarda enfeksiyona neden olan adenovirüslerin de arttığını belirtti.
Sağlık Bakanlığı verilerine baktım, üst solunum yolu rahatsızlığından acile gelen hastaların %15’inde gribal enfeksiyona rastlanmış…
Aslında özellikle yaşlı gruptakilerin ve bağışıklığı çok düşük olanların grip aşısı yayılma dönemine girdiğimiz açık…
Okulların açılması, büyükşehirlere dönüşlerin başlamasıyla birlikte ortak alan kullanımlarında da artışlar başladı.
Bunların da virüsün yayılmasındaki etkisi yüksek.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önceki gün yayınladığı gıda sahtekarlığına dönük rakamlar da üstüne konulduğunda aslında durumun ne denli sıkıntılı olduğu da görülüyor.
Öteden beri dile getirildiği gibi, bu işin en basit çözümü el hijyeni; yani en az yarım dakika elinizi sabunla yıkamanız…
Bu bile sağlığınızın korunması için çok şey ifade ediyor…