Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı 1,5 metrekarelik hücrede tecavüz ve işkence
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Şam’ın 7 kapısından biri olan Bab Şarki’nin tam önünde Habertürk TV için canlı yayını tamamlamıştık ki koşa koşa geldi Hanin.

        Hanin Ümran.

        26 yaşında gencecik bir Suriyeli gazeteci.

        Hikayesini duyduğumda onunla muhakkak konuşmak gerektiğini düşündüm.

        İstanbul’dan tanıdığım sevgili rehberimiz Moataz buldu Hanin’i, getirdi.

        Tam 4 gün önce zindandan çıkmış. Muhalifler onu Şam’ın yakınlarında bir hapishaneden kurtarmışlar.

        Bütün dünya Sednaya’daki insanlık dramına kilitlendi ancak buradaki işkencehane keşke sadece Sednaya olsa…

        Daha birçok zindan var Şam etrafında.

        Onlardan birinden çıkmış Hanin Ümran.

        Bab Şarki’nin tam karşısında Esad’ın bir karakolu var. Muhalifler rejimi devirirken orada çatışma yaşanmış, duvarlar yanık, etraf harap.

        Ümran ile işkence ve eziyetin sembolü karakolun tam önünde konuştuk.

        Yaptığımız röportajı Habertürk TV’de izleyebilirsiniz…

        “İran ile ilgili bir haber yapınca alıp götürdüler”

        İstanbul merkezli Suriye TV’ye haber yapan bir muhabir Hanin Ümran.

        Esad döneminde yaptığı haberler nedeniyle başı derde girmesin diye takma isim kullanıyor ve görüntülü yayınlara katılmıyormuş.

        Ancak bir gün İran’la ilgili hassas ve olumsuz bir bilgi içeren haber paylaşınca takma isim de onu kurtaramamış, rejim onu evinde yakalamış ve tutuklamış.

        “Tuvalete gitmemize izin vermiyorlardı”

        Kabus işte bundan sonra başlıyor…

        Önce askeri bir gözetim merkezine götürmüşler.

        4 ay.

        1,5 metrekarelik bir hücrede karanlıkta tutulmuş.

        Tuvalete gitmesini engellemişler!

        “Ne yapıyordun?” dedim, “Verdikleri yemek kabını kullanıyordum mecburen” diye yanıtladı utanarak.

        Yemek namına da fazla bir şey yok zaten, ancak ayakta kalacak kadar bir miktar…

        Bu işkenceyi yapanlar bununla da yetinmemişler.

        Sednaya ile ilgili bir çok tecavüz hikayesi duyuyoruz.. “Peki ya sen?” diye sordum.

        Başını eğdi… “Çok fazla kan, çok kötülükler yaptılar” diyebildi…

        Sözün bittiği yer… Ne diyebilirsin böyle bir acı karşısında..

        Karşımda vakur ve dimdik ayakta bir kadın var. Hayran olmamak imkansız…

        Hanin’in gözünün önünde birçok kişi işkenceden ölmüş, tahayyülü zor birçok sahneye tanık olmuş ama hepsini anlatmıyor…

        Suriye’de böyle daha çok hikaye var maalesef.

        Anlatmaya devam edeceğim…