Araya Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Fevzi Zeyrek’in ani ve acı ölümü girince yazamadım ama bayramda çok enteresan bir hadise yaşandı.
Tuğrul Türkeş MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik bir twit attı ve ortalık karıştı.
Bu twitin sebebi Devlet Bey’in bayramın ilk günü Tuğrul Türkeş’in mezarı başında konuşurken Abdullah Öcalan için ‘PKK’nın Kurucu Önderi’ tabirini kullanması idi.
Bahçeli bu ifadeyi daha önce de kullanmıştı ancak Türkeş’in mezarı başında yineleyince tepkiler peş peşe geldi. Hatta MHP’nin yayın organları olarak bilinen Türkgün ve Bengütürk’te MHP Genel Başkanının mezar ziyareti haberleştirilirken bu ifadeler yar almayınca “kendi partisi dahi sansürledi” yorumları yapıldı.
İşte böyle bir ortamda Tuğrul Türkeş mesajında Bahçeli için "Türk milliyetçiliğinin 21. Yy’daki siyasi temsilcisi MHP ve onun kıymetli Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli" ifadelerini kullandı.
Ancak sonrasında da şunları ekledi: “Yanlış anlaşılmalara zemin hazırlamamak için belki de Devlet Hocamızın iyi niyetle babamın kabri başında telaffuz ettiği ‘Kurucu Önder Abdullah Öcalan’ ifadesini bahse konu kişinin Türk yargısı tarafından kesinleşmiş terörist geçmişini ibra etmeye yönelik algılar yaratacağı noktasında telaffuz edilebileceğini ancak tek bir yerde asla ağza alınmaması gerektiğini (babamın kabri başı) vicdani ve tarihe karşı sorumluluğum neticesinde açıkça beyan etme zarureti hasıl olmuştur…”
Türkiye’nin şizofrenik hali
Bu mesaj üzerine Türkeş bazı çevreler tarafından Bahçeli’yi eleştirmekle, başka bazı çevreler tarafından ise Bahçeli’ye fazla nazik ve alttan alan tavır sergilemekle eleştirildi.
Türkiye’nin giderek artan kutuplaşmasına ve şizofrenik gidişine bir örnek daha!
Mesajın arka planını ve Sayın Türkeş’in tepkilere dair yorumunu öğrenmek için kendisini aradım…
“Nagehan Hanım bizde üniversite mezunu olanlar dahil genel eğitim seviyesi ortaokul ya da hatta orta terk düzeyinde olduğu için en temel şeyler anlaşılmıyor.
“Millet anasına babasına gitmiyor”
Söylediğim net, burada bir yanlış yapıldığını gözlemledim, uyarımı yaptım.
Ancak şunu da teslim etmem gerekir ki Sayın Bahçeli 28 senedir, Türkeş vefat ettiğinden bayramda sabahtan mezarı başına gider dua eder. Bu adetini hiç terk etmedi. Bunu takdir etmeyelim mi? Millet anasına babasına gitmiyor!
Hakkını teslim edeyim, ağır bir ameliyat geçirdi, sağlığı yerine gelir gelmez yine kalktı gitti. Ne söylediyse söyledi ama bu notu da düşmeye hakkım var.
Kaldı ki sarf ettiği sözü yanlış bulduğumu belirttim ama kabalık etmedim. İlla hakaret mi edeyim?
Babamın mezarı başına sabah 9.30’da gitmesini takdir ediyorum, etmeyeyim mi?
Maalesef hakaret etmeye, çirkin ifadeler kullanmaya alıştı herkes. Muhalefet de öyle. Bu mantıkla dış politika, ekonomideki sorunlar düzelir mi?"
Sayın Türkeş’e ‘Terörsüz Türkiye’ ile ilgili fikirlerini de sordum.
Prensip olarak elbette desteklediğini, Türkiye’nin iç kavgasını bitirmeden kalkınamayacağını söyleyip ABD’yi, Fransa’yı ve İtalya’yı örnek verdi.
Ancak "Doğru yol izlenen yol mu?" diye sorarak tereddütlerini de ekledi. Tereddütlerinin sebebini merak ettim. Dem’in barış dili kullanmadığını düşünüyor. Özellikle Tuncer Bakırhan’ın korucularla ilgili çıkışını çok yanlış bulduğunu söylüyor.
Eleştirilerine rağmen Tuğrul Bey’in prensipte verdiği desteğin manevi olarak önemli olduğu kanaatindeyim.
Devlet Bahçeli’nin o ifadesi sansürlendi mi?
Öte yandan Sayın Bahçeli’nin Türkeş’in mezarı başında Öcalan’a yönelik kullandığı ‘PKK’nın Kurucu Önder’i ifadesine MHP’nin yayın organları neden yer vermedi? Acaba Devlet Bey’in dili mi sürçtü? Ya da yanlış bir ifade olduğu kanısına mı kapıldı?
Bu soruların cevabını bulmak için de MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’i aradım.
Özdemir “Nagehan Hanım Sayın Genel Başkan bu ifadeyi ilk kez kullanmıyor ki, biliyorsunuz daha önce de kullanmıştı. Bu teknik bir tabir. Bu tabiri kullanmak son derece doğal. Medya kuruluşlarının kullanmamalarının özel bir sebebi olduğunu sanmıyorum. Bayram dolayısıyla tebrikler ve yoğunluk vardı, kendilerine sormadım ama herhangi bir talimat ya da farklı bir gerekçe söz konusu değil” dedi.